İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, “Sandıklarda siyasi partilerin birer temsilcileri ve müşahitleri olabilir. Oy ve Ötesi diye bir dernek orada olamaz. Bunların oraya girip sandıklarda oy kullanan insanlara baskı yapmaları seçim hukukuna aykırıdır” dedi.
AK Parti’den İstanbul Milletvekili seçilen Soylu, Gaziosmanpaşa’da bulunan Gümüşhane Kelkit Çimenli Köyü Derneği’ni ziyaret etti. Soylu, burada yaptığı konuşmada, halkın 14 Mayıs seçimlerinde Millet İttifakı adayı Kemal Kılıçdaroğlu’na 2 milyon 500 binin üzerinde bir farkla Cumhur İttifakı adayı Recep Tayyip Erdoğan’a 27 milyon 135 bin oy verdiğini, Meclisteki aritmetiğin de cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine desteği gösterdiğini söyledi.
Kılıçdaroğlu ve Kaftancıoğlu’na: Cuma günü Ayasofya’da cuma namazına bekliyorum
Kemal Kılıçdaroğlu ve Canan Kaftancıoğlu’nun siyasi olarak tarz değişikliğine gittiğini dile getiren Soylu, şöyle konuştu:
“Seçim başlarken ilk önce türbelere gittiler. Sonra döndüler Kandil’ci oldular. Ardından baktılar ki Kandilcilik yetmiyor, FETÖ’cü oldular. Şimdi de döndüler, seçimde milletten dersi alınca bugün milliyetçilik naraları atmaya başladılar. Canan Kaftancıoğlu eskiden ülkücüymüş, asena Canan’mış, daha yeni keşfetmiş. Seçimden önce Karabağ meselesinde ‘Karabağ’ı Azerbaycan’dan alıp tekrar Ermenistan’a vereceğiz, bu işlere karışmayacağız.’ dediler. ‘Kapalı Maraş, açık Maraş meselesine biz karışmayacağız’ dediler. Şimdi en yüksek hassasiyeti ortaya koyacaklarını söylüyorlar. Siyasette iki yüzlü gördüm, üç yüzlü de gördüm, dört yüzlü de gördüm ama beş yüzlü ilk kez görüyorum. Beş yüzlü bir siyaset ortaya koyuyorlar. Her şeyi istismar eden bu anlayışa karşı bir çağrıda bulundum, önümüzdeki cuma günü Ayasofya’da cuma namazına bekliyorum. Oraya kadar geldik.”
“Orayı terörize ediyorlar”
Oy ve Ötesi Derneği’nin seçimlerde sandıkların etrafında ve sandık kurullarında olmalarının yasak olduğunu dile getiren Soylu, şunları aktardı:
“Sandıklarda siyasi partilerin birer temsilcileri ve müşahitleri olabilir. Oy ve Ötesi diye bir dernek orada olamaz. Bu kadar açık ve net. Oraya giriyorlar ve orayı terörize ediyorlar, baskı kurmaya çalışıyorlar. Buna müsaade etmemek lazım. Bunu tüm Türkiye’de oy kullanılan okullardaki yöneticilere, ilçe seçim kurullarına, il seçim kurullarına söylüyorum. Bunların oraya girip sandıklarda oy kullanan insanlara baskı yapmaları seçim hukukuna aykırıdır. Bunlar polislere baskı yapıp, ‘Bu sandıklarla beraber biz gideceğiz’ diyorlar. Siz Gezici’siniz, biz sizi biliyoruz. Siz seçimi karıştırmak için oradasınız. Bu Oy ve Ötesi Derneği’ni İsveç devleti finanse ediyor. Para gönderiyor, niçin? Türkiye’deki seçimi karıştırabilmek için. Bu kadar açık ve net. Ben sivil toplum örgütlerinden sorumluyum. Bunları tahkik ettik, denetledik ve bunlara dünyadan gelen paraları gördük. ABD’den, İsveç’ten gelen paraları gördük. Bunların işi gücü Tayyip Erdoğan gider de bu ülkede bir vesayet kurabilir miyiz? İsveç değil, ABD değil, o bastığınız dergiler değil, PKK değil, FETÖ değil, topunuz bir araya gelseniz gene yenileceksiniz. Sandık kurulu başkanlarına tekrar ifade ediyorum. geçen dönem bunları sınıflara alıp, bunlara gözlemci statüsü vermek yanlıştı. O zaman her dernek gelsin orada kendi adına bir görev edinsin. Bu son derece yanlıştır. Birçok yerde seçmeni taciz ettiler, birçok yerde kavga çıkardılar. İnsanların oy kullanmalarını engellemek için çalıştılar. Bunların işi karıştırıcılıktır, kaostur ve bu kaosa da sandık kurulu başkanları, ilçe seçim kurulu ve il seçim kurulları müsaade etmemelidir. Seçim hukukunda bir dernek seçime müdahale edemez.”