269 kişiye mezar olan Rönesans Rezidans’ın müteahhidi Yaşar Coşkun kendini şöyle savundu: “Kusurum olduğunu düşünmüyorum. Rönesans Rezidans yan yattı, herhangi bir çökme olmadı.“
Geçen yıl 6 Şubat depremlerinde yıkılan Rönesans Rezidans’ın enkazında, Süper Lig ekibi Atakaş Hatayspor’un futbolcusu Christian Atsu ve A Milli Erkek Hentbol Takımı kaptanı Cemal Kütahya ile oğlu Çınar Kütahya’nın da aralarında olduğu 269 kişi hayatını kaybetmişti. Dışişleri Bakanlığı Hatay Temsilcisi Devrim Öztürk’ün de aralarında bulunduğu bazı kişilerinse cenazelerine ulaşılamamıştı.
Soruşturma tamamlandı
Rönesans Rezidans’ın depremde yıkılmasıyla ilgili Hatay Cumhuriyet Başsavcılığı Deprem Soruşturma Bürosunca yürütülen soruşturma tamamlandı. İddianame Hatay 3’üncü Ağır Ceza Mahkemesince kabul edildi.
Tutuklu sanıklar şöyle:
- Rezidansın müteahhidi Mehmet Yaşar Coşkun
- Yapı denetim şirketinin yetkilileri Mehmet Haşim Eraslan ve Bülent Seküçoğlu
- Kontrol elemanı Önder Artun
Tutuksuz sanıklar şöyle:
- Yapı denetim şirketinin yetkililerinden A.K
- İnşaat teknikeri İ.D.
- Şantiye şefi B.M.
Müteahhit Mehmet Yaşar Coşkun’un kardeşi ve ortağı Hüseyin Yalçın Coşkun’sa firari. Savcılık tüm bu isimler hakkında, ‘bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne neden olma’ suçundan 22 yıl altışar aya kadar hapis talep etti.
Savcılık 15 katlı, 196 bağımsız bölüm bulunan rezidansla ilgili “Deprem sonucunda Rönesans Rezidans’ın yıkıldığı, 269 kişinin hayatını kaybettiği ve 13 kişinin de yaralandığı tespit edilmiştir” notunu düştü.
Bilirkişi düşük kaliteye dikkat çekti
Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) tarafından hazırlanan ve iddianamede yer verilen bilirkişi raporu şöyle:
* 12 Şubat 2023’teki olay yeri inceleme ve görgü tespit tutanağında belirtildiği üzere beton malzemelerin yerinde döküm şeklinde ve düşük kalitede olduğu, beton parçalarının elle ufalandığı, kolon içerisinde bulunan demir donatıların arasında kiriş bağlantı noktasında malzemenin segregasyon (ayrışma) yaptığı kum ve çakılın donatı içerisinde elle sökülebileceği tespit edildi. Perde ve kolon numunelerinde yapılan karot basınç deneyinde beton değerinin olması gereken kriterleri sağlamadığı, kolon boyutları, kolon donatı alanı, perde boyutları, perde donatı alanı yetersizlikleri ve yetersiz donatı detaylandırması hususları tespit edildi.
* Bodrum kat üstü binanın kuzeydoğu cephesi dış kenar kolon ve perdelerinde bırakılan pencere türü boşluğun kısa kolon etkisiyle binanın bu noktadan kırılıp göçebileceğinin gözlemlendiği, bodrum kat kolon-kiriş birleşimlerinde kolon etriyelerinin devam ettirilmediği, kolon etriyelerinin 135 derece yerine 90 derece yapıldıkları tespit edildi.
İddianamede, binanın yapım ve iş bitimi aşamalarında Deprem Yönetmeliği (2007) esaslarına yeterince uyulmadığı bildirildi.
‘Kusurum olduğunu düşünmüyorum’
Yurt dışına kaçmaya çalışırken İstanbul Havalimanı’nda yakalanan Rönesans Rezidans’ın müteahhidi Mehmet Yaşar Coşkun ifadesinde binanın yapımına 2011’de başladığını ve siteyi 2013’te bitirdiğini söyledi.
Binanın 10 yıldır kullanımda olduğunu ve bu süre zarfında herhangi bir sıkıntısının bulunmadığını ileri süren Coşkun kendisini şöyle savundu: “Kusurum olduğunu düşünmüyorum. Karadağ’a bina tapularını vermek için gidiyordum. Rönesans Rezidans yan yattı, herhangi bir çökme olmadı. Böyle büyük bir depremde yan yatmasına rağmen bina dağılmadı, iskeleti sağlam kaldı. Bu, binanın sağlam yapıldığının göstergesi.”
Yapı denetim şirketinin yetkilisi tutuklu Mehmet Haşim Eraslan’sa uygulama denetçiliğini yapıp yapmadığını hatırlamadığını öne sürdü.
Tutuklu sanıklardan Bülent Seküçoğlu da Rönesans Rezidans’ın denetimini gerçekleştiren yapı denetim şirketinin müdürü ve şirket ortaklarından olduğunu kaydederek, “Rezidansın herhangi bir kısmında denetim görevi almadım. Hatta rezidansın yerini dahi gösteremem” ifadesine yer verdi.
Tutuklu Önder Artun ile tutuksuz üç sanık da kusurlarının bulunmadığını savundu.
İddianamede, sanıklar Mehmet Yaşar Coşkun, Mehmet Haşim Eraslan, Bülent Seküçoğlu ve Önder Artun ile A.K, İ.D. ve B.M. ile firari Hüseyin Yalçın Coşkun’un, rezidansın yapım denetleme aşamasında malzeme kalitesi yetersizliğinden kaynaklı ‘asli kusurlu’ görüldükleri bildirildi.
Binanın yıkılmasına ilişkin dönemin Ekinci Belde Belediyesinin yapı birim sorumluları ve ilgili diğer görevlilerinin ‘tali kusurlu’ oldukları ve haklarında soruşturma yürütüldüğü bilgisi de iddianamede paylaşıldı.
Haklarında soruşturma yürütülen beş kişi hakkındaysa kovuşturmaya yer olmadığına karar verildi.