Rehber TV’de katıldığı “Rehber’de Gündem” programında konuşan HÜDA PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu, son dönemde partisi hakkındaki eleştiriler, seçim süreci ve mecliste yapmayı hedefledikleri çalışmalara ilişkin açıklamalarda bulundu.
Cumhurbaşkanı adayları belli olduğunda karşılıksız olarak Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı destekleme kararı aldıklarını söyleyen Yapıcıoğlu, ikinci turda da Erdoğan’ın yeniden cumhurbaşkanı olarak seçilmesi için ellerinden geleni yapacaklarını söyledi.
“Gündemimizde yemin yok”
Meclis’in açılışıhda HÜDA PAR’lı milletvekillerinin yemin metnini okumayacağı iddialarını yanıtlayan Yapıcıoğlu, “Biz sadece bu kantara çıkalım, halk bizi seçsin diye bu seçimlere girmedik. Mecliste milletin beklentilerini, taleplerini daha yüksek sesle dillendirebilmek için bu seçimlere katıldık ve 4 kardeşimizi parlamentoya göndermeye muvaffak olduk. Gündemimizde yemin yok, ne yapılması gerekiyorsa yapılacak. İnşallah milletin sorunlarını meclise taşıyacağız” dedi.
“Üzerimizden inancımıza saldırıyorlar”
“HÜDA PAR üzerinden Sayın Erdoğan’ı vurmaya çalışıyorlar” diyen Yapıcıoğlu şöyle konuştu:
“Üzerimize ciddi şekilde saldırıyorlar. HÜDA PAR’ın siyasi bir duruşu var. Biz, inancını hayatının merkezine almış ve hayatın her aşamasını ona göre planlayan ve yaşamaya çalışan siyasi bir kadroyuz. Bundan dolayı inancımızla, fikriyatımızla, felsefemizle problemi olanlar doğrudan doğruya inancımıza saldırmaya cesaret edemedikleri için üzerimizden inancımıza saldırıyorlar. Diğer bazı amaçlarla birleşince de saldırıların dozu artıyor.
Uzaklardan bir yerlerden yoğun bir saldırı var. Birileri sufle veriyor. Kandil sufle veriyor. Kandil’in bize düşman olmasının çok sebebi var. Duruşumuzdan, inancımızdan dolayı bir düşmanlık var. Çünkü onlar, hedef kitle olarak seçtikleri Kürt toplumunun tamamen ultra seküler, inançsız bir toplum haline getirmeye çalışıyorlar. Kendi ideolojileri olan komünizmi Kürtler arasında yaygınlaştırmaya çalışıyorlar. Bizi de bunun önünde bir engel olarak görüyorlar. Pensilvanya bir sufle veriyor. Bazen ‘şöyle yapın’ diye akıl veriyor. Çünkü daha önceki saldırılarından biliyoruz. Cümleler aynı, bu nedenle sufle diyorum. Bu cümleleri kuranlar 2 sene önce görüştüğümüz bazı insanlar. Hatta bizi ziyaret eden, kendilerini ziyaret etmek istediğimizde kapılarını açan ve şeref duyduklarını belirtenler şu anda o sufleyi almışlar. Pensilvanya ve Kandil’in cümleleriyle bize saldırıyorlarsa bunun sufle olduğunu söylemek abartı olmaz.
1990’lı yıllarda yaşanan bazı olayları ortaya koyup ‘HÜDA PAR şöyle yaptı, HÜDA PAR katildir’ diyorlar. HÜDA PAR katilse ve elinizde bir delil varsa savcılıklar orada. Buna rağmen deliliniz varsa ve vermiyorsanız o zaman ihanet içerisindesiniz. Değilse bu iftiraları neden atıyorsanız. Katiller meclise girdi diyorlar. Katillerin meclise girmesine neden itiraz etmediniz? Niçin sadece siyaseten propaganda yaptınız?Her taraftan samimiyetsizlik, iftira ve yalan akıyor. Bunun karşılık bulacağına inandılar ama ben sahada kendi kitleleri hariç buna inanan kimseyi görmedim.”
“Arama motorlarında en fazla arana kelimelerden birisi HÜDA PAR parti programı oldu”
Kendileri hakkındaki iddiaların partinin tanınırlığını arttırdığını söylenen Yapıcıoğlu ”Geçen sene bir kamuoyu araştırma şirketinde anket yaptırdık. HÜDA PAR’ın bilinirliği yüzde 15 dolayındaydı. Onların çoğu da yalan yanlış bilgilerle HÜDA PAR’ı tanımaya çalışan kişilerdi. Ancak bu saldırılar sonrasında arama motorlarında en fazla arana kelimelerden birisi HÜDA PAR parti programı oldu. İddia ediyorum ki, hiçbir partinin parti programı bu kadar sayıda partinin danışmaları ve genel başkanları tarafından okunmadı. Kimisi okunduğunda ‘haksızlık yapmışız’ diye bir fikre kapılmıştır. Kimisi de ‘nerede bir açık bulabilirim’ diye yoğun bir gayret içerisine girmiştir. Bu saldırılardan sonra vatandaşların en az yüzde 85’i artık HÜD PAR’ı biliyor” dedi.
Kadınların sahiplenilmesi
“Eğer bu seçimlerde HÜDA PAR kendi logosu ile girseydi muhtemelen yüzde 3’ün üzerinde oy alırdık” iddiasında bulunan Yapıcıoğlu, parti programlarındaki “yalnız yaşayan kadınların sahiplenilmesi” ifadesi için ise şu açıklamayı yaptı:
“O cümlede bir yanlışlık yok ama bir çarpıtma var. Bunu da ‘sana söz’ diyen Millet İttifakı’nın adayı Kemal Bey’in kurmuş olduğu cümle üzerinden ‘acaba HÜDA PAR öyle bir şey mi dedi’ diyenler oldu. Gençler parti programımızı Kemal beye göndermişler. Mevcut yasaya göre geride mirasçı bırakmayan kişilerin mirasları hazineye kalıyor. Buna da atıfta bulunarak parti olarak diyoruz ki, varisleri olmayan veya bulunamayan kişilerin bıraktığı miras devlet hazinesine değil fakirlere bırakılmalı. Ya da sadece fakir gençlerin evlendirilmesi, yalnız yaşayan kadınların sahiplenilmesi ve yetimlerin bakımı gibi alanlarda kullanılmak üzere oluşturulacak bir fona devredilmeli. Burada sahiplenilmesi kelimesinden sanki bir malmış gibi bir anlam çıkarmak için ya ahmak olmak ya da Türkçe bilmemek lazım. Eğer Kemal Bey bunu okuyup bundan bu anlamı çıkarmışsa lütfen cumhurbaşkanlığı adaylığından istifa etsin. Eğer bunu anlayamıyorsa zekâ olarak cumhurbaşkanlığı yapabilecek durumda değildir. Eğer anlıyor ve bile bile çarpıtıyorsa ahlaki olarak bu işi yapacak çapta değildir. CHP’nin parti programında engellilerin, yaşlıların, kimsesiz çocukların sahiplenilmesi ile ilgili bir ifade var. O zaman bunlar da bu kesimleri birer eşya olarak mı görüyorlar. O zaman çıkıp buna bir cevap verin.”