Özgür Özel, CHP grup toplantısında ilk kez CHP Genel Başkanı olarak kürsüye çıktı. Özel, iktidarın anayasa açıklamalarına ilişkin olarak, “Erdoğan aklını başına topla kendi bindiğin dalı kesme. Sende Anayasa’yı değiştirecek bir sayı yok. Anayasayı hiçleştirecek bir göz de bizde yok. Seninle Anayasa’yı çiğneyecek bir göz varsa gözüm çıksın” dedi.
CHP Genel Başkanı Özel’in ilk grup toplantısındaki açıklamalarından satır başları şöyle:
“Tüm yaratılan dezenformasyonlarına rağmen CHP liderine demokratik yollardan rakip çıkabildiği büyük kurultayda sandıkların konulduğu demokratik bir yarışın yapılabildiği eğer delegeleri ona karar verirse CHP genel başkanının seçimle değişebilen bir parti olduğu çok önemli bir kurultayı geride bıraktık. Katkı veren herkese teşekkür ediyorum
Ülkemiz çok zor bir dönemde geçiyor. Tek adam rejiminin git gide otoriterleştiği, hukukun rafa kalktığı bir dönemde 13 yıl boyunca AKP’ye karşı büyük bir mücadele vermiş, Artvin Şavşat’ta bir de şehit verdiğimiz olayda terör örgütünün hedefi olmuş, Ankara’dan İstanbul’a 432 km hak hukuk adalet olarak yürüyerek dünya siyaset tarihine geçmiş hepimize çok emeği olan Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nu saygıyla selamlıyorum.
Kurultayın sonunda parti meclisimiz oluştu. Yaş ortalaması 43tür. Bir MYK görevlendirdim 24 kişiden oluşuyor yaş ortalaması 46dır. Bu kapsamda bu ciddiyette bu resmiyette ilk kez Türkiye siyaseti tarihinde ilk kez gölge kabine yaptık. Gerekli eleştirileri yaparak gerektiğinde önden uyararak, doğru yaptıklarına destek olup yanlışlarında uyararak belirlediğimiz 19 arkadaşımız var. Erdoğan’ın kabinesinden tek fark şu. CHP’nin gölge kabinesinin 9’u kadın, 9’u erkek; Erdoğan’ın kabinesinde 1 kadın var.
Türkiye’nin kadınları şunu görsünler, sen eve layıksın diyerek tüm işleri kadınlara layık gören bir anlayış ile sen ne kadarsan ben o kadar diyen bir anlayış var. Bu anlayış partimin ve benim anlayışım. Ama esas olarak Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün anlayışı.
Cumartesi günü parti meclisimizi topladıktan sonra söz verdiğim gibi Manisama gitmiştim, annemle babamın evinden helallik aldım. Sonra Hatay’a gittim. Hatayspor bu büyük yıkıma rağmen bu matem formasıyla birlikte Mersinde maçlarını oynayarak büyük başarılara imza atıyor. Hatayspora başarılarının devamını diliyoruz. Hatay’a gittim, seçimden önce gittiğimde burada siyaset yapmayacağım demiştim. Sizi dinlemeye geldim dedim. Değerli kurultay delegeleri bana Özgür başkan sen ilk günlerden itibaren geldin, grubunuz buradaydı. Ekrem Başkan Hatay’dan sorumluydu hiç yalnız bıraktınız. Hatay’a devlet erken geldi gitti bizi unuttular. Enkaz kaldırmada bütün iller bitti en az yüzde 20-25i duruyor. Hatay’a verilen sözler tutulmadı dediler. Resmi rakamdaki 32 bini daha başlamamışlar dahil 10 Hataylıdan 1’i yine sokakta. Diğer illerde de durum farklı değil. Can kayıplarının yarısı neredeyse Hatay’da. İlgimizi artırarak sürdüreceğiz, depremin takipçisi olacağız söz veriyoruz.
İlk günlerde kendisi de depremzede olan, Lütfü Savaş’ın neler yaptığını belirten uzun sunumlar aldım.
Barolar Birliği bir eylem yaptı onu hep birlikte destekledik. Şimdi bir başka yürüyüş var DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu İstanbul’dan Ankara’ya doğru yürüyor. Takip ediyoruz. Örgütlerimiz Eskişehir’de onlarla yürüyecekler. Vardıklarında ben ve grubum DİSK ile birlikte Ulus’a yürüyeceğiz, yeni yollarla tanışacaklar, yeni kulaklar işitmeye başlayacaklar. Değiştireceğiz bu ülkenin kaderini. Emek ile sermaye karşı karşıya gelmişse emeğin yanındayız!
“Erdoğan’a meydanı bırakmayız”
“Üzerine kilit açılmadığı için buraya gelemeyen Can Atalay. Bu karar bu meclis tarafından hızla ele alınmalı. Sayın Kurtulmuşu aradım olumu yaklaşımı oldu, sonra ne olduysa oldu. Uçaktaki açıklamalarından da anlaşıldı ki bu anayasa karşı bu kalkışmayı bu, askerler yapıyorsa askeri darbe, sivil yapıyorsa sivil darbedir, bunu cumhurbaşkanı yapıyorsa bu ömrümde gördüğüm en hadsiz darbedir. Biz her darbede işkenceden geçmiş, bedeller ödemiş. Herkes ana muhalefetinin gözünün içini bakan, kapalı Meclisi açan, toplayan, kürsüye çıkan bir partiyiz. Biz darbe kimden gelirse gelsin karşısındayız demişiz. Bundan sonra Tayyip Erdoğan’a karşı biri darbeye karşılaşırsa gerekirse tankın üstüne çıkarız. Ancak, bu darbe girişiminde Erdoğan’a meydanı bırakmayız, haddini bilsin!
Ama Tayyip Erdoğan aslında öyle bir iş yapıyor ki yarın öbür gün kandırıldım aldatıldım der. Hep o iyi etrafı kötü. Anayasanın üçüncü maddesi açık net… AYM kararı bekletilmeden Resmi Gazete’de yayınlanır yasama yürütme yargı oranlarını, gerçek ve tüzel kişileri bağlar. Vatandaş Tayyip Erdoğan’ı da AKP Genel Başkanını da bağlar. Ben bu maddeyi yok sayıyorum diyor. Sen gücünü anayasadan alıyorsun, bindiğin dalı kesiyorsun. Bu ülkeye yaptığın kötülüğün farkında değilsin. O günden beri Meclis’teki direnişimiz sürüyor. Yeni bir eylem kadar nöbetimiz devam edecek. Erdoğan aklını başına topla bindiğin dalı kesme. Şimdi çıkmış anayasa değişikliği yapalım diyor. Valla sayın Erdoğan sende anayasayı değiştirecek sayı yok. Seninle birlikte anayasayı çiğnemeye kalkarsam gözüm çıksın. Anayasa herkes için yapılır, her doğan çocuk için yapılır. Her doğana değil Erdoğan’a yapıldığı için kriz üretmektedir.
Bu partinin 6 okuna sarılacağız ve sosyal demokrat anlayışın evrensel değerlerine de sonuna kadar sahip çıkacağız. Yarın KKTC’nin kuruluşunun 40. yıldönümü. Yarın ilk ziyaretimizi KKTC’ye, ikinci ziyaretimizi de Azerbaycan’a gerçekleştireceğiz. Azerbaycan’da CHP’ye yönelik bir kırgınlık ve mesafe var. Tek millet, iki devlet diye baktığımız Azerbaycan’la CHP’nin ilişkileri de olması gerektiği gibi olacak. Ardından da 25 Kasım’da Bosna Hersek’te olacağım. O tarafların da bir evladı olarak Bosna Hersek’te, Üsküp’te olacağız. Her ilişkiyi taze ve diri tutacağız.”
“Baba evi” çağrısı: Gelin kimsesizlerin kimsesi olalım
“CHP baba evidir. Herkes baba evinde doğar. Kimi bizim gibi baba evinde oturur, kimi küçüğüne razı olur. Kimi uzakta kimi yakında oturur. Herkes bilir ki baba evinde çorba kaynar, bacası tütmektedir. Başım sıkışırsa bir gün bu baba evinin kapıları bütün esnafların işçilerin yaşlısının gencinin ama gidişattan memnun olmayan herkesin baba evidir. Bu baba evinin tapusu kimsede değil, bende de Kemal Beyde de. İsmet Paşada da yoktu Bülent Ecevit’te de. Bu baba evinin tapusu senin babandan çok sevdiğin Gazi Mustafa Kemal Atatürk’tedir. Gelin baba evinde güçlenelim, gelin kimsesizlerin kimsesi olalım. Gelin hep beraber zenginleşelim. Gelin hep birlikte bu ülkenin yüzünü güldürelim. Bu güzel ülkeyi hep beraber Atatürk’ün dediği yere çıkaralım. Büyük güçlü ve zengin Türkiye için. Baba evi sizleri bekliyor. “