İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, “14 Mayıs’ta Türkiye’nin kaderine hep birlikte el koyuyoruz.” dedi.
İmamoğlu, Kastamonu’da konuştu. İmamoğlu, “Türk Lirası, canımız paramızın en büyüğü neredeyse yarım kilo et alabiliyor. Dünyada en büyük parasıyla en az et alınan memleket Türkiye. Artık yönetimiyorlar. Türk Lirası dövize karşı zayıfladı. Ne yazık ki dövizi tutamıyorlar. Enflasyon canavara dönüştü. Gençlerimiz işsizlikten kan ağlıyor. Fiyat artışlarını her ortamda yaşıyoruz. Çocuklarımızın eğitim masraflarından pazardaki alışverişe kadar. Bu alanda hanımefendilere sormak istiyorum. Hepimizin bayram alışverişi yaptığımız zaman. Sizler çoluğunuzu, çocuğunuza, evinizdekilere gönlünüzden geçtiği gibi bayramlık alışverişi yapabildiniz mi?” ifadesini kullandı.
İmamoğlu’nun konuşmasından başlıklar şöyle:
“Biz bayramı bile unuttuk. Bu milletine bayramı bile unutturan bu iktidar aslında milleti unuttu. Ekonomiyi bozan asla düzeltemez. Siz bu ülkeyi yöneteceksiniz, 2023’te 23 bin dolar kişi başı gelir olacak diyeceksiniz bugün üçte biri…
“Bunlar ekonomiyi düzeltemezler”
İşte bunlar ekonomiyi düzeltemez. Çünkü ekonomiyi batıran bizzat onların kurduğu sistem. İhale sistemi, onların getirdiği devlet sistemi, mülakat sistemi… Ekonomiyi bunlar batırdı. Bu iktidarın tarım, sanayi, dış politikası batırdı. Aşama aşama bık ülkenin en temel dengelerini bozacak adımlar attılar. Onlar ekonomiyi artık düzeltemezler! Kim düzeltecek, biz düzelteceğiz. Nasıl yapacağız? 14 Mayıs’ta sandığa gideceksiniz, oylarınızla Millet İttifakı’nı başa, Kemal Kılıçdaroğlu’nu Çankaya’ya getireceksiniz. Millet İttifakı’nın iktidarı sizlere ve bizlere ekonomik refahı da getirecek. Millet İttifakı bu ülkenin becerikli kadrolarıdır.
Mülakat tepkisi
Türkiye’nin en liyakatli ekibine ülkenin anahtarını vereceksiniz. Bu düzeni siz değiştireceksiniz. 21 yıl boyunca mülakat sistemiyle sınavlardan yüksek not alan gençlerimizin bu iktidar hakkını yedi. Onların gözyaşları akarken ne yazık ki torpilli şekilde fırsat tanıdıkları iş verdikleri, makam verdikleri insanlar hak etmedikleri yerlere geldiler. Bunu vicdanına sığdıran yöneticiler de artık vicdan kalmamış demektir. 21 yıldır bunu yapacaksınız, şimdi kalkıp millete ‘Mülakatı kaldıracağın’ diyeceksiniz, buna inanır mı millet!
İnanmaz. Size mülakat sistemine, hukuksuzluğa ve adaletsizliğe İstanbul’dan örnek vereyim. Sandığa gittiğinizde bunu sakın unutmayın. İstanbul’da bir sözümona yetenekli kişiye burs veriyorlar. Burs verdikleri bu genç, bugünün parası 2 milyon liranın üzerinde bir para alıyor. Partili bir kişiye burs adı altında 2 milyon 200 bin lira burs veriyorlar. O kişi 2007’de işe girmiş gözüküyor ama kendisi yıllarca hiç İstanbul’da olmamış. Türkiye’de bile bulunmamış. Belediyenin parasıyla yurt dışında hayat sürmüş. Suç duyurusunda bulunduk. Mahkeme bir şey yapmadı. Aynı kişiyi İstanbul’dan milletvekili adayı yaptılar.
Yine bunların bir yakını. İBB İştiraki Metro AŞ’de işe alınıyor. Tesadüf bu ya işe girdikten sadece 10 gün sonra belediyenin parasıyla ABD’ye gönderiliyor. 200 bin dolar… Bugünün parası 4 milyon liranın üstünde. Bu para kimin parası, milletin parası! Ulaşımla ilgili işe aldığı bu kişi ABD’de ne yapıyor biliyor musunuz, siyaset doktorası yapıyor. Bunu da mahkemelere taşıdık.
“Biz bu ülkenin 86 milyon insanının hakkını yedirmeyeceğiz”
Biz bu ülkenin 86 milyon insanının hakkını yedirmeyeceğiz. Gençlerinin hakkını yedirmeyeceğiz. Bu seçimde ilk kez oy kullanacak 5 milyon kardeşime sesleniyorum. Sana da 200 bin dolar burs vereceklerine, yurt dışında eğitime gönderip sonra milletvekili, büyükelçi yapacaklarına inanıyorsan git o partiye, o kişiye oy ver. Eğer herkesin eşit yarıştığı, alnının teriyle herkesin hak ettiğini kazandığı bir düzen istiyorsan o zaman oyunu hak, hukuk, adalet diyen Kemal Kılıçdaroğlu’na vereceksin.
“Millet İttifakı’nın kazanma gücünü en iyi ben bilirim”
İstanbul’da büyük bir başarı elde ettik. Hep birlikte kazandık. Milletin iktidarını İstanbul’da iktidara getirdik. Millet İttifakı’nın kazanma gücünü en iyi ben bilirim. İstanbul iki kere sandığa gitti, ikisinde de söke söke millet kazandı.
Millet İttifakı’na oy verirken o düzeni kuran, sistemi ayağa kaldıran Kemal Kılıçdaroğlu’na, Cumhurbaşkanımız, hem de o dönemde en ön saflarda bizimle yoğun mücadele veren İyi Parti Genel Başkanı sayın Meral Akşener’e hep birlikte ayağa kalkıp İstanbulular olarak bizler bir avuç insanın elinden o iktidarı aldık, millete teslim ettik.
İstanbullular bana, “Ey İmamoğlu, israfa, ayrımlığa, partizanlığa son ver, kentin kaynaklarını İstanbullular için kullan. İstanbul’un nimetini 16 milyon insan için harca. Ben 4 yıldır vatandaşın bu mesajını emir kabul ederek çalışıyorum. Onun için İstanbul’un kasasına, bütçesine bereket geldi. 2019’dan önce iktidar onlar, her şeye imza atıyorlar. Biz vatandaşlarımızın en yoksul anlarında yardım olmak için, sosyal yardımı 5 katına çıkardık. Onların 25 yılda yapamadıklarını 4 yılda başardık.
Ne kreş vardı, ne öğrenci yurdu. Parklar, otoparklar, metrolar, stadyumlar, meydanlar, büyükşehir ormanları, kent lokantaları yaptık… Aynısını Mansur Başkan yaptı.
“İstanbul’da ne yaptıysak Türkiye’de yapacağız”
İstanbul’da ne yaptıysak Türkiye’de yapacağız. Bu memleketin her bölgesini ayağa kaldıracağız. Eksikliklerini gidereceğiz, her bölgeye zenginlik getireceğiz. Memleketimizin insanlarını barıştırmaya, kaynaştırmaya geliyoruz. Yıllardır bu ülkeye ihanet ediyorlar, aramıza nifak sokuyorlar. Bizi birbirimize düşürmek için ellerinden geleni yapıyorlar.
Milletimizin bir kısmını yerli ve milli, bir kısmını şeytan ve düşmanlaştırmaya çalışıyorlar. Benim 86 milyon insanımın tamamı yerli ve milli. Onlara kalsa onlara oy vermeyen yüzde 70 insanımız vatan haini.
Haşa Allah’ın işine de karışıyorlar, sen inançsızsın diyorlar. Sanane milletin inancından. Allah’ın işine sen nasıl karışırsın? Endişeniz olmasın. Başaramadılar, başaramayacaklar. Biz bu milleti şart olsun birleştirmeye geliyoruz.
“İstanbul’u kaybeden Türkiye’yi kaybeder” dediler, uyanıklar geleceği gördüler”
İstanbul’u kazanan Türkiye’yi kazanır; “İstanbul’u kaybeden Türkiye’yi kaybeder” dediler, uyanıklar geleceği gördüler. Bu milletin insanları için kazanacağız.
“Sinan Ateş de bize emanet”
Sinan Ateş de bize emanet. Bu memleket için çok büyük mücadele vereceğiz. Hukuksuzluk ve adaletsizliğe uğramış herkes için sonsuz mücadele vereceğiz. Bizim milliyetçiliğimizi, bayrak, vatan sevgimizi ağızlarına alıp Allah’ın günü dedikodu yapmalarına bakmayın. Bozuk ve adaletsiz düzeni devam ettirmek için bunu yapıyorlar.Bu ülkenin pırıl pırıl evlatlarının mülakatlarla hakları yenirken milliyetçilik neredeydi?
Bu ülkenin iyi yetişmiş beyinleri bu ülkeyi terk etmeye zorlanırken hani milliyetçiliğiniz? Şehitlerimizin kanıyla kurulan ki hiç işgal edilmemesine rağmen en fazla şehit veren şehirlerinden birindeyim. Bu ülkenin vatandaşlığını 250 bin dolara ne idiğü belirsiz kişilere satarken neredeydi milliyetçiliğiniz? Vatandaşlık sattıklarınız uyuşturucu baronu çıkıyor, bilmem nerenin mafyası çıkıyor.
“Bu bir seçim değil, rejim değişikliği”
Bu bir seçim değil, rejim değişikliği. Bu seçimde hep birlikte çok önemli bir karar vereceğiz. Ya çocuklarımızın geleceği karartan bu düzen devam edecek, ya da bu düzen sona erecek. Yoksulluk, israf, fakirlik düzenine son vereceksiniz. Bir partiye oy vermeyeceksiniz, medeniyet tercihi yapacaksınız. Bu seçimde adaletsizliklerin artması ile hukuk devleti arasında bir tercihte bulunacaksınız. Bu seçimde Türkiye ekonomisi tam anlamıyla bir felakete mi sürüklensin, yoksa kara günler sona ersin, bu memlekette milletin nimeti millete dağılsın mı diyeceksiniz.
Türkiye rüyasını birlikte başarmanın kararını vereceksiniz. Millet İttifakı olarak söz veriyoruz. Birlikte çok güzel bir Türkiye rüyası yaratacağız. Kardeşçe üretip kardeşçe bölüşeceğiz.
14 Mayıs’ta Türkiye’nin kaderine hep birlikte el koyuyoruz.”