Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ve Mısır’ı kapsayan üç günlük yurt dışı seyahatine başladı. Bu, Erdoğan’ın 11 yıl aradan sonra Kahire’ye gerçekleştireceği ilk ziyaret olacak.
Bu akşam saatlerinde BAE’ye gidecek Erdoğan, 13 Şubat’ta da Dubai’deki temaslarını sürdürecek. 14 Şubat’ta ise Mısır’ın başkenti Kahire’ye resmi ziyarette bulunacak.
Erdoğan, Salı günü Dubai’de “Geleceğin Hükümetlerini Şekillendirmek” temasıyla bir araya gelen Dünya Hükümetler Zirvesi’ne katılacak. Burada BAE Devlet Başkanı Şeyh Muhammed Bin Zayed El Nahyan ile de görüşecek.
Kahire’de Mısır Cumhurbaşkanı Abdülfettah es-Sisi ile de görüşecek Erdoğan’ın 14 Şubat’taki bu ziyareti Türkiye-Mısır arasında 2013-2023 yılları arasında zaman zaman “düşmanlık” seviyesine kadar çıkan soğukluk döneminin ardından yapılıyor olması açısından tarihi olarak değerlendiriliyor.
Mısır ziyareti neden tarihi olarak tanımlanıyor?
Erdoğan’ın yaklaşık 10 yıl boyunca çok ağır ifadelerle eleştirdiği, “diktatör” ve “katil” gibi ifadelerle kamuoyu önünde suçladığı Sisi’nin daveti üzerine Mısır’a gidiyor olması sadece Türkiye-Mısır bağları açısından değil bölgesel açıdan da tarihi bir gelişme olarak görülüyor.
Bu ziyaretin bölgenin iki büyük ve önemli ülkesi arasında yaşanan soğukluğun kesin ve resmi olarak sona ermesi ve yeni bir dönemin başlaması açısından önem ve anlam taşıdığı her iki başkentte de yapılan değerlendirmeler arasında.
Ziyaretin başta İsrail, Kıbrıs Cumhuriyeti, Yunanistan, Libya, Sudan ve diğer Arap dünyasından da yakından izleneceği öngörülüyor.
İki lider arasındaki soğukluk, dönemin Savunma Bakanı Sisi’nin Temmuz 2013’te Mısır Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi’ye karşı askeri darbe düzenlemesi ile başladı.
Türkiye, Müslüman Kardeşler hareketine mensup Mursi’nin 2012’de yapılan seçimlerden zaferle çıkmasından büyük memnuniyet duymuş, ideolojik yakınlık içinde olduğu Mursi yönetimiyle ilişkileri güçlendirmek için önemli adımlar atmıştı.
Ankara-Kahire ekseni planı gerçekleşmedi
Bu yakınlığın stratejik anlamda “Ankara-Kahire ekseni” yaratacağı beklentisinde olan Türkiye için Mursi’nin iktidardan devrilmesi büyük bir düş kırıklığına neden olmuştu.
Darbeyi kınayan, sonuçlarını kabul etmeyen Türkiye ve Cumhurbaşkanı Erdoğan, Sisi karşıtlığını hem bireysel hem de kurumsal düzeyde sürdürmüştü.
Sisi’yi destekleyen Suudi Arabistan ve Körfez ülkeleriyle arasını açan, Mısır-İsrail ve Kıbrıs Cumhuriyeti ile soğuk ilişkiler nedeniyle Doğu Akdeniz’de gelişen enerji denkleminden soyutlanan Türkiye, dönemin Cumhurbaşkanı Dış Politika Başdanışmanı İbrahim Kalın’ın ifadesiyle dış politikada “değerli yalnızlık” dönemine girmişti.
Erdoğan’ın aynı karede ve aynı masada yer almak istemediğini açıkladığı Sisi ile şimdi ilişkileri canlandırmak ve yeniden kurumsallaştırmak için gerçekleştirdiği bu ziyaret bu nedenlerle tarihi olarak görülüyor.
Bu ziyaretin Sisi açısından da tarihi olduğu açık. 10 yıl önce askeri darbeyle ele geçirdiği iktidarını tanımayan tek ülke konumunda olan Türkiye Cumhuriyeti liderinin de Sisi’yi Kahire’de ziyaret etmesi Mısır lideri açısından önemli bir kazanım olarak değerlendiriliyor.
Türkiye-Mısır ilişkileri bu noktaya nasıl geldi?
2019-2020 yılları arasında Yunanistan, Kıbrıs Cumhuriyeti ve Avrupa Birliği ile Doğu Akdeniz’deki deniz yetki sınırları ve enerji zenginliklerinin paylaşımı konusunda ciddi gerilimler yaşayan Türkiye, 2021’den itibaren hem Batı hem de Orta Doğu ülkeleriyle ilişkileri normalleştirme süreci başlatmıştı.
İsrail ve Mısır’la özellikle Doğu Akdeniz’deki enerji kaynaklarının paylaşımı açısından ilişkilerin düzenlenmesi gereğini gören Türkiye, her iki ülkeyle de önce istihbarat servisleri aracılığıyla daha sonra da Dışişleri Bakanlığı’nın devreye girmesiyle diyalog süreci başlatmıştı.
Türkiye ve Mısır arasında dışişleri bakan yardımcıları düzeyinde 2021’de yapılan iki toplantı özellikle Kahire tarafının Türkiye’nin Libya politikasına olan eleştirileri nedeniyle istenilen sonucu vermedi.
Türkiye ve Mısır arasında asıl normalleşme süreci, Erdoğan ve Sisi’nin Dünya Kupası açılış maçı ile 2022’de bulundukları Doha’da Katar’ın arabuluculuğuyla görüşmeleri ve el sıkışmaları ile ivmelendi.
Büyükelçiler 10 sene sonra 2023’te atandı
Türkiye’de 6 Şubat’ta yaşanan depremler de iki ülke arasındaki ilişkilerin normalleşmesi için zemin hazırladı.
Mısır Dışişleri Bakanı Samih Şükri, deprem bölgesini ziyaret için Türkiye’ye geldi ve yapılacak yardımlar konusunda dönemin Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ile eşgüdüm sağladı.
Çavuşoğlu da birkaç ay sonra Kahire’yi ziyaret etti ve ilişkilerin yeniden tesisi için önemli gelişmeler elde edildi.
Türkiye ve Mısır, Temmuz 2023’te karşılıklı olarak büyükelçi atama kararı aldıklarını duyurdular.
Yeni hükümetin Dışişleri Bakanı Hakan Fidan da Ekim 2023’te Mısır’a gitti ve ilişkilerin geleceği açısından büyük önemi olan Erdoğan-Sisi görüşmesinin zemini oluşturuldu.
İki cumhurbaşkanı, 2023 senesinde uluslararası toplantılar marjında iki kez yüz yüze görüşme fırsatı buldular ve diyaloğu sıkılaştırdılar.
Erdoğan-Sisi görüşmesinin ana gündem maddeleri neler?
İki liderin görüşmesinde iki ana temanın yer alması öngörülüyor: Başta Gazze’deki durum olmak üzere bölgesel gelişmeler ve ikili ilişkilerin yeniden canlandırılması.
Erdoğan-Sisi görüşmesinde İsrail’in Hamas’a karşı sürdürdüğü operasyonun ve bunun yarattığı güvenlik sorunu ve insani sorunların ağırlıklı şekilde ele alınacağı biliniyor.
Sorunun çözümü için aynı pozisyonda olmalarına karşın Mısır’ın İsrail ile hassas bir denge içinde ilişkileri yürütüyor olması, başta Refah kapısı olmak üzere güvenlik açısından kaygılarının olması hem söylem hem uygulama açısından Türkiye’den daha farklı politika izlemesine neden oluyor.
Ziyaretin İsrail’in Refah kentine saldırı başlattığı bir döneme denk gelmesinin Mısır açısından hassasiyetin daha da artmasına neden olacağı da öngörülüyor.
Erdoğan’ın Mısır ziyareti kapsamında insani yardımların koordine edildiği El Ariş limanına ve Refah sınır kapısına gidip gitmeyeceği ziyaret günü belli olacak.
Libya da gündemde
Diğer bölgesel gelişmeler kapsamında Libya ve Doğu Akdeniz liderlerin öncelikli gündeminde yer alacak.
Türkiye ve Mısır’ın son dönemde Libya konusundaki diyaloğu artırmış olmaları, Ankara’nın Libya’nın güneyinde kontrolü elinde tutan Bingazi yönetimiyle de temas kurmuş olması ve yakında bu kentteki başkonsolosluğun açılacak olması önemli gelişmeler olarak görülüyor.
Erdoğan-Sisi görüşmesi, Türkiye-Mısır ilişkilerinin geleceğinin ve hangi alanlarda derinleştirileceğinin belirlenmesi açısından önem taşıyor.
Tarafların ziyaretten beklentileri neler?
Cumhurbaşkanı Erdoğan açısından Mısır ziyareti, bölgede yaşanan gerilim de dikkate alındığında Türkiye ve kendisinin bölgesel rolünü göstermesi açısından önemli görülüyor.
Kahire’yi Arap dünyasının stratejik ve ideolojik başkentleri arasında gören Erdoğan, özellikle Arap Baharı’nın ilk yıllarında önemli ve tartışma yaratacak mesajlarını bu kentten vermeyi tercih etmişti.
O dönem başbakan olan Erdoğan, 2011’de Kahire ziyareti sırasında yaptığı açıklamalarda, İslam ülkelerinin laiklikten korkmamaları gerektiğini, laikliğin din düşmanlığı anlamına gelmediğini kaydetmişti.
Erdoğan, demokratik talepler için sokağa inen halka zor kullanılmaması ve insan hakları ve temel hakların korunması çağrısını da Kahire’den yapmıştı.
Erdoğan’ın bu Kahire ziyareti ise tamamen farklı koşullar ve gündemde gerçekleşiyor.
Hamas’la sürdürdüğü savaşta İsrail yönetimini en ağır ifadelerle eleştiren liderler arasında yer alan Erdoğan’ın buradan vereceği mesajlar ve İslam ülkelerine çağrıları merak ediliyor.
Kahire, ikili ilişkileri ön plana çıkarmaktan yana
Mısır tarafı ise Erdoğan’ın ziyaretinin ilk ve ana gündem maddesinin ikili ilişkiler olması gerektiği düşüncesinde.
Ziyarette ekonomi, ticaret ve yatırım alanlarına odaklanmak niyetindeki Mısır tarafı, Türkiye’nin savunma sanayi ürünlerine de ilgi gösteriyor.
Dışişleri Bakanı Fidan, son demeçlerinden birinde, insansız hava araçları konusunda Mısır’ın ilgisi olduğunu kaydetmiş ve Türkiye’nin bu satışa sıcak baktığı mesajını vermişti.
Mısır, Türkiye’nin Afrika’daki en büyük ticaret ortağı. Bu ziyaret sırasında ticaret hacminin 15 milyar dolara çıkarılması hedefinin gündeme gelmesi bekleniyor.
Ayrıca Türkiye’nin Mısır’da 2 milyar doları aşan yatırımının da genişletilmesi her iki tarafın gündeminde.
Taraflar ekonomik ilişkileri daha da ilerletmek için mevcut anlaşmaların yenilenmesi ya da yenilerin yapılması konusunu da ele alacaklar.
Türkiye açısından bu ziyarette ele alınacak önemli konu başlıkları arasında Doğu Akdeniz geliyor.
Türkiye, Mısır ile normalleşmenin ilk günlerinden itibaren bu konudaki beklentisini dile getirmiş, tarafların yapacakları müzakereler ışığında deniz yetki anlaşması imzalanabileceğini kaydetmişti. Mısır ise bu konuda acele bir adım atmaktan yana değil.