Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman, 12 yıl sonra ilk kez Arap Birliği Zirvesi’ne katılan Suriye lideri Beşar Esad’ı karşıladı. Esad, Arap Birliği Zirvesi’nde yaptığı konuşmada “Bölgemizdeki en büyük tehlikelerden biri İhvancı zihniyetle karışmış yayılmacı Osmanlı zihniyetidir” ifadelerini kullandı.
Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad, 12 yıl aradan sonra Arap Ligi Zirvesi’ne katılmak üzere dün akşam Suudi Arabistan’ın Cidde kentine geldi. Öte yandan bu yıl, Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenski, de bugün Suudi Arabistan’daki zirveye katıldı.
Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad, 2011 yılında ülkedeki iç çatışmalardan sonra Arap Devletleri Ligi Zirvesi’ne katılmamış ve ilk defa bu yıl, 32’ncisi düzenlenen zirveye davet edilmişti. 2011’de protestoculara karşı sert tutumu ve ülkede başlayan iç savaş üzerine üyeliği askıya alınan Suriye bu ay örgüte geri kabul edildi.
Suriye Devlet Başkanı Esad, bugün Tunus Devlet Başkanı Kays Said ile ikili ve heyetler arası görüşmeye katıldı. Suriye Devlet Başkanlığından görüşmeye dair yapılan açıklamada “Görüşmede Cumhurbaşkanı Esad, Suriye ile Tunus arasındaki normal ve tarihi ilişkilerin yeniden tesis edilmesini memnuniyetle karşılayarak, bu ilişkilerin sadece siyasi ve ekonomik düzeylerde değil, kültürel, entelektüel ve halk düzeyinde de güçlendirilmesi gerektiğine dikkat çekti” denildi. Esad, daha sonra Birleşik Arap Emirlikleri Başbakan Yardımcısı Mansur bin Zayid en-Nehyan ile ikili görüşme yaptı.
Muhammed bin Selman ile görüştü
AFP’nin aktardığı gelişmeye göre Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman ile Esad bir araya geldi.
Esad, Arap Birliği Zirvesi’nde konuştu
Suriye’nin uzun aradan sonra Arap Birliği’ne katılmasının ardından Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad Cidde’deki toplantıda bir konuşma yaptı.
Suriye Resmi Haber ajansı SANA’nın aktardıklarına göre Esad şöyle konuştu:
‘’Prens Muhammed bin Selman, Suudi Arabistan Krallığı Veliaht Prensi, Majesteleri, Hükümdarlar ve Ekselansları, Hanımefendiler ve Beyefendiler… Bir insan, tehlikeler artık yakın olmayıp farkına vardığında konuşmasına nereden başlar? Başarıyı ve eylemi motive eden umuttan başlar… rahatsızlıklar biriktiğinde, doktor onlara neden olan altta yatan hastalığı tedavi etmek şartıyla, onları bireysel olarak tedavi edebilir.”
Sözlerine Arap ülkelerinin dış müdahaleler karşısında birlik olması gerektiğini söyleyen Esad, Türkiye’nin askeri politikalarını eleştirdi ve şu ifadeleri kullandı:
“Bölgemizdeki en büyük tehlikelerden biri de tahrif edici İhvancı zihniyetle karışmış yayılmacı Osmanlı zihniyetidir”
Arap ülkeleri ile tekrardan bir araya gelmenin umut verici olduğunu söyleyen Suriye Lideri sözlerine şöyle devam etti:
‘’Dolayısıyla sebepleri değil sonuçları ele alarak geleceğimizi tehdit eden, krizlerimizi üreten ana başlıkları araştırmak, gelecek nesilleri boğmamak için sebepleri değil, tehditlerin riskleri vardır, fırsatları da vardır. Bugün prensiplerden, ahlaktan, dostlardan ve ortaklardan yoksun Batı hegemonyasının bir sonucu olarak ortaya çıkan çok kutuplu bir dünyada ortaya çıkan uluslararası durumu değiştirme fırsatıyla karşı karşıyayız. İşlerimizi en az dış müdahale ile yeniden düzenlemek için tarihi bir fırsattır. Bu, bugün şekillenmekte olan bu dünyada yeniden konumlanmamızı, böylece onun aktif bir parçası olabilmemizi, zirveden önce gelen ve bugün ulaşan uzlaşmalardan kaynaklanan olumlu atmosfere yatırım yapmamızı gerektirir.’’
“Bu zirveyi çalkantılı bir dünyada yapıyoruz. Bu zirvede zirveye ulaşan Arap-Arap, bölgesel ve uluslararası yakınlaşma ışığında umut artıyor. Savaş ve yıkım yerine kalkınma ve refah için bölgemizde barış için aramızda dayanışma için Arap eyleminin yeni bir aşamasının başlangıcı olacağını umuyorum.”
“Kendi işlerini kendileri yönetebiliyorlar ve biz sadece onların ülkelerine dış müdahaleyi engellemek ve talep edildiğinde onlara özel olarak yardımcı olmak zorundayız. Suriye’nin dünü, bugünü ve geleceği Arabizm’dir ama aidiyet Arabizm’idir, kucaklama Arabizm’i değil. Sarılmalar gelip geçicidir ama bağlılık kalıcıdır. İnsan bir kucaklaşmadan diğerine bir nedenle geçebilir ama ilişkisini değiştirmez; kim onu değiştirirse, her şeyden önce şirksizdir ve kalbe düşen koynunda kalmaz ve Araplığın kalbi Suriye’dir ve kalbindedir.”