Sakarya Tank-Palet Fabrikası’nın işletmesinin 25 yıllığına özel sektörde olacağını söyleyen Erdoğan, “Bay Kemal ne diyor? ‘Sattılar.’ Niye yalan söylüyorsun? Burada kesinlikle mülkiyet devri söz konusu değildir. Varsa böyle bir şey ispatla ben her şeyi bırakmaya varım” ifadesini kullandı.
Erdoğan’ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
— Sakarya’nın gönlü vatan aşkıyla 4 mevsim baharı yaşıyor. Bugün Sakarya’da 45. mitingimizi yapıyoruz. Şu ana kadar İstanbul’da 13, Ankara’da 8 ilçe mitingi yaptık.
— Niçin mücadele ediyoruz, sadece 3-5 belediye başkanlığı veya eksik veya fazla almak için bu kadar çalışılır mı? Eğer öyle olsaydı muhalefetin bizim 71 miting yaptığımız yerde 171 miting yapması gerekirdi. Çünkü onların böyle bir neticeye daha çok ihtiyaçları var. Buna rağmen bizim değil yarımız, onda birimiz kadar bile çalışmıyorlar. Laf ola beri gele… Yasak savma kabilinden göstermelik toplantılarla gün öldürüyorlar. Bizim böylesine çok çalışmamızın sebebi ülkemizi ve sizi çok seviyor olmamızdandır.
’CHP’YE GÖNÜL VERENLERE, İYİ PARTİ’YE ÜMİT BAĞLAYANLARA, SAADET’LE BİRLİKTE OLANLARA SESLENİYORUM’
-31 Mart’ta belediyelerimiz vasıtasıyla şehirdeki insanlarımıza en güzel hizmetleri sunacağımız bir neticeye ulaşmak istiyoruz. Seçimden ülkemizin tökezlemesini bekleyenlere fırsat vermeyeceğimiz bir sonuçla çıkmayı hedefliyoruz. Bunun için 31 Mart’ın bir beka seçimi olduğunu söylüyoruz. Kardeşlerim emin olun Türkiye ve Türk milletiyle hesabı olan herkes 31 Mart’ı bekliyor. Tüm kalbimle inanıyorum ki bir kez daha başaramayacaklar. Milletimiz meydanı 31 Mart’ta da bunlara bırakmayacak.
— CHP’ye gönül verenlere sesleniyorum, İYİ Parti’ye ümit bağlayanlara sesleniyorum, hâlâ Saadet’le birlikte olanlara sesleniyorum, Kürt kardeşlerime sesleniyorum, kırgınlığını sandığa yansıtmak isteyen kardeşlerime sesleniyorum, gelin bu karanlık oyunu birlikte bozalım.
‘AMAÇ TÜRKİYE’Yİ TÜMÜYLE YIKMAK’
– Bugün Türkiye’nin bir olma, beraber olma günüdür. Suriye meselesi sınırlarımızda bir terör koridoru oluşturulması aşamasına gelmişken istikrarımızı tehlikeye atamayız. Ülkemize yönelik saldırılar artarken devletimizi zaafiyete uğratamayız.
— Elin oğlu Yeni Zelanda’da cami basıp 50 Müslüman kardeşimizi alçakça katletmiş. Amaç Türkiye’yi yapabilirlerse tümüyle yıkmak. Beceremezlerse zayıflatmaktır. Amaç özgürce nefes alabileceğimiz hiçbir yer bırakmamaktır. Bazılarının gözleri vardır görmez, kulakları vardır duymaz, dilleri vardır konuşmaz.
— Bay Kemal var ya, çok garip bir insan. Arifiye’de ana bakım fabrikası fırtına obüsü, optik malzemeler üreten önemli bir tesistir. Bu tesisi daha etkin kulllanmak şart haline gelmiştir. Bunu kamu imkanlarıyla gerçekleştirmeye kalktığımızda 50 milyon dolar gerekiyordu. Biz burada farklı bir adım attık. Hızlı iş üretme süreçlerine geçmeye ihtiyaç var.
‘İSPATLA BEN HER ŞEYİ BIRAKMAYA VARIM’
– Fabrikanın işletmesini BMC’nin yüzde 50-50 Katar’la orada ortaklığımız var. Aynı ortaklığı buraya da taşıdık. 25 yıllığına burayı BMC’ye devrettik. Bay Kemal ne diyor, sattılar diyor. Satılan birisi varsa sensin. Niye yalan söylüyorsun. Burada bir mülkiyet devri söz konusu değildir. Dürüst değilsin. Bu fabrikanın sadece işletmesi özel sektörde olacak 25 yıllığına.
— Varsa böyle bir şey ispatla ben her şeyi bırakmaya varım. Ama sen siyasetten çekilmeye var mısın? Çünkü dürüst değilsin. Sabah yalan, akşam yalan. Bu fabrikanın arazisi taşınmazları her şeyi devlete ait olacak kalacak. Sadece işletmesi özel şirkette olacak. İşçiler de hiç hak kaybına uğramadan çalışmaya devam edecek.
