Çok güçlü bir takımla karşı karşıya geleceklerini söyleyen Pereira, “Takımım savaşarak 3 puanı almak için her şeyi yapacak” dedi. Bilimsel metot ve analizler hakkında da konuşan Pereira, “Sizin neler yaptığınız bilmiyorlar ama konuşuyorlar. Futbolun güzelliği de bu. Herkes teknik direktör ve herkes benden daha iyi biliyor. Ama onların sahaya gitmeleri ve karar vermeleri gerekmiyor” diye konuştu.
UEFA Avrupa Ligi D Grubu ikinci maçında yarın Yunanistan temsilcisi Olympiakos’u konuk edecek olan Fenerbahçe’de Teknik Direktör Vitor Pereira basın toplantısında soruları yanıtladı. Maça ilişkin düşüncelerini aktararak sözlerine başlayan Portekizli çalıştırıcı, “Hiç şüphe yok ki yarın güçlü bir maç olacak. İyi ve tecrübeli bir takıma karşı oynayacağız. Şampiyonlar Ligi ve Avrupa Ligi gibi kulvarlarda defalarca boy göstermiş, bizim gibi çok büyük bir kulüple karşılaşacağız. Portekizli bir hocaları var ve kendisiyle arkadaşız. Yarın bizim iyi bir sonuç olabilmemiz için kendi oyunumuzu oynamamız gerekiyor. Umarım yarın atmosfer de beklediğimiz gibi olur, buna ihtiyacımız var” diye konuştu. Sakatlıktan dönen oyuncuları da yarın hazır olsalar dahi oynatmayı düşünmediğini söyleyen Pereira, “Sakat oyuncularımız yarınki maçta oynamak için hazır olsalar bile sakatlıktan yeni çıktılar. Onları adım adım döndürmek istiyoruz. Her halükarda yarın 11 oyuncu sahada olacak” açıklamasını yaptı.
“Benim için sistem değil dinamik önemlidir”
Göreve geldiği günden bu yana ‘3’lü defans’ cümlesiyle karşılaştığını ifade eden Vitor Pereira, “Futbol sistem değil, dinamiklerdir. Futbolcular arasındaki etkileşim önemlidir. Dizilişiniz önemlidir. Geriye çekildiğinizde, ofans yaptığınızda farklılıklar göstermeniz önemlidir ve önemli olan davranışlardır. Hazırlık döneminin son haftasında iki önemli sakatlık yaşadık. Daha sonra 3 günde 1 maç yaptığımız döneme girdik ve başka sakatlıklar da oldu. Şimdi pek çok sakat oyuncumuz dönecek ve dinamik futbolu sergileyeceğiz. Bu tarz takımlarda çalıştığınızda ve hem hafta içi hem de hafta sonunda maç yaptığınızda, antrenmanlarda hataları düzeltme şansınız olmuyor. Ama liderlik yapmak önemlidir” dedi.
Steven Caulker’in takımdan ayrılması hakkında sorulan soruyu da yanıtlayan Pereira, “Steven Caulker iyi bir oyuncu. Kendisine de dürüst şekilde açıkladım. Onun oyun tarzı benim dinamiğime ve sistemime uymuyordu, savunmada çok açık veriyorduk. Onun için en iyisini istiyorum. Kim Min-Jae ise benim tanımıma göre üst düzey bir oyuncu ve şu ana kadar çalıştığım en iyi isimlerden” ifadelerini kullandı.
“Çok kaliteli bir takımım var”
Maça çıkacak olan kadro konusunda kararı kendisinin verdiğinin altını çizen Vitor Pereira, “Günün sonunda kararı ben veriyorum. Berisha’nın ve diğer oyuncuların performansından mutluyum. Karakter, kişilik ve kalite açısından çok iyi bir takımım var. Berisha çok iyi çalışıyor. Buraya geldiğinde seviyesini artıracak vakti olmadı. Rossi, Crespo ve Max Meyer gibi direkt olarak sahaya çıktılar. Hepsi geldiklerinden bu yana öz güvenlerini yakalamaya çalışıyor. Hepsinin durumundan memnunum” dedi.
Bilimsel metot ve analizler hakkında da konuşan Pereira, “Eğer eleştirilmek istemiyorsanız başka bir iş yapmanız lazım. Futbol bu. İnsanlar bunu her yede konuşurlar. Futbolun güzel yönü de budur. Sizin neler yaptığınız bilmiyorlar ama konuşuyorlar. Futbolun güzelliği de bu. Herkes teknik direktör ve herkes benden daha iyi biliyor. Ama onların sahaya gitmeleri ve karar vermeleri gerekmiyor. İnsanların benim hakkımda konuşmaları da iyi bir şey. Ben buradayım ve bu eleştiriler güzel benim adıma” diye konuştu.
“Gruptaki hiçbir takım diğerinden üstün değil”
Grupta yer alan takımların birbirlerine çok yakın ekipler olduğunu sözlerine ekleyen Vitor Pereira, “Hedefimiz yarın kazanmak. Grupta birbirine yakın takımlar var. Kalite olarak farklılıklar olsa da takımlar birbirine benziyor. Hiçbir takımın diğer takımdan üstün olduğunu düşünmüyorum. Biz de yarın 3 puan almak için elimizden geleni yapacağız. Avrupa Ligi’ni kazanabilecek miyiz? Ben gerçekçi birisiyim. Bir sonraki maçı düşünürüm. Benim takımım yarın savaşacak ve 3 puan almak için elinden geleni yapacak” ifadelerini kullandı.
Kadroda rotasyon yapıp yapmayacağı hakkında da konuşan Pereira, “Bazı oyuncuların biraz süreye ihtiyacı var. Mesela Burak Kapacak çok genç ve kaliteli bir oyuncu. Ama kendisi bir alt ligden, Bursaspor’dan geldi. Onun taktiksel anlamda bazı şeyleri anlayabilmesi için zamana ihtiyacı var. Ne zaman nasıl atak yapması ve savunma yapması gerektiğini bilmeli. Ben bu durumda bir oyuncuyu sahaya sürmeyi doğru bulmuyorum. Futbolcular bir insan ve bu yoğunluğu giderebilmemiz için rotasyon yapmamız gerekiyor. Önceki maçlarda elimde çok fazla çözüm yoktu. Rotasyon yapamadım. Benim için bütün oyuncularım çok önemli. Buradan da kendilerine vermek istediğim mesaj bu” diyerek sözlerini tamamladı.
Altay Bayındır: Rakibin kim olduğunun önemi yok
Fenerbahçe’nin genç kalecisi Altay Bayındır, rakibin kendileri için önemli olmadığını ve kazanmak için ellerinden geleni yapacaklarını söyledi.
Karşılaşmaya hazır olduklarını vurgulayan Altay, “Her maç gibi bu maça da hazırız. Biz Fenerbahçe’yiz. Rakibin kim olduğunun önemi yok. Oynadığımız futbol belli, sahada kazanmak için elimizden geleni yapacağız. İnşallah kazanarak yolumuza emin adımlarla devam ederiz.” ifadelerini kullandı.
Maçlardan önce rakibin sadece forvetlerini değil tüm oyuncularını analiz ettiklerini anlatan Altay, şöyle devam etti:
“Kaleci antrenörümüz değişti ama kimin gelip gittiği yönetimimizin aldığı kararlar doğrultusunda gelişir. Kimle çalıştığımızın önemi yok, kendimizi geliştirmek adına çalışacağız. Sadece yoğun bir maratondan geçiyoruz sonuç olarak insanız ve ne yapmamız gerektiğini en iyi bilen bizleriz. Gelişerek sağlıklı bir şekilde yolumuza devam edeceğiz.”
Milli kaleci, Demir Grup Sivasspor ile oynanan karşılaşmada yaptığı hata üzerine gelen bir soruya ise şu yanıtı vererek konuşmasını tamamladı:
“Topu ayağımda tutman hocanın talebi değil. Saha içinde kararları veren taktik anlamda ne yaparsan yap oyuncunun kendisidir. O benim kararımdı, çok fazla opsiyonum yoktu. O hareketi yapmayı başarsaydım şimdi bunlar konuşulmayacaktı ama tabii futbol bu. Kimse yaptığın kurtarışlara bakmıyor, yediğin gole bakıyor. Dünya çapında birçok insanın, yerinde olmaya saçma sapan hatalarıyla karşılaşabiliyoruz. Bitmiş bir şey bizim için arkada kalıyor. Büyük camiada oynuyoruz ama en iyi yanı ders çıkarmak oluyor.”
