Buna göre bu batarya ayrıca elektrikli bir aracın yeniden şarj edilmesine gerek kalmadan 1000 km’den fazla yol yapmasını sağlayacak.
Independent Türkçe’de yer alan habere göre batarya, iPhone’lardan kalp pillerine kadar her şeyde kullanılan lityum-iyon pillerin atılması ve bunun yerine lityum-sülfür pillerin konmasıyla yapıldı.
Teorik olarak, lityum-sülfür piller, lityum-iyon pillere göre beş kat daha fazla enerji tutabiliyor. Ancak şu ana kadar tüketici elektroniğinde kullanımının pratik olmadığı biliniyor.
Lityum-sülfür pillerle ilgili bugüne kadarki en büyük zorluk, her bir şarj döngüsünde yüzde 78 oranında boyut değişimine uğrayan katotun kararsızlığı olarak açıklanıyor.
Haberde aktarılana göre, Monash Üniversitesi’ndeki araştırmacılar, çok esnek bir katot kullanmanın, onun genleşip büzüşmeyle (kayda değer bir aşınma olmadan) başa çıkmasını sağladığını keşfederek bu bataryanın ortaya çıkmasını sağladı.
Monash Üniversitesi Makine ve Havacılık ve Uzay Mühendisliği Bölümü’nden Dr. Mahduk Şaybani, söz konusu batarya projesine ilişkin şunları söylüyor:
“İklim değişikliyle mücadelede dünyanın yeni ve radikal enerji depolama teknolojilerine ihtiyacı var. (…) Son derece yüksek kapasiteli sülfür kullanan lityum-sülfür piller, geleneksel lityum-iyon pillerden 5 kat daha fazla enerji depolayabilir ve dünyanın her yerinde bulunabilen ucuz malzemelerden üretilir.”
Doçent Dr. Matthew Hill ise şunları kaydediyor:
“Bu yaklaşım sadece yüksek performans metriklerini ve uzun ömürlü döngüyü desteklemekle kalmayıp çevresel açıdan tehlikeli atıkları önemli ölçüde azaltabilir.”
Araştırmanın, batarya endüstrisi için önemli bir kilometre taşı olabileceği ve tüketici elektroniğinden güneş panellerine kadar her şeyi etkileyebileceği ifade ediliyor.
Şaybani, pillerin ticarileştirilmesinin iki ila dört yıl sürebileceğini ve üretim süreci için patent onayının zaten alındığını söylüyor.
Prototipler Almanya’da geliştirilmiş ve bu yıl Avustralya’da otomobiller ve güneş enerjisi panellerinde ileri testlere tabi tutulması planlanıyor.
