“Devletin onlarla helalleşmesi lazım. Devletin onlara özür borcu var” diyen CHP lideri, “Her ne kadar bir terör örgütüyle iş birliği yapılıp kumpas kurulduysa da, ki Balyoz kumpası bunların içinden en acımasızıdır, bugün üç veya beş kişiyi cezalandırarak bu defteri kapatamazsınız” diye konuştu.
Kılıçdaroğlu, “Var olan iktidarın zulmü sonlandıracağına inanmıyorum. Tam tersine bugün zulmün kapısını açmış insanların perişan etmiş” dedi.
Deniz Kutluk’ın kızının kendisine bir mektup verdiğini belirten CHP lideri, “Beklentiler aslında bütün gençlerin beklentisi. Bunları sağlamak için Kutlu ailesine ve mağdur olan tüm ailelere sözümdür, terör örgütüyle beraber askerlere karşı kurdukları kumpasın hesabını soracağız. Biz zalimin yanında değiliz” ifadelerini kullandı.
Ziyaretin ardından konuşan bulunan Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:
“Geçmişte büyük haksızlıkların yapıldığını insanların mağdur edildiğini biliyoruz. Askerlerimize de geçmişte kumpas kurularak mağdur edildiklerini uzun süre hapiste tutulduğunu evlerinin basıldığını, ellerine kelepçe takıldığını, sonra bir şekilde hapisten çıktılar ama onlara yapılan haksızlıkların bir şekliyle telafi edilmesi lazım. Benim helalleşme dediğim budur. Devletin onlarla helalleşmesi lazım. Deniz Kutluk da bunlardan birisi. Eşi ve çocukları mağdur edildi. Aile bazen karakollara bazen hapishaneye bazın hastaneye gidip gelerek ve büyük bir dramı yaşayarak en azından adaleti beklediler bu insanlar. Devletin onlara özür borcu var. Her ne kadar bir terör örgütüyle iş birliği yapılıp kumpas kurulduysa da, ki Balyoz kumpası bunların içinden en acımasızıdır, bugün üç veya beş kişiyi cezalandırarak bu defteri kapatamazsınız. Bu defter kapanmış bir defter değildir. Kendisinin ve ailesinin uğradığı haksızlığın telafi edilmesi lazım. Devletin bunlarla helalleşmesi lazım.
Biz iktidarımızda bu ve benzeri ailelerle haksızlığa uğramış ailelerle nasıl helalleşeceğimizi anlatmaya geldim. Bu ülkeye demokrasiyi adaleti getireceğiz. Bu ülkede hiç kimseyi mağdur etmemeye kararlıyız. Türkiye bu acıyı kaldıramaz. Zulüm bir yerde varsa birilerinin ortaya çıkıp o zulme son vermesi lazım. Zulme son vermek zalimin yanında durmamak demektir. Zalimin yanında durursanız Mevlana’nın deyişiyle dikene su vermek verirsiniz. Biz dikene değil güle su vermeyi istiyoruz. Birlikte yaşamayı istiyoruz bunu yapabildiğimiz zaman başarılı olacağız.
Var olan iktidarın zulmü sonlandıracağına inanmıyorum. Tam tersine bugün zulmün kapısını açmış insanların perişan etmiş. Biz iktidarımızda bu ülkeye kucaklaşmayı getireceğiz. Deniz Kutluk’un kızı bana mektup bırakmış. Beklentileri var. Notu aldım. Beklentiler aslında bütün gençlerin beklentisi. Bunları sağlamak için Kutlu ailesine ve mağdur olan tüm ailelere sözümdür, terör örgütüyle beraber askerlere karşı kurdukları kumpasın hesabını soracağız. Biz zalimin yanında değiliz.
Beşli çete de zulmediyor hepsini halledeceğim.”
