İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, kabine üyelerinin ve ulusal güvenlik toplantılarına katılan üst düzey yetkililerin yalan makinesi testlerinden geçmeye zorlanması gerektiğini söyledi.
Times of Israel’in aktardığına göre; dün gerçekleştirilen kabine toplantısında İsrail Başbakanı Netanyahu, “Bir sızıntı salgını var ve bu şekilde devam etmeye hazır değilim, bu nedenle siyasi ve profesyonel rütbeliler de dahil olmak üzere kabine ve güvenlik tartışmalarında yer alan herkesin yalan makinesinden geçmesini zorunlu kılacak bir yasa tasarısı üzerinde çalışılması talimatını verdim” dedi.
Netanyahu’nun bu açıklaması, Gazze sorununu ele almak üzere toplanan ancak kabine üyeleri ile IDF Genelkurmay Başkanı Herzi Halevi arasında karşılıklı suçlamalarla sonuçlanan 4 Ocak tarihli kabine toplantısının basında geniş yer bulmasının hemen ardından geldi.
Basına yansıyan haberlere göre; ordunun, 7 Ekim’deki saldırıya ilişkin soruşturma planlarını açıklayan Halevi ile aşırı sağcı milletvekilleri arasında sert bir tartışma yaşanmış; bakanlar, soruşturma planının kendilerini de kötü etkileyebileceğini söyleyerek memnuniyetsizliklerini dile getirmişti. Bu, Halevi ile aşırı sağcı milletvekilleri arasında sert tartışmaların yaşandığı yorumlarını beraberinde getirmişti.
İlk kez istemiyor
Netanyahu kendi hükümet üyelerine karşı ilk kez böyle bir önlem çağrısında bulunmuyor; Kasım ayı ortasında yapılan bir önceki hükümet toplantısında da yalan makinesi testlerini zorunlu kılan bir yasa çıkarılması için benzer bir çağrıda bulunmuştu. Netanyahu’nun 2022 yılında da sızıntılar üzerine personelinin testlerden geçmesini istediği bildirilmişti.
Netanyahu’nun geçen Kasım ayında yaptığı çağrı, bakanlarını ikiye bölmüştü. Ulaştırma Bakanı Miri Regev desteğini ifade ederken dönemin Enerji Bakanı Israel Katz ise “Yalan makinesine ihtiyacım yok, kabineden hiçbir zaman bilgi sızdırmadım” demişti. Kabine Sekreteri Yossi Fuchs o dönemde attığı tweette “[Güvenlikle ilgili bir konuda] hükümet toplantılarından ve güvenlik politikası kabinesinden sızıntılar suç teşkil eder, düşmana yardım eder ve ülkenin güvenliğine zarar verir” ifadelerini kullanmıştı.