İtalya’da geçen Ekim ayında iktidara gelen sağ koalisyon hükümeti, ülkeye deniz yoluyla ulaşan göçmen teknelerini durdurma vaadini gerçekleştirebilmek için aralarında Türkiye’nin de yer aldığı ülkelerle ikili görüşme ve anlaşmalar yapma kararı aldı.
İtalya Dışişleri Bakanı Antonio Tajani’nin yarın, İçişleri Bakanı Matteo Piantedosi’nin de gelecek Pazartesi günü Türkiye’yi ziyaret etmesi planlanıyor.
Eylül’de yapılan genel seçimler öncesinde yasa dışı göçü durduracak adımlar vadeden Başbakan Giorgia Meloni dün bu konuda bir zirve düzenlendi.
Dışişleri ve içişleri bakanları, ulusal güvenlikten sorumlu başbakanlık müsteşarı ve istihbarat servisi yöneticilerinin katıldığı toplantıda bu konuda izlenecek strateji belirlendi.
Ansa ajansının haberine göre hükümet, İtalya’ya ulaşan göçmen teknelerinin denize açılma noktası olan ülkelerle anlaşma imzalanması kararı aldı.
İtalya Başbakanı ve Dışişleri Bakanı Antonio Tajani bu bağlamda Türkiye, Tunus ve Libya’yı ziyaret edecek.
İçişleri Bakanı Matteo Piantedosi’nin de gelecek Pazartesi günü Türkiye’de mevkidaşı Süleyman Soylu ile görüşmesi planlanıyor.
İçişleri Bakanı Piantedosi, bugün La Verita gazetesinde yayımlanan söyleşide Türkiye ziyaretinden de söz etti.
2023’ün ilk günlerinde İtalya’ya deniz yoluyla ulaşan göçmen sayısının önceki yıla göre çok arttığını söyleyen Bakan, “Yakında, Dışişleri Bakanı Antonio Tajani ile birlikte, sorunları kaynağında ele almak ve bir süre önce başlatılan diyalog çalışmasının meyve vermesini sağlamak için Tunus, Libya ve Türkiye ile bir dizi ikili görüşmeye başlayacağız” dedi.
Samp-T projesine katılım talebi
Basındaki analizlerde de, geçen Eylül’deki genel seçimler öncesi kampanya döneminde yasa dışı göçü durdurma vaadinde bulunan sağ koalisyonun bu konuda ‘’gaza basmaya çalıştığı’’ belirtildi.
Haberlerde Türkiye’nin, Fransa ve İtalya ile birlikte Samp-T hava savunma sistemi projesine dahil olma arzusu ve bu başlığın bir ‘’takas kartı’’ olarak kullanılabileceği de vurgulandı.
Il Messaggero gazetesi, ‘’Akdeniz planı: Tekneleri durdurmak için anlaşmalar. Türkiye ve Tunus’la müzakere’’ başlıklı haberinde, ‘’(Hükümet) Türkiye ziyaretiyle başlayacak genel bir strateji üzerinde anlaştı. Misyon bu aşamada, yarın mevkidaşı Mevlüt Çavuşoğlu ile görüşmek için Antalya’ya gidecek olan Tajani’nin ellerinde’’ diye yazdı.
Gazete, Tajani ile Çavuşoğlu’nun geçen ay Roma’da yaptığı görüşme ile Başbakan Giorgia Meloni’nin G20 zirvesinde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile bir araya geldiğini de hatırlattıktan sonra şöyle devam etti:
“Türkiye’nin yalnızca Balkanlar’dan geçen göç yolunu düzenleyen vana değil, aynı zamanda ‘olağandışı bir müttefik’ olduğu da düşünülürse, bu zirve çok hassas.’’
Il Messaggero, Türkiye’nin Ukrayna’daki arabuluculuk çabalarının yanı sıra İtalya’nın çıkarları için önemli olan Libya’daki rolünü de hatırlattı; Ankara’nın bugüne kadar reddedilen Samp-T füze bataryalarının geliştirilmesine katılım talebini koz olarak kullanabileceğini belirtti.
Avvenire gazetesinin haberinde de ‘’Piantedosi ve Tajani’nin Türkiye’ye çifte ziyaretlerinin’’ amaçları arasında Libya konusunda daha sağlam bir ilişki kurma isteği de sayıldı. Avvenire de Türkiye’nin Samp-T hava savunma sistemi projesine dahil olma arzusuna vurgu yaptı.
Göçmen sayısı 10 katına çıktı
İtalya basınındaki haberlere göre ülke kıyılarına bu yılın ilk 10 gününde 3.709 göçmen ulaştı. Bu sayı, 2022’nin aynı döneminin yaklaşık 10 katına denk geliyor.
Bölgedeki hava durumunun göçmen teknelerindeki artışta etkili olduğu belirtiliyor. Akdeniz’de göçmenleri arama-kurtarma operasyonlarına katılan Sınır Tanımayan Doktorlar (MSF) örgütünden Riccardo Gatti, ‘’(Göçmen tekneleri) denize açılma olasılığı olduğunda yola çıkıyorlar, aynen balıkçıların hava güzel olduğunda balığa çıkması gibi’’ dedi.
İçişleri Bakanı Piantedosi de dahil hükümet yetkilileri ise göçmen sayısının artışından sıklıkla, Akdeniz’de arama-kurtarma çalışmaları yapan sivil toplum örgütlerini sorumlu gösteriyor.
Piantedosi bu hafta başında yaptığı bir açıklamada da yine STK gemilerinin göçmenler için bir “çekim faktörü’’ teşkil ettiğini söyledi.
Hükümet, ay başında yürürlüğe giren bir kararnameyle bu STK gemilerine yönelik bir dizi kısıtlayıcı tedbir kararı almıştı.
Ancak veriler, STK gemileriyle kurtarılarak İtalya’ya getirilen göçmen oranının genel toplam içinde büyük bir yer kaplamadığını gösteriyor.
Uluslararası Politika Çalışmaları Enstitüsü’nden araştırmacı Matteo Villa’nın açıkladığı verilere göre, hükümetin göreve başladığı Ekim ayı sonundan 9 Ocak tarihine kadar ülkeye giren göçmenlerin yalnızca yüzde 7 kadarı STK gemileriyle geldi.
Aşırı sağcı İtalya’nın Kardeşleri (FdI) liderliğindeki hükümet, Eylül’de yapılan genel seçimler öncesinde göçmen teknelerini durdurmak için STK’larla mücadelenin yanı sıra Libya’ya ‘’deniz ablukası’’ uygulamak da dahil bir dizi vaatte bulunmuştu.
Ancak bu deniz ablukası vaadi de hem insan hakları ihlalleri endişesi hem de pratikte uygulaması güç olduğu için tepkilerle karşılaşmıştı.
Göç karşıtlığını seçim kampanyasının ana temalarından biri haline getiren sağ partilerin bu konudaki vaatleriyle, iktidara gelmelerinin ardından ortaya çıkan tablo arasındaki uyuşmazlık muhalefetin de göç meselesini gündeme taşımasına neden oluyor.
Sağ koalisyonun iktidara geldiği Ekim sonundan itibaren ülkeye deniz yoluyla ulaşan göçmen sayısının 31 bini aştığı, geçen yılın aynı döneminde ise bu sayının 16 bin civarında olduğu belirtiliyor.
Muhalefetteki Eylem Partisi’nden Senatör Mariastella Gelmini dün yaptığı açıklamada hükümeti göç konusunda gerçek bir stratejiye sahip olmamakla suçladı.
Eski Bakan Gelmini, “Ekim ayından bu yana 31.000’den fazla göçmen geldi… Gerçek şu ki seçim kampanyası sloganları ve liman açıp kapama mantığıyla pek de ileri gidilmiyor. Hükümetin bu sorunla yüzleşmek için gerçek bir stratejisi yok. Deniz ablukası seçmenleri fethetmek için anlatılmış bir masaldan ibaretti” dedi.
KAYNAK: BBC TÜRKÇE – ÖVGÜ PINAR