CHP Genel Başkanı Özgür Özel, ikinci hak ihlali kararına rağmen tahliye edilmeyen Türkiye İşçi Partisi Hatay Milletvekili Can Atalay‘ın dosyasının yeniden Yargıtay’a gönderilmesine tepki göstererek, yürütmenin başının ele geçirildiğini savundu. Özel, “Türkiye’de kimin hapse gireceğine dünya liderimiz, kimin çıkacağına dünyanın öbür liderleri karar veriyor” dedi.
Özel şu ifadeleri kullandı:
“Bugün artık Türkiye’de kuvvetler ayrılığından bahsetmek için hiçbir gerekçe kalmadı. Hiç kimse Türkiyede hukuk var demesin. Bir anayasamız var, anayasa mahkeme kararlarında herkes için diyor, bağlayıcı olduğu söyleniyor. AYM Atalayla ilgili son kararını oy çokluğuyla aldı. Yani AYM’de karara katılmayanlar dahi oy birliğiyle karar verdiler. Yerel mahkeme AYM’ye direnemez direnirse talimatlandırılmıştır. Bu talimat kuvvetler ayrılığını hiçe sayan yürütmenin başı tarafından verilmiştir. Bunun aksini kim iddia ediyorsa bu milletin gözünün içine baka baka yalan söylüyordur. Evrensel hukuk normlarının dışında şu kadarını söyleyelim, Osmanlının tarihiyle gurur duyup tarihiyle övünmeyi kimselere bırakmayanlara söyleyelim. Fatih Sultan Mehmet diyor ki “Kadıyı satın alırsanız adalet ölür, adalet ölürse birazdan devlet ölür”. Bugün yapılmaya çalışılan iş belki madden değil ama manen kadının satın alınmasıdır. Manen yürütmenin başının ele geçirilmesidir. Çünkü Gezi davası onun kişisel husumet meselesidir. Türkiye’de kimin hapse gireceğine dünya liderimiz, kimin çıkacağına dünyanın öbür liderleri karar veriyor.
“Bu can bedende durdukça salmam” dediği papazı bir telefonla oval ofise uçuran, Merkel’in bir telefonuyla Deniz Yücel’i bırakan birisi, bugün dünya liderlerinden birinden telefon gelse Can Atalay’ı bırakır. Ama Türkiye’nin bugün buna ihtiyacı yok, hukukun uygulanmasına ihtiyacı var. Yapılan düpedüz darbe girişimidir. Hataya sen karar veremezsin ben veririm diyorlar bu bir darbedir. Hepimize birden Anayasanın bir hükmü yok diyorlar. Buna bütün Türkiye bütün kurumlarıyla Türkiye’nin yarınlarına umut bağlamak isteyen herkes direnmelidir. Bugün adalet ölmüştür. Sözümüze değer veren herkesin siyasi görüşü bizden ayrı olan herkesin hiç değilse Fatih Sultan Mehmet’in sözlerine baksın. Recep Tayyip Erdoğan, Fatih Sultan Mehmet’ten daha iyi biliyor olabilir mi?
Asgari ücret açıklaması
“Asgari ücretten çok bugün neyi satın aldığı ve seneye neyi satın alabileceği ile ilgilenmek lazım. Büyük bir kandırmacayla karşı karşıyayız. Verilen zam son 6 aydaki enflasyonu telafi eden bir zamdır. Önümüzdeki bir yıl enflasyon ve hayat pahalılığı ne olacak?
Asgari ücret komisyonu yasal bir komisyondur. Yasayla kurulduğu için yasamanın verdiği bir karardır bu. Yürütmenin başının yasamanın görevlendirdiği bir komisyonu ayağına çağırması onlarla müzakereyi bir siyasi merkezinin genel merkezinde sürdürmesi ve daha sonra da açıklamanın bu şekilde yapılması o komisyonun tarafsızlığına TBMM’nin yüklediği işleve tamamen gölge düşürmüştür. Ayrıca Erdoğan komisyonu kendi siyasi çalışması araçsallandırmıştır.
Komisyonu siyasetine alet etmektedir. Yaptığı işle kurumları yıpratmıştır. Artık bundan sonra asgari ücret komisyonunu kimse ciddiye almaz çünkü özgürce çalışıp kendi önerisini ortaya koyup bunu da yürütmeye karşı o masanın ortak talebi olarak söylemesi gerekirken yürütmenin başının emrine girmiştir. Zihniyet aynı zihniyettir. Hakim savcıların kura törenini yürütmenin külliyesinde yapmakla asgari ücret komisyonunu adalet ve kalkınma partisine çağırmak hepsi aynı şeydir. Ben varım kurallar yok, ben varım kurumlar yok anlayışıdır. Dünyanın bütün zengin ülkeleri kurumlar ve kurallarla yönetiliyor. Dünyanın bütün fakir halkları başlarında kurumları ve kuralları yok sayan tek adamlarca yönetiliyor.
Erdoğan’a Ankara ve İstanbul mesajı
“Ben Erdoğan’ın yerinde olsam, hayat pahalılığından övünecek hali yok, bir şeyle övünecekse dünyanın en çok bildiği şehrimiz “İstanbul, başkentimiz Ankara o kadar iyi yönetiliyor ki ben bile rakip bulamıyorum.” desin; İstanbul ve Ankara ile övünsün, bütün dünyaya onların başarılarını anlatsın”