Ormanların korunması konusunda (yangın, kaçakçılık, usulsüz müdahaleler, otlatma vb.) yerel idarelerle (valilik, kaymakamlık, muhtarlık) işbirliği yapıldığına işaret edilen raporda, Ulusal Orman Envanteri’nin bulunmaması eleştirildi.
Cumhuriyet’ten Mustafa Çakır’ın haberine göre, “Uluslararası Norm ve Standartlara Uygun Bir Ulusal Orman Envanterinin Bulunmaması” başlıklı bulguda, “Türkiye’de, ormanların mevcut durumunun ortaya konulması, zaman içerisinde meydana gelen değişimlerin izlenebilmesi ve orman kaynakları hakkında sağlıklı bilgilerin elde edilmesinde en etkin yöntem olan Ulusal Orman Envanteri’nin mevcut olmadığı görülmüştür” deniliyor. Raporda, şu değerlendirmelere yer verildi:
“OGM’nin faaliyetlerinde biyoçeşitlilik ve ekosistem hizmetlerinin entegrasyonu için Ulusal Orman Envanteri’ni hazırlaması gerekir. Böylelikle, orman alanlarından çayır, mera, otlak alanları, yerleşim yerleri, sulak alanlar, tarım alanları ve diğer alanlara dönüşen sahaların tespit edilmesi mümkün olacaktır.
Ayrıca orman yangınlarının yanı sıra, taşkın, su baskını, çığ, heyelan, gibi doğal afetlerle ilgili izleme de yapılacaktır. Bu nedenle Ulusal Orman Envanteri’nin tasarımının ve metodolojisinin kayıt, analiz ve raporlama yazılımları, eğitim ve teknoloji gibi destekleyici unsurlarıyla birlikte tamamlanması gerekmektedir.”