Lilian Thuram, İstanbul’daki Saint Benoît ve Pierre Loti liselerinden öğrencilerin katıldığı bir Zoom toplantısında, futbolu bıraktıktan sonra kurduğu Lilian Thuram Vakfı ve ırkçılıkla mücadele için neler yapılabileceği hakkında konuştu. Avrupa genelindeki öğrencileri içeren Erasmus programı çerçevesindeki “EMICE+” projesi kapsamında gerçekleştirilen söyleşide Thuram, futbol sahasının içinde ve dışında karşılaştığı ırkçılıkları da anlattı.
Fransa’nın eski bir sömürgesi olan Guadeloupe’de doğan ve Fransa Milli Takımı’nın 1998 Dünya Kupası ve EURO 2000 şampiyonluklarında önemli pay sahibi isimlerinden Thuram, ırkçılıkla daha küçük bir çocukken karşılaştığını söyledi:
“Bir gün okulda biri bana ‘pis siyah’ diye seslendi… Ne demek istediğini anlamadım. Anneme anlattığımda, bana bunun öyle kabullenmemiz gereken bir durum olduğunu ve değişmeyeceğini söyledi. Bunun en iyi cevap olduğunu sanmıyorum.”
Çünkü Thuram’a göre bir şeyleri değiştirmek mümkün. “İnsan ırkçı doğmaz, ırkçı olur” gerçeğini hatırlatan 49 yaşındaki eski futbolcu, ırkçılığı “insanlara derilerinin rengine göre roller yükleyen bir hiyerarşi” olarak tanımlıyor.
Bu sınıflandırmayı futbolculuğunun ilk yıllarında kendisinin de tecrübe ettiğini söyleyen Thuram, “Antrenörlerden sık sık şunu duyardım: Siyah bir oyuncu idmanlarda yeterince sıkı çalışmıyorsa, bunun nedeni siyah oyuncuların tembel olmasıydı. Ya da siyah oyuncuların, derilerinin renginden ötürü belli fiziksel özellikleri olduğu söylenirdi: Fiziki olarak güçlülerse, çok çalıştıklarından ya da başarma azimleri olduğundan değil, sırf siyah oldukları için böylelerdi. Birçok klişe vardı. Bazıları ‘olumluydu’ ama yine de klişeydi neticede” ifadesini kullandı.
Tribünlerden maymun sesleri
Buna karşın profesyonel futbolculuk kariyerinde soyunma odasında hiçbir ırkçılıkla karşılaşmadığını belirten Thuram, “Profesyonel futbolculukta, takım arkadaşlarınızla çok fazla vakit geçiriyorsunuz ve hepinizin hedefi aynı. O yüzden bazı ön yargılar olsa bile, bunların araya girmesine izin verilmiyor” dedi.
İtalya’da oynadığı dönemdeyse tribünlerde maymun sesi çıkaran taraftarlar olduğunu hatırlatan Thuram, “Soyunma odasına gittim. Kızmıştım. Takım arkadaşlarım ciddiye almamam gerektiğini söylüyordu. Neden öyle yaptıklarını anlıyorum. Beni korumak istiyorlardı. Ama artık günümüzde ırkçılığa maruz kalmış olsun ya da olmasın tüm oyuncuların bunun gerçekten kötü bir şey olduğunu ve sona ermesi gerektiğini anladığını düşünüyorum” diye konuştu.
Irkçılığın sadece kınanmasının yeterli olmadığına ve insanların bu konuda eğitilmesi gerektiğine inanan Thuram, 2008 yılında futbolu bıraktıktan sonra bu nedenle Lilian Thuram Vakfı’nı kurdu.
Thuram, ırkçılık tarihini bilmenin önemine vurgu yaparak, “Maalesef okullarda gerçek anlamda öğretilmiyor. İşte ben de bu yüzden ‘İnsanlar ırkçı doğmaz, ırkçı olur’ diyorum. Bilmeden şartlanıyorlar” dedi.
Pierre Webo örneği
Fransız futbolcu buna karşın son dönemde ırkçılığa karşı belli bir ilerleme kaydedildiği görüşünde. Bu görüşünü desteklemek için geçen Aralık ayında Başakşehir ile PSG arasında oynanan UEFA Şampiyonlar Ligi maçında yaşanan ırkçılık karşısındaki ortak duruşu örnek gösterdi.
Başakşehir’in Kamerunlu antrenörü Pierre Webo’ya yönelik ırkçılık üzerine gösterilen tepkiyi hatırlatan Thuram, “Herkes hep birlikte sahayı terk etti. Bu umut verici bir mesajdı” dedi.
“Bazen oyunun durması gerekir” diyen Thuram, bunun her zaman mümkün olmayabileceğinin de farkında. Fransız futbolcu, “Futbolu yöneten kurumlar her zaman durmasından yana değil. Neticede futbol bir sektör. Ve sektör, sorunları göz ardı ederek oyunun devam etmesini dikte ediyor” diye konuştu.
Oğlunun George Floyd protestosu
Lilian Thuram’ın kendisi gibi futbolcu olan oğlu Marcus Thuram, Bundesliga ekibi Borussia Mönchengladbach’da oynuyor. Fransa Milli Takımı’nda da forma giyen 23 yaşındaki Marcus Thuram, 31 Mayıs 2020’deki Borussia Mönchengladbach-Union Berlin maçında attığı golden sonra ABD’de George Floyd’un polis tarafından öldürülmesini protesto etmek için diz çökme hareketini yapmıştı.
Lilian Thuram, oğlunun bu hareketini görünce neler hissettiğini şöyle ifade etti:
“Oğlumun bunu yaptığını görünce, ilk düşüncem şu oldu: O artık büyümüş.”
Kariyerinde Barcelona, Juventus, Parma ve Monaco gibi önemli kulüplerde forma giyen Lilian Thuram, kurduğu vakfın geleceğine dair beklentilerinin ne olduğunu soran bir öğrenciye ise şu yanıtı verdi:
“Artık (ihtiyaç duyulmadığı için) var olmaması.”
