280 evin bulunduğu beldede yalnızca 10 ev ayakta kalabildi. Alevilerin yaşadığı beldede 108 kişi hayatını kaybetti. Yaylakonak’ta yeterli çadır gönderilmemesi nedeniyle halk barınma sorunu yaşıyor.
Kahramanmaraş merkezli depremler, Adıyaman’a 25 kilometre uzaklıkta dağlık bir alanda kurulu Yaylakonak beldesinde büyük yıkıma neden oldu. Balyan olarak da bilinen ve yaklaşık 2 bin 500 nüfusa sahip Yaylakonak beldesi, Adıyaman merkeze 25 kilometre uzaklıkta dağlık bir alana kurulu. DW Türkçe’nin ulaştığı 280 evin 260’ı yıkılmış durumda. Ayakta kalan 10 ev ise ağır hasarlı. Yalnızca 10 ev oturulabilir durumda. Yıkılan evlerin büyük bölümü de taş duvarlı, toprak damlı olan köy evleri… Alevilerin yaşadığı beldede 72’si merkezde olmak üzere 108 kişi deprem nedeniyle hayatını kaybetti. Arama kurtarmanın ulaşmadığı beldede enkaz altındakileri de yine köylüler çıkarmış.
Depremin tanığı anlatıyor
Vadi tabanından kıvrılan toprak yoldan ulaştığımız köyde bizi Besime Satıcı adlı yaşlı bir kadın karşılıyor. Depremde eşiyle birlikte yaralı olarak kurtarılan Besime Satıcı, yaşadıklarını anlatmak için bize yöneliyor ve ağlayarak “Oy kurban olayım size…” diye söze başlıyor ve devam ediyor: “Deprem olunca duvar üzerime yıkıldı. Bağırdım bağırdım, komşulara bağırdım, gelin bizi kurtarın diye. Ben diyorum ki sanki bizim evimiz tek yıkılmış. Baktım ki hepsi ölmüşler. Ses yok bir şey yok. Bizim komşulardan biri vardı, geldi bizi kurtardı.”
Derme-çatma bir çadırda beş aile kalıyor
Besime Satıcı, tütün kurutmak için yaptıkları barakada kaldıklarını söylerken, “Çadır da yok, çadır bize vermemişler. Biz soğuktan ölüyoruz. Korkudan içeride yatamıyoruz” diyor. Halen depremin etkisinde olan Satıcı, bir anda deprem olduğunu düşünerek etrafa bakıyor ve “Tamam kurban” diyerek sözlerini noktalıyor.
Beldede ayakta kalan yerlerden olan ilkokulun bahçesinde birkaç çadır kurulu. Bölgeye ulaştırılan su ve kıyafet gibi bazı yardım malzemeleri rastgele okulun bahçesine yığılmış durumda. Suların kesik olması nedeniyle beldede temizlik de temel sorunlardan biri.
“Soğuktan donuyoruz”
Ancak belde sakinleri, yaşadıkları en büyük sorunun barınma olduğuna dikkat çekiyor. Merkez mahalle muhtarı Aziz Kartal, 280 haneli beldeye AFAD’ın 60 çadır gönderdiğini belirterek, “O da yeterli değildir. Her haneye çadır ve konteyner lazım. Burası rüzgârlı, sen görüyorsun. Biz soğuktan donuyoruz. Yarın kar yağarsa bu millet ne yapacak? Biz de şaşırmışız kalmışız” dedi. Deprem nedeniyle hayvanların telef olduğunu söyleyen Kartal, kalanlara ise yem yetiştiremediklerini kaydetti.
Ulaşılamayan köyler var
Yaylakonak Belediyesi’ne bağlı olan altı köy de deprem nedeniyle ağır yıkıma uğradı. Bunlar arasındaki Çatdere köyüne yolların kar nedeniyle kapalı olması nedeniyle halen karayolu ile ulaşılabilmiş değil. Buradaki cenazeler askeri helikopterler ile alınarak beldede defnedilmiş. İnsani yardım ise traktörlerle belli bir noktaya kadar götürülüp bırakılıyor ve köylü yürüyerek buradan ihtiyaçlarını alıyor.
“AFAD köyüme tek çadır göndermedi”
16 evin yıkıldığı Zivar köyünün yollarının beş gün sonra ancak açıldığını söyleyen muhtar Abuzer Çetinkaya, yardım gelmemesinden şikâyet ediyor: “Şu an benim bulunduğum mahallede halen kar var. Dolayısıyla rüzgâr geliyor, havalar çok soğuk, tipi oluyor. Benim bölgeme herhangi bir AFAD çadırı gelmiş değil, bir tane bile gelmiş değil. Köylü, bizim yaptığımız derme çatma yerlerde kalıyor.”
“Yetkililer sessiz kaldı”
Yaylakonaklı olan ve Adıyaman’da yaşayan gazeteci Hüseyin Turhal, iki yıl önce depremde buranın yıkılacağı konusunda uyardığını yazdığını belirterek, şunları söylüyor:
“Bir deprem olursa Balyan beldesi büyük bir yıkım olacak. Bunun önlemini alalım, acilen Balyan beldesini Düzyazı’ya taşıyalım dedim. Niye, ne yazık ki yetkililer sessiz kaldılar, duyarsız kaldılar, işte sonuç ortada. Kurtarmak için yetkililer gelmemiş, devlet bu konuda sınıfta kaldı. Adıyaman ölüme terk edildi. Bu kader değil 20’inci yüzyılda insanların böyle taşlı topraklı evde oturması, çok yazık. Yani böyle olmaması lazım. Bu insanların kaderi değil.”
Belde sakini Abdurrahman Polatdemir de yıkım nedeniyle halkın büyük bölümünün göç ettiğini belirterek, beklentilerini “Bundan sonra devletimizden yardım bekleyeceğiz. Yardım bekliyoruz daha doğrusu. El ele verip köyümüzü yeniden inşa etmek zorundayız” sözleriyle özetliyor.
KAYNAK: DEUTSCHE WELLE TÜRKÇE – ALİCAN ULUDAĞ / BATU BOZKÜRK