Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) ByLock kullandığı, Bank Asya’da hesabı olduğu ve sendika üyeliği gibi gerekçelerle mahkûm olan öğretmen Yüksel Yalçınkaya davasında hak ihlali kararı vermesini yankıları sürüyor. Hukukçulardan kararın kesin ve uygulanmasının da zorunlu olduğu açıklamaları peş peşe geliyor.
AİHM Büyük Daire’nin verdiği hak ihlali kararının ardından kamuoyunda bu kez “Karar uygulanır mı?” sorusu tartışılmaya başlandı. Ünlü avukat Salim Şen de yaptığı hukuksal değerlendirmede AİHM kararının uygulanmasının “zorunlu” olduğunu söyledi.
‘HİÇBİR ORGANIN TAKDİR YETKİSİ YOKTUR’
Sosyal medya hesabındaki paylaşımında Şen, “Gerek Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 46 ncı maddesi gerek Anayasa’nın 90 ncı maddesi gereği AİHM kararlarının uygulanması zorunluluk olup uygulamak ya da uygulamamak hususunda hiçkimsenin ve hiçbir organın takdir yetkisi yoktur” değerlendirmesinde bulundu.
“Dolayısıyla mahkeme kararları hangi düşüncede, siyasi, ideolojik anlayışta olursanız olun kime veya hangi gruba yakın bulunursanız bulunun uygulanmak zorundadır” diyen Şen, “Sana göre bana göre hukuk da adalet de olmaz” ifadesini kullandı.
Şen, değerlendirmesini şöyle sürdürdü:
‘TÜM YARGILAMALARDA DİKKATE ALINIP HAK İHALLEERİ GİDERİLMELİ’
“Adaletin de, hukuk devleti olmanın ve hukukun üstünlüğünün de gereği olarak mahkeme kararlarına herkesin uyması gerektiği hususu, siyasi bir takdir alanı değil herkes için tartışmasız, kesin bir zorunluluktur.
Bu nedenlerle ; AİHM kararı ve karardaki gerekçeler tüm yargılamalarda derhal dikkate alınıp sözkonusu hak ihlalleri süratle giderilmelidir.”
NE OLMUŞTU?
AİHM Yüksel Yalçınkaya Büyük Daire kararı ile, Bylock kullanımı, Bank Asya’da hesabının olması ve sendika üyeliği gibi gerekçelerle yapılan “terör örgütü üyeliği” yargılamasında adil yargılanma hakkı, kanunsuz suç ve ceza olmaz ilkesi ile toplantı ve dernek kurma hakkının ihlal edildiğine karar verdi. AİHM, yerel mahkemenin yaptığı bu tespitlerin başlı başına örgüt üyeliği veya darbe suçunun maddi ve manevi unsurlarını oluşturmayacağını belirterek, Yargıtay’ın daha önce verdiği yerleşik kararlarındaki örgüt üyeliği ve örgüt kapsamında işlenen suçların oluşması için gereken unsurları dahi karşılamadığını kaydetti, hak ihlali kararı verdi.














