Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK), Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) doğalgaz fiyatlarını enflasyon hesaplamasından düşeceği yönündeki kararına tepki göstererek “TÜİK, yargı kararına rağmen enflasyon madde sepetini açıklamaktan kaçınırken yeni, şaibeli bir uygulamaya, bir operasyona daha imza atıyor. TÜİK, çalışanların ekmeğiyle oynamaktan vazgeçmelidir” açıklamasını yaptı.
TÜİK’in geçen pazartesi günü TÜFE’de doğalgaz fiyatının sıfır kabul edileceği ve enflasyonun buna göre hesaplanacağı; bu durumun mayıs ayında enflasyonda aşağı yönlü kuvvetli bir etki yaratacağı yönündeki açıklamasına karşı tepkiler sürüyor.
DİSK’ten konuya ilişkin bugün yapılan açıklamada, doğalgaz fiyatının sıfır kabul edilerek yapılan enflasyon hesaplaması birçok sorun ve emekçiler açısından büyük kayıplar yaratabileceğine dikkat çekildi.
Açıklamada, şunlar kaydedildi:
“TÜİK tarafından 04521 olarak numaralandırılan ve ‘şehir gazı ve doğalgaz’ olarak adlandırılan maddenin TÜFE’ye etkisi yüzde 2,9’dur. Doğalgaz fiyatının sıfır olarak kabul edilmesiyle geriye kalan ve enflasyona yaklaşık yüzde 97,1 oranında etki eden bütün maddelerin aylık enflasyonunun yüzde 2,9’dan az olması durumunda aylık TÜFE eksi değerlere gerileyecek veya enflasyon aylık olarak sıfır ya da çok az artmış olacak. Bunun sonucunda yılın ilk 4 ayında yüzde 15,2 olan 4 aylık enflasyon oranı kalan mayıs ve haziran aylarında gerileyebilir veya artmayabilir. Bu durum, milyonlarca işçinin, memurun ve emeklinin gelirini olumsuz olarak etkileyebilir. Bilindiği gibi işçilerin, memurların ve emeklilerin ücret, maaş ve aylık geliri genellikle 6 aylık enflasyon artışına göre belirleniyor. Toplu iş sözleşmesi kapsamındaki işçiler, diğer özel sektör işçileri, emekliler ve memurlar ocak-haziran dönemine ait enflasyon oranına göre zam alıyor. Mayıs 2023 döneminde enflasyonun doğalgaz fiyatının sıfır kabul edilerek açıklanması, aylık enflasyonun gerilemesine yol açacağından işçiler, emekliler ve memurlar daha düşük oranda zam alacaklar. Özel sektör işçilerinin ve toplu iş sözleşmesi kapsamındaki işçilerin ücretleri için ise enflasyon oranı daha da özem kazanmaktadır. Memur maaşları ve emekli aylıklarına yapılacak zamlarda hükümet ‘iyileştirmeler’ yapabilirken aynı durum özel sektör için çok daha zor. Bu nedenle özel sektör işçileri daha büyük kayba uğrayabilir. Tüketici fiyat endeksi ile amaç, tüketicilerin harcanabilir hane halkı gelirini hesaplamak değil, fiyat artışlarını saptamaktır. Harcanabilir hane halkı geliri, gelir ve yaşam koşullarına ilişkin anketlerle belirlenmektedir. Söz konusu EPDK kararı ile tüketicilerin ilk faturalarındaki kullanım bedelleri Hazine tarafından karşılanacak. Dolayısıyla fatura bedeli tüketici tarafından karşılanmasa da bir fatura bedeli söz konusudur. Doğalgaz bedelinin bir bölümünün veya tamamının Hazine tarafından karşılanması bir gelir desteği, sübvansiyondur. Geçmişte de doğalgaz tüketimi için kısmi Hazine desteği sağlandı. Dahası pek çok başka alanda da benzer destekler söz konusu olmaktadır. Örneğin ulaşımda yaşlılara, öğrencilere ve belirli gruplara sağlanan indirimler veya su tüketimine göre sağlanan indirimler söz konusudur. TÜİK şimdiye kadar bunların hiçbirini hesaba katmadan enflasyon hesaplaması yaptı. TÜİK geçmişte, sebebi ne olursa olsun, gerekçesi ne olursa olsun sübvansiyon ve gelir desteklerini hesaba katmadan enflasyon hesaplaması yaptı. Şimdi ise doğalgaz fiyatının sıfır kabul edilmesi, iyi niyetli olmayan, enflasyonu düşük göstermeyi amaçlayan bir operasyondur. DİSK tarafından açılan davada verilen yargı kararına rağmen madde fiyat listesini açıklamayan, uzun zamandır veri karartarak şaibeli enflasyon oranları açıklayan TÜİK, doğal gazda ‘sıfır fiyat’ uygulaması ile enflasyonu düşük göstererek milyonlarca emekçinin geliriyle oynamaya hazırlanıyor. TÜİK’i bu operasyondan vazgeçmeye çağırıyoruz. TÜİK, çalışanların ekmeğiyle oynamaktan vazgeçmelidir.”