Çevre Bakanlığı yetkilileri ve atık yönetimi uzmanları deprem bölgesinde enkaz bertarafı planlarına başladı. Bu kapsamda ABD, Çin ve Meksika’daki örnekler incelendi. Atık yönetim uzmanı Ali Rıza Öner, Erciyes Dağı büyüklüğünde 230 milyon ton enkazın bertaraf sahalarına 11 milyon 500 bin kamyonla taşınacağını söyledi.
Deprem bölgelerinde arama kurtarma çalışmalarının tamamlandığı yerlerde enkazlar kaldırılıyor. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı yetkilileri ile atık yönetimi uzmanları bir araya gelerek enkaz bertarafı planlarına başladı.
Milliyet gazetesinden Meltem Güneş’in haberine göre, sınırlı sayıda olsa da devam eden arama kurtarma çalışmaların tamamlanmasının ardından enkazların bertarafı aşamasına geçilmesi için çalışmalar da başladı. Atık yönetimi uzmanı Ali Rıza Öner, bir grup gazeteciye yaptığı değerlendirmede, enkazların ve evsel atıkların bertarafı için ABD, Çin ve Meksika’da daha önce yaşanan büyük depremlerin ardından izlenen yol haritasının incelendiğini belirtti. Enkazların yalnızca betondan oluşmadığını anımsatan Öner, “Ev içindeki eşyalar ve diğer donatılar da hesaba katılınca en iyimser tahminle 115 milyon metreküp evsel enkaz söz konusu. Buna sanayi ve işyerlerinden kaynaklanan enkaz dahil değil. Erciyes Dağı büyüklüğünde 230 milyon ton enkaz söz konusu. Bunun her biri 20 tondan 11 milyon 500 bin kamyonla taşınması gerekiyor” dedi.
Hastalık tehlikesi
Öner, enkazın bertarafı ve geri dönüşümünün insan ve çevre sağlığı açısında mecburiyetine dikkat çekerek, “Enkazlarda organik maddeler de bulunuyor. Çoğalan bakteri ve virüs gibi hastalık yapıcılar-patojenler, salgın hastalık riskini had safhaya çıkaracaktır. Ayrıca bu tür afet atıklarının içerisinde yer alan asbest gibi kimyasallar nedeniyle su ve hava kalitesinin bozulmasına neden olur. Enkazın bertarafı ve geri dönüşümü için hızla gerekli tesisler kurulmalı” ifadelerini kullandı. Öner, adli süreç nedeniyle atıklardan öncelikle numune alınacağını da belirtti.
3 aşamada yapılacak
Enkaz bertarafının üç aşamada yapılmasının planlandığını aktaran Öner, “Öncelikli olarak enkazlar kentlerin dışındaki geçici depolama alanlarına hızla taşınmalı. Ardından ayrıştırma süreci gelecek ve son olarak kalıcı bertaraf tesislerinde atıkların geri dönüşümü sağlanacak. Kalan atıkların en aza indirilebilmesi için beton parçalarından parke-bordür üretiminin de gündemde olması gerekiyor” dedi.
‘Süreci uzman ekip yürütmeli’
Deprem enkazının normal bir inşaat atığı gibi değerlendirilemeyeceğini hatırlatan Öner, “Deprem enkazının yönetimi işleri, söz konusu atıkların sadece hafriyat atığı olmaması nedeniyle hafriyat şirketlerinin yapacağı bir iş değildir. Atıkların niteliği gereğince konusunda uzman, ilgili lisans ve tecrübelere sahip olan atık yönetimi firmalarınca yürütülmeli” diye konuştu.