Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF) örgütü, 2023 basın özgürlüğü bilançosunda Türkiye’de “yıldırma amaçlı tutuklama” olarak tanımladığı baskı yöntemine dikkat çekti.
Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF) örgütü, 2023 yılına ilişkin basın özgürlüğü bilançosunda, dünya genelinde 1 Aralık 2023 itibarıyla 521 tutuklu gazeteci bulunduğunu bildirdi.
Paris merkezli uluslararası kuruluş, 2022 yılında 569 olan bu sayının 2023’te 521’ye düşmesinde, Türkiye ve İran’da “yıl içinde sürekli gazetecilerin tutuklanıp tahliye edilmesinin” rol oynadığını belirtti. RSF’nin 2023 bilançosu, “Türkiye’de 43 gazetecinin yolunun, yıl içinde hapishaneden geçtiğini” ortaya koydu.
Türkiye’de 2022 sonunda 30 gazetecinin tutuklu bulunduğunu, bu sayının 1 Aralık 2023 itibarıyla ise yedi olduğunu ifade eden RSF, İran’da da tutuklu gazeteci sayısının 45’ten 21’e düştüğünü bildirdi. Raporda, İran’da 2023’te “yolu cezaevinden geçen” gazeteci sayısının ise 58 olduğu belirtildi.
Türkiye ve İran’daki baskı yönteminin, gazetecilerin yıl içinde sürekli tutuklanıp bırakılması üzerine kurulu olduğunu belirten RSF, bu iki ülkenin adının “en çok gazeteci tutuklayan ilk üç ülke” arasında geçmemesinin sebebinin de bu olduğunu ifade etti. Türkiye konusundaki bilgi ve verilerin “Türkiye: Yıldırma amaçlı tutuklama” başlığıyla verildiği raporda, özellikle de Kürt gazetecilerin iktidar tarafından “hedef alındığı” bildirildi.
Türkiye’de 1 Aralık itibarıyla tutuklu olan gazetecilerden dördünün Kürt olduğunu belirten RSF, Nisan 2023’teki cumhurbaşkanlığı seçimlerinden önceki tutuklama dalgalarında 13 Kürt medya çalışanının gözaltına alındığını aktardı.
“Daha karanlık tablo” beklentisi
RSF Türkiye Temsilcisi Erol Önderoğlu, raporla ilgili olarak DW Türkçe’ye yaptığı değerlendirmede, “Türkiye’de gazetecilerin yargı ve fiziki şiddet üzerinden hedef alınmasından uzun yıllar sonra, şimdi de otoriter politikalar ve gazetecilerin düşmanlaştırılması üzerinden halkın haber alma gücü gittikçe aşındırılıyor” dedi.
“Bilançoda 43 habercinin yıl içinde seçim havasında hapse düştüğü ve aylar sonra tahliye edildiğinin göz ardı edilmemesi gerekiyor” ifadesini kullanan Önderoğlu, sözlerini “İnsan haklarına endeksli bir demokratik politik proje devreye girmedikçe korkarım ki medya özgürlüğünün tablosu, rakamların ötesinde daha da kararacaktır” diye tamamladı.
RSF raporuna göre, 1 Aralık 2023 itibarıyla en fazla tutuklu gazetecinin bulunduğu ülke 121 gazeteciyle Çin (Hong Kong dâhil) oldu. Çin’i 68 gazeteciyle Myanmar, 39 gazeteciyle Belarus, 36 gazeteciyle Vietnam, 28 gazeteciyle Rusya, 25 gazeteciyle Suriye ve 24 gazeteciyle Suudi Arabistan izledi. İlk 10’daki diğer ülkeler ise İran (21), Mısır (19) ve Eritre (15) oldu.
45 gazeteci öldürüldü
Mesleki faaliyetleri nedeniyle tutuklu olan 521 gazetecinin yarısından fazlasının henüz yargılanmasına dahi başlanmadığını belirten RSF, 2023’te dünya genelinde 45 gazetecinin de kamuoyunu bilgilendirme çabası içerisindeyken öldürüldüğünü duyurdu.
Bu, 33 gazetecinin öldürüldüğü 2002 yılından beri kaydedilen en düşük sayı oldu. En fazla gazetecinin öldürüldüğü yıllar ise özellikle Suriye ve Irak’taki savaşların etkisiyle 140 can kaybının kayıtlara geçtiği 2012 ve 2013 olmuştu. RSF verilerine göre, 2022’de 61 gazeteci öldürüldü.
Raporda, son beş yılda kaydedilen kademeli düşüşün, kısmen gazeteci güvenliğinin artırılması ve 2003-2022 döneminde yaklaşık 600 gazetecinin görev başında öldürüldüğü Irak ve Suriye’deki çatışma dönemlerinin geride bırakılmasıyla açıklanabileceği belirtildi. RSF ayrıca, “barış dönemlerinde, yasal düzeydeki iyileştirmelerin ve yaygın cezasızlıkla mücadeleye yönelik tedbirlerin” de ölüm sayılarında kaydedilen düşüşte etkili olduğunu ifade etti.
Öte yandan son beş yılda ilk kez, savaş alanlarında ölen gazeteci sayısı, savaş alanı dışında öldürülen gazetecilerin sayısının toplamını geçti.
Bu yıl 1 Aralık itibarıyla 23 gazetecinin savaş alanında hayatını kaybettiğini belirten RSF, dokuz gazetecinin organize suçları, altı medya mensubunun ise yolsuzluğu araştırırken öldürüldüğünü duyurdu.
Söz konusu 23 gazeteciden 13’ünün Hamas’ın 7 Ekim’deki saldırılarından sonra Gazze Şeridi’nde, üçünün Lübnan’da ve birinin de İsrail’de öldürüldüğünü bildiren RSF, bu sayının sadece yaptıkları işle ölüm nedenleri arasında net bir bağlantı bulunan medya mensuplarını kapsadığını ifade etti. RSF, bölgede hayatını kaybeden toplam gazeteci sayısının ise 61 olduğunu belirtti.
UCM’ye Gazze başvurusu
RSF Genel Sekreteri Christophe Deloire, konuyla ilgili yaptığı açıklamada, “Gazze’de gazeteciler, siviller olarak ağır bir bedel ödüyor. Görevleri kapsamında öldürülen gazetecilerin sayısının çok yüksek olduğunu görüyoruz: En az 13’ü küçücük bir bölgede can verdi. Durumun gerçekliğini ve gazetecilerin nasıl kasıtlı hedef alındığını tespit etmesi için Uluslararası Ceza Mahkemesi’ne (UCM) şikâyette bulunduk” dedi.
Deloire, “Genelde ise çalışmaları sırasında ya da görevleri nedeniyle öldürülen gazetecilerin sayısında keskin bir düşüş saptandı. Bu düşüş uzun bir döneme yayılıyor. Neden mi? Haber merkezlerinde alınan güvenlik önlemleri, eğitim ve koruyucu ekipman tahsisi, dikkat, cezasızlıkla mücadelenin etkileri ve hükümetler arası kuruluşların faaliyetlerini sayabiliriz. Kuşkusuz STK’ların çalışmalarının da etkisi var” ifadelerini kullandı.
54 gazeteci rehin
RSF verilerine göre dünya genelinde şu an 54 gazeteci rehin tutuluyor. Bu, 2017’den beri en düşük sayı olarak kayıtlara geçti. Rehin durumundaki gazetecilerin 38’i Suriye’de, dokuzu Irak’ta, dördü Yemen’de, ikisi Mali, biri de Meksika’da kaçırıldı. RSF, söz konusu gazetecilerin birçoğunun, 2013-2015 yılları arasında Suriye ve Irak’ta IŞİD tarafından kaçırıldığını belirtti.
RSF bilançosuna göre, dünya genelindeki kayıp gazeteci sayısı ise 84. RSF, 2023’te yedi gazetecinin daha kaybolmasıyla bu sayıya ulaşıldığını duyurdu.
Tutuklu kadın gazeteciler
RSF, dünya genelinde 1 Aralık 2023 itibarıyla 67 kadın gazetecinin tutuklu olduğunu, bu kişilerden sekizinin bu yıl içinde tutuklandığını bildirdi.
Çin, Belarus ve Myanmar’ın tutuklu kadın gazeteci sayısında da başı çektiğini belirten RSF, dünya genelinde gazetecilere yönelik en ağır sekiz cezadan altısının da kadınlara verildiğini duyurdu.
RSF raporuna göre, Myanmar’da Sai Zaw Thaike 20 yıl, Çin’de Şu Zhiyong 14 yıl, İran’da Nilüfer Hamedi 13 yıl, Belarus’ta Marina Zolatava ve Lyudmila Çekina 12’şer yıl, İran’da Elahe Muhammedi 12 yıl, Burundi’de Floriane İrangabiye 10 yıl ve yine Belarus’ta Valeriya Kastsiuhova 10 yıl hapis cezasına çarptırıldı.
KAYNAK: DEUTSCHE WELLE TÜRKÇE – CENGİZ ÖZBEK