Erdoğan’ın konuşmasından öne çıkanlar şu şekilde:
“Bizim için asıl tehdit Fırat’ın doğusundaki terör yapılanmasıdır. Bir güvenli bölge oluşturmak için ABD ile görüşme halindeyiz. Ancak bu konuda bizim istediklerimiz ile onların kafalarındakilerin aynı şey olmadığını görüyoruz. Müttefikimiz bizim için değil, terör örgütü için güvenli bir bölge oluşturmanın peşinde. Böyle bir anlayışı reddediyoruz.
“Eylül ayı bitmeden Fırat’ın doğusunda kendi askerlerimizle güvenli bölgeyi oluşturmazsak kendi yolumuza gitmekten başka çaremiz kalmayacak demektir.
“Suriye sınırını büyük ölçüde güvenlik altına aldık.
“Fırat’ın doğusunda Suriyeli kardeşlerimizle bir huzur ve güven alanı oluşturmakta kararlıyız. Bunun için ne kadar güç gerekiyorsa onu kullanmakta kararlıyız.
“Bu iş 3-5 helikopter 5-6 araç ile devriye atacak bir iş değildir. Eylül ayı sonuna kadar bakacağız, eğer istediklerimiz olmaz ise kendimiz güvenli bölgeyi kuracağız.
“Afrin’i 2 aya bile varmadan güvenli hala getirdik. Herkes huzur içinde hayatına devam ediyor.
“Faizi en kısa zamanda tek haneli rakamlara indireceğiz buna bağlı olarak enflasyon da inecek.
“Göreve geldiğimde savunma sanayinin yüzde 20’si yerliydi. Şimdi yüzde 70.
“Nisan ayında artık S-400’ler Türkiye’ye yerleşmiş oluyor. Bu da bir şeyi gösteriyor; Türkiye yol geçen hanı değil.
“Ey PKK terör örgütünün desteklediği HDP, siz 14,15,16 yaşındaki bu çocukları kaçırmak suretiyle ne yapacağınızı zannediyorsunuz, öğretmenlerimizi, uzman askerlerimizi, çavuşlarımızı kaçırmak suretiyle ne yapacağınızı zannediyorsunuz. Siz insanlıktan nasibinizi almadınız. Siz daha önceleri Cumartesi Anneleri için gelip gösteri yapan sanatçılar, neredesiniz. Fakat Diyarbakır’a giden sanatçılar da var. Onlara şahsım ve milletim adına teşekkür ediyorum. Onlar yalnız değiller. Bu yaz ülkemizin değişişk yerlerinde ormanlar yakıldı, PKK biz yaktık dedi. İstanbul’da 12 ağacın yeri değişti diye kıyamet koparanlar neredesiniz? PKK üstleniyor bütün bu ormanların yakılmasını, niye konuşmuyorsunuz. Bunlar sanatçı değil, sanatçı müsveddesi. Çünkü dürüst değiller, ikiyüzlü. Dürüst olsalar kalkar derler ki ‘bu canım ormanlarımızı yakanları biz de yakarız’. Fatih ne diyor, ‘Ormanlarımdan bir ağaç kesenin boynunu vururuz’.
