Meclis Başkanı Mustafa Şentop, Memleket Partisi lideri Muharrem İnce’nin hakkında ortaya atılan iddiaların ardından cumhurbaşkanlığı adaylığından çekilmesiyle ilgili değerlendirmelerde bulundu.
“Üzücü bir olay. 2023 Türkiye’sinde bu tür şantajlarla, tehditlerle, montaj yayınlarla sonuç alınabiliyor olması çok üzücü” diyen Şentop, “Operasyonun bir ayağı da enteresan şekilde anket firmalarıydı. Birçok anket firması ortaya çıkıyor, bunlar seçim sonrası kayboluyor” diye konuştu.
Şentop’un açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
Üzücü bir olay. 2023 Türkiye’sinde bu tür şantajlarla, tehditlerle, montaj yayınlarla sonuç alınabiliyor olması çok üzücü. Sosyal medyada kimin ne yaptığını bilebilmek kolay değil. Bunun Sayın İnce’nin adaylıktan çekilmesine sebep verebiliyor olması üzücü. Kendisi açıklama yaptı, 45 gündür, yaşamadığım kadar saldırı altında kaldım dedi.
“Tamamen FETÖ’cü bir yöntem”
Aniden ortaya çıkan şok edici olaylar konusunda bakmak lazım bu olaylardan kim çıkar elde etmeyi arzu ediyor, derdi Mahir Kaynak. Sayın Kılıçdaroğlu’nun Rusya’yı suçlayan açıklamaları oldu. Birisi tamamen FETÖ’cü bir yöntem ve operasyon yürüten eski bir gazetecinin kontrolünde gelişen bir ortam var. Bunları görünce, Rusya açıklamasını bunun üstünü örten bir açıklama olarak gördüm ben.
“Operasyonun bir ayağı da anket firmaları”
Operasyonun bir ayağı da enteresan şekilde anket firmalarıydı. Birçok anket firması ortaya çıkıyor, bunlar seçim sonrası kayboluyor. Muharrem İnce’nin istifası günü anket açıklaması yapıldı. İki anket arasında 4 puanlık bir artış var. Sayın Kılıçdaroğlu’nun oyunu 50’ye yakın bir yerde gösteriyorlar, Muharrem İnce’nin oyunu da 1 civarında gösteriyorlar. Yani, Sayın İnce çekilirse 1. turda Kılıçdaroğlu kazanacak mesajı veriyorlar. 7 gün önceki anketlerle çelişen bir operasyon çalışması belli olan bir husus.
Batı medyasının manşetleri
Türkiye-Avrupa ilişkileri Türkiye-ABD ilişkileri bir yanlış veya karanlık tablo içinde gösterilmeye çalışılıyor. Gerçek böyle değil. ABD dediğimizde tek, homojen politikalar üreten bir yapıdan söz edemiyoruz. Biden var, ekibi var, politikaları var ama öbür taraftan Kongre’de farklı sesler var. Trump’ın adaylığı ile ortaya atılan fikirler var. Ben gelirsem Rusya-Ukrayna savaşını çözerim diyor. Desteği kestiği takdirde hemen ateşkes sağlanacaktır. Tek bir Amerika yok. Avrupa’da ise daha farklı bir durum var. Yaptırımları falan uyguluyor ama bir ülkeye karşı yaptırım uyguladığınızda amaç o ülkenin zayıflatılmasıdır. Siz o ülkeden daha çok zarar görüyorsunuz. Onların da bundan rahatsızlık duyduğuna şahit oldum. Her ülke kendi halkının çıkarlarına göre politika uygulamak istiyor. ABD bir ülkeye ambargo uyguluyor diyelim. Bunun Amerikan halkının çıkarlarına uygun olduğunu düşündükleri için kararı alıyorlar, sonra bu karara Türkiye de uysun diyorlar. Türkiye niye uysun? Bizim halkımızın çıkarlarına uygun değilse, başka ülkenin halkının çıkarlarına uygun kararına biz niye uyalım? Birçok konuda yeni politikalar üretmek gerekebilir. Kararları biz vereceğiz, başkasının kararlarına tabi olan bir ülke olarak Türkiye yönetilemez. Bu noktaya Türkiye’yi Recep Tayyip Erdoğan getirdi. Onun teslim ettiği politikadan rahatsız olanlar var.
“Azerbaycan’ı dışlayan bir Türk yolu olamaz”
Sayın Kılıçdaroğlu bir ‘Türk Yolu’ açıkladı, içinde Azerbaycan yok. İran üzerinden geçiyor. Biz Azerbaycan üzerinden ‘Orta Koridor’ tesisi için uğraşıyoruz. Hem enerji akışı hem taşıma, yollar, Azerbaycan içindeki hat üzerinden devam ediyor. Azerbaycan’ı dışlayan yaklaşımı anlamakta zorlanıyorum. Karabağ konusundaki CHP’lilerin açıklamaları vardı, Türkiye ve Azerbaycan’ı suçluyordu. Azerbaycan’dan, Karabağ ve topraklarını azad etmesinden rahatsız olan bir kişinin Türkiye’de siyaset yapabilmesi zordur diye düşünüyorum. Azerbaycan’ı dışlayan bir Türk Yolu olamaz.