Anayasa Mahkemesi’nin (AYM) işkence yasağını çiğnediğine hükmettiği altı polisle ilgili yeniden açılan soruşturmada mağdur aleyhindeki raporun ‘sehven’ yazıldığı ortaya çıktı. Raporu yazan doktora da ‘ulaşılamadı.’
Altı yıl önceki işkencenin izleri
Eski Yozgat emniyet müdürü Kenan Şaban Süzgün dahil altı polisle ilgili Bakırköy başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma kapsamında Adli Tıp Kurumu (ATK) altı yıl önceki vakanın izlerini geçen temmuzda araştırmaya başladı.
ATK, 31 Temmuz’da soruşturmayı yürüten savcılık bürosuna yazdığı yazıda, Aydoğan’ın maruz kaldığı kötü muameleyle ilgili mütalaa düzenleyebilmek için bazı belgeler istedi. Yazıda, Adli Tıp 2’nci İhtisas Kurulu tarafından Aydoğan’ın kötü muameleyle ilgili gördüğü tedavilerin grafileri, muayene bulguları, konsültasyon notları, epikriz raporları, tetkik ve tedavi evraklarının ilgili sağlık kuruluşundan veya Aydoğan’dan temin edilmesi istendi.
Olmayan başvurunun tanısı
Bakırköy Mazhar Osman Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi Başhekim Yardımcısı Gökçen Kantürk de hastanenin psikiyatri uzmanından aldığı bilgiye göre Aydoğan’ın hastanede tedavi gördüğü zamanları ve konulan tanıları sıraladı. Kantürk’ün sıraladığı tanılar arasında 2019’da konulduğu belirtilen ‘alkol kullanımına bağlı zararlı kullanım tanısıyla AMATEM başvurusu’ da yer aldı.
Doktor ayrıldığı için değerlendirilemedi
Aydoğan, böyle bir başvurusu olmadığı gerekçesiyle rapora itiraz etti.
Aydoğan’ın itirazını başhekim Prof. Dr. Murat Erkıran yanıtladı. Erkıran, 11 Ekim tarihli cevabında, ‘sehven tanı silme işlemleri‘nin İstanbul İl Sağlık Müdürlüğü’nün belirlediği metodoloji kapsamında gerçekleştirildiğini, ‘alkol kullanımına bağlı zararlı kullanım’ tanısını koyan hekimin hastaneden ayrılması nedeniyle başvurunun değerlendirilemediğini belirtti.
Sağlık müdürlüğünün belirlediği metodoloji kapsamında, ‘tanının silinip silinemeyeceğinin tanıyı koyan hekim veya branş hekimi tarafından değerlendirilmesi için’ il sağlık müdürlüğünün söz konusu sağlık kuruluşuna yazı yazması gerekiyor.
Doktorlar hakkında suç duyurusu
Aydın Aydoğan, hakkında bahsedilen raporu veren doktorlar hakkında Bakırköy başsavcılığına suç duyurusunda bulundu. Polislerin kötü muamelesine maruz kaldıktan sonra Aydoğan’a Bahçelievler Devlet Hastanesi’nde ‘Darp yoktur’ raporu verilmişti. Altı yıl sonra açılan soruşturma kapsamında savcı Aydoğan’ı muayene eden doktor yerine onu görmeden hazırlanan raporu paraflayan doktoru tanık olarak dinlemiş, doktor da Aydoğan’ı hatırlamadığını söylemişti. Aydoğan, tanık olarak dinlenen doktor hakkında da kendisini görmeden hazırlanan raporu imzaladığı gerekçesiyle suç duyurusunda bulundu.
Ne olmuştu?
2013’teki Gezi Parkı eylemlerinde polisin attığı gaz kapsülüyle yaralanan Aydın Aydoğan, 30 Kasım 2017’de Gezi Parkı eylemleriyle ilgili sözlerinden dolayı Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan hakkında suç duyurusunda bulunduktan iki hafta sonra evinin yakınlarında sivil polis aracı tarafından durdurulmuştu.
Polisler ona ismiyle hitap ederek hakkında şikâyet olduğunu söylemiş, kendilerini takip etmesini istemişti. Aydoğan, polisleri takip ederken kalabalığın bulunduğu alana girmiş, polisler durunca o da durmuştu. O anda güvenlik şeridi çekili alanda bomba ihbarı yapılmış bir araç olduğunu fark etmişti.
Aydoğan, kendisini oraya götüren polislerin fotoğrafını çekmek isterken başka bir polis tarafından tartaklanarak yere düşürülmüştü. Dövülerek ters kelepçeyle gözaltına alınan Aydoğan, bir araca bindirilip önce Yenibosna’daki Kocasinan Polis Merkezi’ne, oradan da Vatan Caddesi’nde bulunan İstanbul Emniyet Müdürlüğü’ne götürülmüştü.
Adli muayenede darp tespiti
Polisler, Aydoğan’ı Erdoğan hakkındaki şikâyetinden vazgeçmesi ve kendilerinin hazırladığı ifadeyi imzalaması için tehdit etmişti. Bomba ihbarı yapılan aracı oraya kendisinin getirdiğini kabul etmesi için zorlanan Aydoğan, sağlık problemleri olduğunu belirtmesine rağmen iki gün boyunca dövülmüş ve tehdit edilmişti. Adli tabiplik tarafından verilen raporda Aydoğan’ın dişlerinde, belinde, ayak ve el bileklerindeki darp izleri kayıt altına alınmıştı. Aydoğan, yaşadıklarından dolayı şikâyetçi olsa da dosya takipsizlik kararıyla kapatılmıştı. Aydoğan da dosyayı AYM’ye taşımıştı.
AYM kararına rağmen terfi ettirildi
AYM, Nisan 2022’de Aydoğan’ın başvurusuyla ilgili hak ihlali kararı verince polislere de soruşturma yolu açılmıştı. Bakırköy Başsavcıvekili Ekrem Aydıner’in yürüttüğü soruşturma kapsamında Emniyet, şüpheli polislerin bazılarının adresine ulaşamamış, ifade veren şüpheli polisler de “Hatırlamıyorum” demişti. Şüpheli polislerden Kenan Şaban Süzgün’ün de AYM kararından dört ay sonra Kasım 2022’de 1’inci sınıf Emniyet müdürü yapıldığı ortaya çıkmıştı. Geçtiğimiz ay Resmi Gazete’de yayınlanan kararnameyle Süzgün’ün de aralarında yer aldığı 52 emniyet müdürünün görev yeri değiştirilmişti.
Bakanları aklayan savcı polisleri de akladı
Savcı Aydıner, yeniden açılan soruşturmayı 31 Mart 2023’te kapatmıştı. Takipsizlik kararında, polis merkezinden olay gününe ilişkin kamera kayıtlarının istendiği, ancak kameraların teknik özelliği gereği en fazla bir ay süreyle kayıt tuttuğundan bunlara ulaşılamadığı belirtilmişti. Takipsizlik kararıyla birlikte savcı Aydıner’in Aydoğan’ı muayene eden doktor yerine başka bir doktoru tanık olarak dinlediği ortaya çıkmıştı. Aydıner, AYM kararına göre Aydoğan’a polislerin teşhisini de yaptırmadığı gibi, olayla ilgili mütalaa hazırlaması için dosyayı da ATK’ya göndermemişti. Savcı Aydıner, geçmişte hükümet yetkililerinin isminin karıştığı 17 Aralık soruşturmasını da kapatmıştı. Aydıner ‘21 Soruda FETÖ’nün siyasi ayağı’ kitapçığı sebebiyle CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve 17 MYK üyesi hakkında da fezleke hazırlamıştı.
Takipsizlik kararı kaldırıldı
Aydoğan takipsizlik kararına itiraz etmiş, itirazı Bakırköy 4’üncü Sulh Ceza Hâkimliği 1 Haziran’da değerlendirmişti. Hâkimlik, AYM kararını hatırlatarak dosyanın ATK’ye gönderilerek Aydoğan’ın iddia ettiği tarih ve saatlerde gözaltındayken yaralanıp yaralanmadığının tespit edilmesi gerektiğini belirtmişti. AYM kararına göre Aydoğan’a polislerin teşhisinin de yaptırılması gerekiyordu. Bu gerekliliği hatırlatan hâkimlik, takipsizlik kararını kaldırmıştı.
KAYNAK: DİKEN – CANAN COŞKUN