ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, Orta Doğu turu kapsamında İsrail’de Başbakan Binyamin Netanyahu ile bir araya geldi.
İsrail’e “sivil ölümlerin azaltılması” uyarısı yapan Blinken, Gazzeli çocukların savaşta çok fazla bedel ödediğini söyledi.
İki devletli çözümün öneminin de altını çizen Blinken, “İsrail Filistinlilerin kendilerini yönetme kabiliyetini baltalayan adımlar atmayı bırakmalı” dedi. Ayrıca Filistin yönetiminin de kendisini reforme etme ve yönetim kabiliyetini geliştirme sorumluğunu olduğunu hatırlattı.
Blinken İsrail liderleriyle yaptığı görüşmelerde, Filistin Devleti’nin kurulması için yol haritası çizilmesi halinde, Arap komşularından destek almanın mümkün olduğu mesajını da verdi.
Netanyahu ise iki devletli çözüm konusunda müzakerelere yönelik hiçbir açıklamada bulunmadı.
İsrail’de çeşitli temaslarda bulunan ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, Tel Aviv’de basın toplantısı düzenledi.
Blinken, Filistin-İsrail çatışmasında 95 günün geride kaldığını belirterek, “Saldırılardan ve sonrasında yaşanan çatışmalardan en çok etkilenen insanlar için zamanın farklı aktığını biliyoruz. Toplantının hemen öncesinde Gazze’de tutulan rehinelerin aileleriyle ve serbest bırakılan rehinelerle görüştüm. Bu ailelerin birçoğuyla artık birden çok kez görüştüm. Sevdiklerinden ayrı kaldıkları her gün, her saat, her dakika onlar için sonsuzluktur. Yüz binlercesi akut gıda güvensizliği yaşayan Gazze’deki aileler için de zaman farklı geçiyor. Aç çocuğunu doyuracak bir şeyler bulmaya çalışan anne ya da baba için bir günün daha yemeksiz geçmesi dayanılmazdır. Bunlar, bu çatışmadan en çok etkilenen insanlar için bu 95 günün ne kadar ağır hissettirdiğinin ve hissettirmeye devam ettiğinin sadece birkaç örneği.” dedi.
Blinken konuşmasına şöyle devam etti: “Bu muazzam can kaybı, 7 Ekim’in bir daha asla yaşanmamasını sağlamak için İsrail’in yanında durmaya devam etmemizin bazı nedenlerinden biri. Geri kalan rehineleri evlerine döndürmeye, insani krize çözüm bulmaya, Gazze’deki sivillerin korunmasını güçlendirmeye ve çatışmanın yayılmasını engellemeye yoğun bir şekilde odaklanmamızın nedeni de bu. Bu bölgede kalıcı barış ve güvenliğe giden yolu açmak için acilen çalışmamızın nedeni de budur.”
İsrail hakkında soykırım suçlamasıyla Uluslararası Adalet Divanı’nda açılan davaya değinen Blinken, soykırım suçlamasının yersiz olduğunu savundu.
“Gazze’de sivil ölümler çok yüksek”
Diğer yandan Gazze’de hızla artan can kaybını hatırlatan Blinken, “Gazze’deki siviller, özellikle de çocuklar arasındaki günlük can kaybı çok yüksek. Kerem Şalom’un açılması da dahil olmak üzere Gazze’ye gönderilen yardım miktarının artırılması konusunda önemli ilerleme kaydedildi. Bununla birlikte Birleşmiş Milletler’e göre Gazze nüfusunun yüzde 90’ı akut gıda güvensizliğiyle karşı karşıya kalmaya devam ediyor. Çocuklar için uzun süre yeterli gıdanın olmayışının etkisi yaşam boyu sonuçlar doğurabilir. Görüşmelerimde de altını çizdiğim gibi daha fazla gıda, daha fazla su, daha fazla ilaç ve diğer temel ihtiyaç maddelerinin Gazze’ye ulaşması gerekiyor. Gazze’ye vardıklarında ise onlara ihtiyacı olan insanlara daha etkili şekilde ulaştırılmaları gerekiyor. İsrail’in Gazze’nin diğer bölgelerine geçişteki her türlü engeli kaldırmak için elinden geleni yapması gerekiyor. Yardımın güvenli bir şekilde hareket edebilmesini sağlamak için çatışmayı önleme prosedürlerinin iyileştirilmesi bunun kritik bir parçasıdır.” şeklinde konuştu.
“BM’nin değerlendirme misyonu yürüteceği bir plan üzerinde anlaştık”
İsrail’in Gazze’nin kuzeyindeki faaliyetlerini ve birliklerini azalttığını söyleyen Blinken, “Bugün BM’nin değerlendirme misyonu yürütmesi için bir plan üzerinde anlaştık. Yerinden edilen Filistinlilerin kuzeydeki evlerine güvenli bir şekilde dönmelerini sağlamak için ne yapılması gerektiğini belirleyecek. Bu bir gecede gerçekleşmeyecek. Ciddi güvenlik, altyapı ve insani zorluklar var. Ancak misyon, bu engelleri ve bunların nasıl aşılabileceğini değerlendiren bir süreci başlatacak.” ifadelerini kullandı.
“Filistinlilere Gazze’den ayrılmaları yönünde baskı yapılmamalı”
Blinken, “Bugünkü görüşmelerde çok açık bir şekilde şunu ifade ettim. Filistinli siviller, şartlar izin verir vermez evlerine dönebilmelidir. Onlara Gazze’den ayrılmaları yönünde baskı yapılmamalı. Başbakana da (Binyamin Betanyahu) söylediğim gibi ABD, Filistinlilerin Gazze dışına yerleştirilmesini savunan her türlü öneriyi kesin bir şekilde reddediyor. Başbakan da bugün bana bunun İsrail hükümetinin politikası olmadığını bir kez daha söyledi.
İki devletli çözüm çağrısı
Bölgede İsrail için daha kalıcı bir barış ve güvenliğin nasıl inşa edilebileceğini görüştüklerini de aktaran Blinken, “Bu ziyaretimde görüştüğüm herkes uzun süredir devam eden şiddet döngüsünü sona erdirecek ve İsrail’in güvenliğini sağlayacak kalıcı bir çözümü desteklemeye hazır olduklarını söyledi. Ancak bunun Filistin devletine giden yolu içeren bölgesel bir yaklaşımla mümkün olabileceğinin altını çizdiler. Bu hedeflere ulaşılabilir, ancak yalnızca birlikte yürütülürlerse. Bu kriz, biri olmadan diğerinin olamayacağını ve entegre bir bölgesel yaklaşım olmadan her iki hedefe de ulaşamayacağınızı açıklığa kavuşturdu. Bunu mümkün kılmak için İsrail’in, halkının İsrail’le barış içinde ve komşu olarak yan yana yaşamasına liderlik etmeye istekli Filistinli liderlerin ortağı olması gerekiyor. Cezasızlık kalan yerleşimci şiddeti, yerleşimlerin genişletilmesi, yıkımlar, tahliyeler, İsrail’in kalıcı barış ve güvenliğe ulaşmasını kolaylaştırmak yerine zorlaştırıyor.” diye konuştu.
Filistin yönetiminin ise reforma ihtiyacı olduğunu söyleyen Blinken, “Bu konuları diğerlerinin yanı sıra Devlet Başkanı Abbas’la da görüşmemde gündeme getirmeyi planlıyorum.” dedi.
Husilere mesaj
Blinken, Yemen’deki Husilerin Kızıldeniz’de İsrail ile bağlantılı gemileri hedef aldığı saldırılara da değinerek, “Husilerin bu eylemleri devam ederse sonuçlarının olacağını açıkça belirtmek istiyoruz.” şeklinde konuştu.
İsrail’de başka ne mesajlar verildi?
Blinken, İsrail’in Gazze’deki sivilleri koruması ve insani yardımın girişine izin vermesi için baskı yapacağını söylemişti.
ABD Dışişleri Bakanlığı, Antony Blinken’in İsrail Cumhurbaşkanı Isaac Herzog ile yaptığı görüşmeye ilişkin açıklamasında, Blinken’in Hamas’ın 7 Ekim’de İsrail’e karşı düzenlediği saldırıların “tekrarlanmaması için” İsrail’in kendini savunma hakkını desteklediğini yinelediğini ve Gazze’de sivillerin zarar görmesini en aza indirmek için mümkün olan tüm önlemlerin alınması gerektiğini vurguladığını söyledi.
Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Matthew Miller, kalan tüm rehinelerin serbest bırakılmasını güvence altına almak için devam eden çabaların da ele alındığını söyledi. İsrail’in tahminlerine göre 123 kişiden hala haber alınamıyor.
Miller, Blinken’in ABD’nin “Gazze’deki sivillere insani yardımın sürekli olarak ulaştırılması” yönündeki çağrılarını yinelediğini de sözlerine ekledi.
İsrail Cumhurbaşkanı Isaac Herzog ise Blinken’le görüşmesine ilişkin sosyal medya platformu X’te paylaştığı mesajda, Blinken ve ABD’ye “İsrail Devleti’ne verdikleri sarsılmaz destek” için teşekkür etti.
Herzog, “Rehinelerin devam eden kötü durumunu ve onları derhal evlerine getirme ihtiyacını görüştük” diye yazdı.
Güney Afrika’nın Uluslararası Adalet Divanı’nda İsrail’e karşı açtığı soykırım davası ile ilgili olarak da Herzog, “İsrail’in kendini savunma temel hakkını gururla ve açık bir şekilde ortaya koyacağız” ifadesini kullandı.
Blinken Arap liderlere ne mesajlar verdi?
Blinken’ın Arap liderlerle görüşmelerinde öne çıkan maddeler Gazzelilerin evlerine dönüşü ve iki devletli çözüm oldu.
Blinken, Riyad’ın İsrail ile ilişkilerinin normalleşmesi olasılıklarını görüştüklerini ve Gazze savaşının bölgeye yayılmasının kimsenin çıkarına olmadığını söyledi.
Bir araya geldiği Arap liderlere, Filistinlilerin Gazze’den zorla göç ettirilmesine karşı olduklarına dair güvence veren Blinken, “Filistinliler Gazze’den ayrılmaya zorlanamaz ve koşullar el verdiğinde evlerine geri dönmeleri sağlanmalı” dedi.
Geçen hafta Lübnan’ın başkenti Beyrut’ta düzenlenen saldırıda Hamas’ın siyasi kanadının en üst düzey isimlerinden Salih Aruri’nin öldürülmesi sonrası bölgede tansiyon daha da yüksek. Saldırının İsrail tarafından yapıldığından şüpheleniliyor ancak İsrail’den bir açıklama gelmedi.
Katar ziyaretinde, “Bölgede gerginliğin çok yüksek olduğu bir andayız” diyen Blinken, bunun kolaylıkla “metastaz” yapabilecek, güvenlik sorununu ve “acıları” artırabilecek bir çatışma olduğunu ekledi.
ABD Dışişleri Bakanı, bazı İsrailli bakanların, Filistinlilerin Gazze dışına yerleştirilmesine yönelik açıklamalarını da kınadı.
Aşırı sağcı İsrail Maliye Bakanı Bezalel Smotrich Filistinlilerin Gazze’yi terk etmesi çağrısı yapmış ve İsrail’in “çöle çiçek açtıracağını” iddia etmişti.
İsrail Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir de krize “çözüm” olarak Gazzelilerin göçe teşvik edilmesi gerektiğini savunmuştu.
İsrail hükümetinin resmi duruşu ise Gazzelilerin sonunda evlerine dönmesi yönünde ancak bunun ne zaman ve hangi koşullarda olabileceğine yönelik bir plan henüz açıklanmadı.
Hamas’ın 7 Ekim’de İsrail’de düzenlediği saldırılarda 1200’den fazla kişi hayatını kaybetti, 200’den fazla kişi rehin alındı. Rehinelerden bazıları, İsrail hapishanelerindeki Filistinli bazı tutsaklarla birlikte serbest bırakıldı.
2006’dan bu yana Hamas’ın kontrolünde olan Gazze’de Sağlık Bakanlığı, İsrail’in bölgede 7 Ekim’den bu yana havadan ve karadan düzenlediği saldırılarda çoğu çocuk ve kadın olmak 23 binden fazla Filistinlinin yaşamını kaybettiğini açıkladı. Bakanlık son 24 saatte İsrail’in saldırılarında 100’den fazla kişinin daha hayatını kaybettiğini duyurdu.
Blinken Arap liderlerle görüşmelerinde, savaşta ölen masum kadın, erkek, çocuk Filistinli sayısının çok fazla olduğunu ve İsrailli yetkililere Gazzeli sivil ölümlerinin engellenmesinin zaruri olduğunu söyleyeceğini de belirtti.
Ürdün Kralı Abdullah da Blinken’dan, Washington’ın İsrail üzerindeki gücünü “acil ateşkes” için kullanmasını istedi.