Alman İnsan Hakları Enstitüsü (DIMR), Almanya’da son zamanlarda yapılan anketlere göre oylarını yüzde 18’e kadar arttıran sağ popülist Almanya için Alternatif (AfD) partisinin yasaklanması için gerekli koşulların oluştuğu görüşünde.
İnsan hakları ihlallerini önleme konusunda yasal yetkinliğe sahip olan DIMR tarafından yapılan bir analize göre, AfD “ırkçı ve aşırı sağcı hedeflerini” aktif ve metodik bir şekilde takip ediyor.
Analizde, AfD’nin, kamusal ve siyasi alanlar da dahil olmak üzere ırkçı, milliyetçi-etnik söylemlerin sınırlarını, alışılmasını sağlayacak şekilde değiştirmek için çabaladığına işaret edilerek, partinin genel olarak Anayasa’nın 1’inci maddesinde yer alan güvenceleri ortadan kaldırmaya çalıştığı belirtildi.
Alman Anayasası’nın 1’inci maddesinde, “İnsan onuru dokunulmazdır. Ona saygı göstermek ve onu korumak tüm devlet otoritelerinin görevidir” ifadesi yer alıyor.
“AfD neden yasaklanmalı? Devlete ve siyasetçilere tavsiyeler” başlıklı analizde, “İnsan haklarının ve dolayısıyla özgür demokratik temel düzenin vazgeçilmez temellerinin savunulması için AfD’nin yarattığı tehlikeye ilişkin farkındalığın hem toplum genelinde hem de devlet tarafında artması ve devlet ve siyasi aktörlerin buna uygun hareket etmesi temel önemdedir” deniliyor.
Analizde, AfD’nin oluşturduğu “tehlikenin” ancak federal, eyalet ve yerel düzeylerdeki diğer partilerin AfD ile aralarına net bir mesafe koymaları halinde etkili bir şekilde bertaraf edilebileceği uyarısında da bulunuluyor.
Enstitü parti kapatmayı savunmuyor
Analizin yazarı Hendrik Cremer, Enstitü’nün AfD’nin yasaklanması yönünde bir önergeyi savunmadığını vurgulayarak, DIMR’in daha ziyade sosyal ve hukuki tartışmalardaki “boşlukları” doldurmakla ilgilendiğini kaydetti.
Cremer, “Başvuruda bulunma hakkına sahip olan mercilerin harekete geçebilmeleri için sürekli olarak materyal hazırlamalarını tavsiye ediyoruz” diye ekledi.
Bağımsız bir ulusal insan hakları kurumu olan DIMR Federal Meclis bütçesinden finanse ediliyor.
Almanya’da partiler hangi koşullarda yasaklanır?
Almanya’da siyasi partiler, amaçları ya da destekçilerinin davranışları, özgür demokratik temel düzeni bozacak ya da ortadan kaldıracak veya Federal Almanya Cumhuriyeti’nin varlığını tehlikeye atacak nitelikte olması durumunda anayasaya aykırı kabul edilir. Ayrıca söz konusu partilerin anayasaya aykırı olarak kabul edilebilmeleri için partinin ortadan kaldırmayı amaçladığı özgür demokratik temel düzene karşı aktif olarak militan, saldırgan bir tutum içinde olması da gerekiyor. Bunlara ek olarak söz konusu partilerin izlediği anayasa karşıtı hedeflerden döneceklerine dair umutların tamamen tükendiğine ilişkin somut göstergelerin olması da gerekiyor.
AfD Almanya’nın doğusunda birinci parti konumunda
Öte yandan Çarşamba günü yayınlanan bir anketin sonuçlarına göre, Almanya’nın doğusundaki eyaletlerde AfD yüzde 32 ile birinci parti konumuna geldi. AfD’yi doğuda yüzde 23 ile Hıristiyan Birlik Partisi (CDU) ikinci sırada takip etti. Ankete göre AfD batıda yüzde 13 oranında oy alırken batıda CDU yüzde 30 ile birinci, Sosyal Demokrat Parti (SPD) yüzde 19 ile ikinci oldu. Yeşiller batıda yüzde 16 oy alırken doğuda ise yüzde 6’da kaldı. Koalisyonun küçük ortağı Hür Demokrat Parti (FDP) ise Mayıs ayında batıda ankete katılanların yüzde yedisinin, doğuda ise yüzde altısının tercih ettiği parti oldu.
Kamu yayın kurumu ARD’nin düzenli olarak yaptığı “Deutschlandtrend” anketi de AfD’nin Almanya genelinde geçen aya oranla oylarını iki puan artırarak yüzde 18’e çıkardığını ortaya koymuştu.