Türkiye gazetesinden Esma Altın’a konuşan Danışman, ailelere uyarıda bulundu. Danışman “Ergenlik sadece çocuğun geçirdiği bir dönem değil, aileler de bu süreci yaşıyor. Aileler, kaygılı oldukları için otoriter bir tutum sergiliyor, yasaklar koyuyor, katı kurallar uyguluyor, cezalandırıcı yöntemler deniyor. Fakat bu durum sonuçları açısında iyi olmayabilir. Çocuk, baskı yüzünden kendine ait bir alan oluşturmak istiyor. Bu da uyuşturucuya yöneltebiliyor. Yine tam tersi, ilgisiz bırakma, hiç karışmamak da madde bağımlılığı için bir risk. Her iki tutum da doğru değil. Çocuğun düşüncelerinin, görüşünün alındığı, katılımının sağlandığı, benlik sınırının yine konduğu ve korunduğu ama kararın ortak alındığı bir ortam oluşturulmalı. Bu şekilde, ergenlik dönemini herhangi bir maddeye bulaşmadan daha kolay atlatabilir” dedi.
Dr. Danışman, çocuğun uyuşturucu kullanıp kullanmadığının nasıl anlaşılacağıyla ilgili “Ders başarısında bir düşüş, devamsızlıklarda artış, sebepsiz sinirlenmeler, uyku düzeni ve iştahta bozulmaları varsa dikkat edin. Bunlar bir şüphe oluşturabilir. Aileler bu endişelerini, bir psikiyatr polikliniğine başvurarak giderebilir. Ayrıca boşanmış aileler ya da annesi veya babası hapse girmiş çocuklar uyuşturucuya daha meyilli oluyor” yorumunda bulundu.
