Mimarlar Odası’nın aktardığına göre, Danıştay 6. Daire, inşaatı 24 yıl süren ve hakkında verilen durdurma kararlarına rağmen 2013’te tamamlanarak faaliyete geçen Beyoğlu Gümüşsuyu’ndaki Park Otel’in imar planları ve inşaat ruhsatını iptal etti.
Ne olmuştu?
Park Otel’in inşaatına 1989’da başlanmış ve o tarihten bu yana hakkında birçok kez yürütmeyi durdurma kararı verilmişti. Dönemin İstanbul Belediye Başkanı Bedrettin Dalan döneminde otelin inşaatı durdurulmuş ve silueti etkileyen yükseklik tıraşlanmıştı, ancak otelin inşaatı tüm bu gelişmelere karşın tamamlanmıştı.
Açılan davalarda otelin yüksekliğinin bitişikte bulunan ve korunması gerekli kültür varlığı olarak tescil edilen Alman Konsolosluğu’nun çatısını geçmesi ve Ayaspaşa’nın tarihi dokusunu bozacak bir yapılaşmaya sebep olması nedeniyle imar planlarının iptali isteniyordu. Aynı zamanda otelin bodrum katları da tesisten yararlananlar için sosyal ortam ya da müştemilat olması gerekirken müşterilere ayrılmıştı.
Park Otel aleyhine Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi tarafından açılan davada, Danıştay, Şubat 2019’da otelin konsolosluk binasından yüksek olmasının “tecvizi hata” (kabul edilebilir hata) kapsamında olduğunu belirtmişti. Danıştay’ın söz konusu kararı, Eylül 2021’de Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu tarafından bozulmuştu. Kararda, otelin yüksekliğinin konsolosluk binasının saçak kotunu aşamayacağının açık olduğu kaydedilmişti. Ayrıca, otelin zemininin altında yedi kat daha bulunduğu belirtilerek, bu alanların tamamının emsal hesabına dahil edilmemesi nedeniyle inşaat ruhsatının şehircilik ilke planlama esaslarına ve kamu yararına uygun olmadığı bildirilmişti. Dava dosyası bu nedenle Danıştay 6’ncı Daire’ye gönderilmişti.
“Konsolosluğun saçak kotunu aşamaz”
Danıştay 6. Daire, Mart 2023’te davayı karara bağladı. Kararda, Park Otel’in “korunması gerekli kültür varlığı” olarak tescil edilen Alman Başkonsolosluğu’nun komşusu olduğu, bu nedenle yapılanmanın konsolosluk binasının saçak kotunu aşamayacağı aktarıldı.
“Yoğunluk artışını yol açıyor”
Karara göre, gerek bodrum katlarda öngörülen kullanım kararları, gerek brüt parsel üzerinden emsal hesaplanmasıyla tanınan yapılaşma hakları, yoğunluk artışına yol açıyor, sosyal ve teknik altyapıya yük getiriyor, ulaşım etütlerini etkiliyor, kentsel maliyetleri artırıyor ve planla sağlanan bütünlüğü zedeliyor.
Danıştay 6. Daire, bu nedenlerle imar planları ve planlara dayalı yapı ruhsatında şehircilik ilkeleri planlama esasları ve kamu yararına uyarlık bulunmadığına hükmetti ve dava konusu işlemleri iptal etti.