Cumhurbaşkanı adayı Memleket Partisi Genel Başkanı Muharrem İnce, kendisine adaylıktan çekilme çağrısı yapan eski Liberal Demokrat Parti Genel Başkanı Cem Toker’e, “Samimiyetle bilmenizi isterim ki ben bu anlayışın ve adayın Erdoğan’ı yeneceğine inanmıyorum. Tek adayla girilmesinin Cumhur İttifakı’nın işine geldiğini düşünüyorum” dedi.
İnce, sosyal medya hesabından yayımladığı açık mektupla, “Cehennemin yolunca taş döşemiş siyasetçi konumuna düşmeyiniz” sözleriyle kendisini adaylıktan çekilmeye çağıran Toker’e yanıt verdi.
Mektubunda CHP yönetimini, gazetecileri, Millet İttifakı’nı hedef alan İnce, Altılı Masa çerçevesinde ortaya konulan muhalefet modelinin millet nezdinde yeterince teveccüh görmediğini savundu.
İnce, adaylığının bu yüzden tedirginlik oluşturduğunu ve kendisine saldırdığını öne sürerken, “Kemal Bey’i cumhurbaşkanı yapmak için uygulanan bu strateji, halkımız tarafından tasvip edilmiyor. Altılı Masa aslında bağımsız aktörlerin gönüllü birlikteliğine dayanmıyor. CHP katında geliştirilen bir fikrin, 4 cılız partiye adeta rüşvet verilerek kabul ettirildiğini milletimiz görüyor” dedi.
İnce, tek amacının ikinci turda Erdoğan’ın kaybetmesini sağlamak olduğunu söyledi.
“Aday olmak gibi bir kişisel tutkum yok”
İnce, mektubun son kısımda Toker’e şöyle seslendi:
“Samimiyetle bilmenizi isterim ki ben bu anlayışın ve adayın Erdoğan’ı yeneceğine inanmıyorum. Tek adayla girilmesinin Cumhur İttifakının işine geldiğini düşünüyorum. Erdoğan’ın amacı bütün muhalefeti tek bir kayığa bindirip ondan sonra tekmeyi vurmaktır.
Toplam oyu 961,5’u geçemeyen ve toplumsal temsili zayıf olan partilerle sırf adaylığını onayladıkları için sürdürdüğü ittifakı Kemal Bey vakit varken bozmalıdır. Seçimin ikinci tura kalması durumunda Erdoğan kaybedecektir. Ben bunu görüyorum ve tek amacım bunu gerçekleştirmektir.
Benim aday olmak gibi bir kişisel tutkum yok, herkes bilsin ki ülkemin menfaatini her şeyin üzerinde tutarım. Bununla birlikte adaylığımın gördüğü ilginin bu muhalefet anlayışını benimseyenlere bazı şeyleri fark ettirmesini umut ediyorum.
Siyaset bir vekâlet işidir. Biz belirli bir seçmen grubunun vekili olarak siyaset yapıyoruz. Bir toplumsal talebi dillendiriyoruz. Benimle yola çıkan, partiye yardımda bulunan, gece gündüz hiçbir menfaati olmadan çalışan yol arkadaşlarımı hiçe sayarak kendi başıma alabileceğim bir karar da olamaz.”