İstanbul Portföy stratejisti Güzem Yılmaz Ertem, kur korumalı mevduatta olumsuz senaryo olduğunu belirterek bankaların ellerindeki son parametre olan tahvil portföyü için Arjantin örneğini çalıştığını söyledi.
KKM, iktidarın politikalarıyla TL’nin yabancı paralar karşısında artan değer kaybını yavaşlatmak amacıyla Aralık 2021’de uygulanmaya başlamıştı.
KKM’de vade sonunda faiz ya da varsa kur farkı ödeniyor. Bütçeye ağır bir yük getirse de seçim öncesi artan döviz talebini dizginlemek isteyen iktidar ilgiyi artırmak için KKM için bir ayda dört yeni düzenleme getirmişti.
KKM’deki yük artarken, uzmanlar da uyarmaya devam ediyor.
Eski Merkez Bankası başekonomisti Prof. Dr. Hakan Kara, kur korumalı mevduatı saadet zincirlerine benzeterek “Sonuna doğru yaklaşılıyor” demişti. Kara, toplam mevduatın 120 milyar dolara çıktığını belirterek temmuz sonrası her hafta 8-10 milyar dolarlık geri dönüş olacağını söyledi.
Bankacılık sektörü de son bir haftada karşı karşıya kaldığı düzenlemeler nedeniyle sıkıntıda. Sektör şu an kur korumalı mevduata yüksek faiz vermekle sabit kuponlu tahvil almak arasında seçim için risk analizi yapıyor.
Ekonomi gazetesinden Burcu Göksüzoğlu’na konuşan Güzem Yılmaz Ertem, bazı bankaların Arjantin örneğini çalıştığını söyledi: ”Bankalarda ticari kredi faizlerine bakıldığında orada bir sürü limitler var. Hal böyle olunca da kredi mevduat makası ve kredi mevduat rasyosu kabaca 8-10 yılın en düşük seviyesinde. KKM için olumsuz senaryo var. Son parametre ise ellerindeki tahvil portföyü. Bu konuda Türkiye’nin önemli iki büyük bankasında birkaç gündür Arjantin örneği çalışılıyor. Bankalar ‘Arjantin’deki bankacılık sistemi nasıl işliyor?’ sorusuna cevap verecek çalışma yaptırıyor.”