Cumhuriyet Gazetesi Vakfı, gazetenin eski Genel Yayın Yönetmeni (GYY) Arif Kızılyalın, İdari-Mali İşler Müdürü Osman Selçuk Özer ve Reklam Müdürü Esra Bozok hakkında, bir e-ticaret firmasından Ocak 2023’te yürürlüğe giren e-ticaret yasası aleyhine manipülatif haber yapma karşılığında “kayıt dışı para aldıkları” iddiasıyla suç duyurusunda bulundu.
İstanbul Başsavcılığı da 2023/122759 esas numarasıyla suç duyurusunu işleme aldı. Dilekçede, kayıt dışı paranın iki büyük çikolata kutusu içerisinde teslim edildiği, vakıf başkanının da süreçten haberinin olduğu öne sürüldü.
“Manipülatif haber karşılığı para” iddiası
T24’ün aldığı bilgilere göre; Cumhuriyet Gazetesi, gazetenin arşivinin usulsüz satıldığı iddiasıyla yapılan suç duyurusunun ardından bu kez de bir e-ticaret firmasından kayıt dışı para alındığı iddiasıyla karıştı.
Gazetenin sahibi konumundaki vakfın yönetim kurulu üyesi ve hukuk işlerinden sorumlu vakıf yöneticisi Avukat Turan Karakaş, gazetenin eski Genel Yayın Yönetmeni Arif Kızılyalın, İdari-Mali İşler Müdürü Osman Selçuk Özer ve Reklam Müdürü Esra Bozok hakkında “manipülatif haber yapma” karşılığında kayıt dışı para alarak “güveni kötüye kullandıkları” iddiasıyla suç duyurusunda bulundu.
“500 bin lira” iddiası
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na 5 Haziran tarihinde verilen suç duyurusu dilekçesinde, Cumhuriyet Gazetesi Vakfı ve gazeteyi bünyesinde bulunduran Yeni Gün Haber Ajansı A.Ş “müşteki“, suç tarihi ise 5 Aralık 2022 olarak gösterildi.
Dilekçede, şikayet konusu olayların 16 Mayıs tarihinde Yeni Gün A.Ş Başkan vekili Ali Adnan Aslan’ın vakıf üyelerine gönderdiği mail ile ortaya çıktığı belirtildi. Buna göre, Aralık 2022’de Vakfın ve şirketin Yönetim Kurulu Başkanı Alev Coşkun, şirket Başkanvekili Aslan, Kızılyalın, Özer ve Bozok’un katıldığı bir toplantıda, Coşkun’un bir e-ticaret firmasından 500 bin lira ödeme alındığını söylediği aktarıldı.
“Amaç reklam değil kamuoyu baskısı”
Başkanvekili Aslan’ın, odasında yapılan bu toplantıda, ilk önce ödemenin bir reklam karşılığında faturalandırılmış olduğunu düşündüğü ancak daha sonra “kayıt dışı” olduğunu öğrendiği kaydedilen dilekçede, “Şüpheli Esra’nın beyanına göre ödeme, bir reklam karşılığında alınmamış, firmayı ilgilendiren ve genel olarak da e-ticaret platformlarını rahatsız eden bir yasanın çıkarılmaması yönünde kamuoyu baskısı oluşturulması için, yasa aleyhinde Cumhuriyet Gazetesi’nde haber yapılması amacıyla alınmıştır” denildi.
“Çikolata kutusunda 500 bin lira”
Dilekçede, aleyhinde haber yapılması istenen yasanın, ödemenin alındığı tarihlerde henüz yürürlüğe girmemiş olan ve Ocak 2023’te yürürlüğe girmesi beklenen “e-ticaret kanunu” olduğu anlatılarak, şu ifadelere yer verildi:
“Şüpheli Esra’nın anlattığına göre, bu Kanun’un yürürlüğe girmesi halinde, e-ticaret şirketleri ciddi ekonomik yükümlülükler ile karşı karşıya kalacaktı. Bu sebeple, bir e-ticaret firması tarafından şüphelilere, kamuoyu baskısı oluşturarak yargıyı etkilemek ve yönlendirmek amaçlanarak kanun aleyhinde Gazete’de haber yapılması karşılığında kayıt dışı olarak 500 bin TL ödeme yapılmıştır. Söz konusu ödeme şüphelinin anlattıklarına göre, “iki büyük çikolata kutusunun içinde” gazeteye getirilmiştir.
“Para GYY’nin odasında verildi”
Parayı getiren kişi, gazetenin kapısında şüpheli Esra Bozok tarafından karşılanmıştır. Şüpheli Esra Bozok’un kendi beyanına göre x-ray cihazından ve kimlik kontrolünden geçirilmemiştir. Para, kayıt dışı bir şekilde, suça konu olay tarihinde Gazete’nin Genel Yayın Yönetmeni olan şüpheli Arif Kızılyalın’ın makamında verilmiştir.
Şüpheli Arif tarafından teslim alınan çikolata kutuları içindeki 500 bin TL, müvekkil Şirketin yönetim kurulu üyesi ve idari işler müdürü şüpheli Osman Selçuk Özer’in odasına götürülmüştür.“
“Vakıf Başkanı Alev Coşkun konuyu kapatmaya çalıştı”
Dilekçenin devamında, şirket Başkanvekili Aslan’ın Vakıf Başkanı Coşkun ile toplantı yaptığı ancak Coşkun’un, “Gazeteye para lazım” diyerek konuyu kapatmaya çalıştığı iddia edilerek,
“Olaydan birkaç gün sonra şüpheli Esra Bozok’un odasında Ali Adnan Aslan ile yapılan toplantı esnasında şüpheli Esra, müvekkil Vakfın Başkanı Alev Coşkun ve şüpheli Osman Selçuk Özer’in süreçten haberdar olduğunu, görüşme yapılmasına ve ödemenin alınmasına izin verdiklerini ifade etmiştir. Aslan’ın, Alev Coşkun ile yaptığı görüşmelerde başkan, gerekirse paranın iade edileceğini söylemiş fakat iade edilmediği gibi bu ödeme karşılığında Cumhuriyet Gazetesi’nde haberler yayınlanmıştır” denildi.
“Para karşılığı yayınlanan haberler”
Reklam müdürü Bozok’un şirket Başkanvekili Aslan ile birkaç gün sonra yaptığı ve ‘firmanın isteği üzerine ve alınan para karşılığında gazetede bazı manipülatif haberler yayınlandığını ancak bu haberlerin yeterli görülmediğini ve firmanın başka para vermeyeceğini’ itiraf ettiği öne sürülen dilekçeye, “para karşılığında yayınlanan haberlerin birer örneği de” eklendi. Dilekçede, şüphelilerin e-ticaret firmasının direktiflerini yerine getirerek gazete çalışanlarına yasa aleyhinde haber yaptırdıklarının ortaya konulduğu anlatılarak, “Şüpheliler müvekkil Şirket’in ve Vakfın güvenini kötüye kullanmışlardır. Şüpheliler tarafından alınan para, şüpheli Osman’ın talimatı üzerine iade edilmemiştir” denildi.
“Paranın akıbeti bilinmiyor”
Gazete’nin mevcut Genel Yayın Yönetmeni Tuncay Mollaveisoğlu ve İnternet Portalı’nın Genel Yayın Yönetmeni Mustafa Büyüksipahi’nin de bu olaylar hakkında Alev Coşkun ile görüştükleri ve olaylara tanık oldukları iddia edilen dilekçede, “Ayrıca yine Tuncay Mollaveisoğlu, Ali Adnan Aslan’ın odasında şüpheli Esra ile suça konu olaylar hakkında görüşmüş olup Ali Adnan Aslan ile şüpheli Esra’nın bir kısım konuşmalarına da tanıklık etmiştir. Şüpheliler tarafından alınan para şirket muhasebesine girmemiştir. Akıbeti tarafımızca bilinmemektedir” ifadeleri kullanıldı.
“Güveni kötüye kullandılar”
Dilekçede, şüphelilerin şirket çalışanı olduğu ve kendileri ile şirket arasında kurulmuş “hizmet ilişkisi” bulunduğu anımsatılarak, “Müvekkil şirketin yöneticileri ve çalışanları konumunda olan şüphelilerin, müvekkil şirketle aralarındaki hizmet ilişkisinin gereği olarak kendilerine tevdi ve teslim edilmiş, müvekkil Vakfa ait Gazete hakkında, kendileri veya başkalarının yararına olarak hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunu işledikleri hususu açıktır” denildi.
Gazete arşivinin izinsiz satışa çıkarıldığı iddiası hakkında da suç duyurusu
Cumhuriyet Gazetesi Vakfı Yönetim Kurulu Üyesi Ve Hukuk İşlerinden Sorumlu Vakıf Yöneticisi Turan Karakaş, gazetenin arşivi izinsiz ve herhangi bir sözleşmeye bağlı olmaksızın satışa çıkardığı iddia edilen kripto para şirketi ICRYPEX’in sahibi Gökalp İçer, şüpheliler Yiğit Karakaş ve İsmail Hoca hakkında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Sahtecilik ve Dolandırıcılık Bürosu’na 12 Mayıs’ta suç duyurusunda bulunmuştu.
Patronlar Dünyası sitesinden Toygun Atilla’nın haberine göre, Avukat Turan Karakaş, ICRYPEX Bilişim A.Ş. adlı şirketin sahibi Gökalp İçer’le birlikte Cumhuriyet Gazetesi’nin eski Genel Yayın Yönetmeni Arif Kızılyalın ve bir yönetici hakkında da suç duyurusunda bulundu. Turan Karakaş, suç duyurusunda Arif Kızılyalın’ın şirketle işbirliği içinde olduğunu ileri sürdü.
Suç duyurusunda şüphelilerin, Cumhuriyet gazetesinin binlerce nüshadan oluşan, 1924’ten bugüne muhafaza edilen arşivini, NFT’leştirme faaliyetine giriştiği, nitelikli dolandırıcılık suçu işleme kararının icrası kapsamında, birden fazla kişi tarafından fikir ve eylem birliği içinde birlikte suç işlenmesi konusunda anlaştıkları belirtildi.
İddiaları yalanlayan Arif Kızılyalın şunları söyledi:
“Cumhuriyet Vakfı Yönetim Kurulu ve gazeteyi çıkaran çıkartan şirketin böyle bir kararı yoktur, bilakis gazete yönetimi geçen hafta yaptığı toplantıda konuyla ilgili şahsıma ve adı geçen diğer yöneticiye güvenoyu vermiştir. Söz konusu bireysel suç duyurusunun karşılığı olmadığı yayın danışmanlığı ve yazarlık görevimin sürmesi ile de ortadadır.
Görevimin başındayım, Cumhuriyet’i yıpratıp güç dengelerini değiştirmek isteyenlerin münferit girişimleridir. Gereken hukuki süreçte gazete avukatları üzerinden söz konusu şahıslara karşı yapılacaktır. 2022 Mart ayının yayın yönetmeni olarak da böyle bir anlaşma yapma konusunda imza yetkimin olmadığı bu iddiayı çürüten en önemli anektottur.”
KAYNAK: T24