Türkiye ile ABD arasında F-16 savaş uçağı alımı ve modernizasyonu ile ilgili görüşme süreci devam ederken, Türkiye’den bir parlamento heyetinin yeni yılın ilk aylarında Washington’a giderek son seçimlerle yenilenen Kongre nezdinde temaslarda bulunması bekleniyor.
Türkiye’nin Rus yapımı S-400 hava savunma füzelerini alması ve F-35 programından çıkartılmasının ardından ABD’li Lockheed Martin tarafından üretilen 40 adet F-16 savaş uçağı ve 79 adet F-16 modernizasyon kiti satın alınması için ABD ile Ekim 2021’de teknik görüşme süreci başlatılmıştı.
ABD yönetiminin bu satışa sıcak baktığı bilinirken, bir başka etkili faktör ise ABD Kongresi. ABD Senatosu Dış İlişkiler Komisyonu Başkanı Bob Menendez Türkiye’ye F-16 savaş uçağı satışına karşı olduğunu pek çok kere tekrarlamıştı. Satışın gerçekleşmesi için Kongre’de bir senatörün bile itiraz etmemesi gerekiyor ancak yönetim çok önemli durumlarda isterse bu aşamayı baypas edebiliyor.
Kasım 2022’de yapılan ABD ara seçimlerinde Kongre yenilenmiş, ancak Ankara’nın beklentisinin aksine Demokratlar Senato’daki çoğunluğunu korumuştu.
DW Türkçe’nin edindiği bilgilere göre Türkiye’den bir parlamento heyetinin Ocak ayı sonlarında Washington’a giderek yenilenen Kongre nezdinde temaslarda bulunması planlanıyor. Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun da mevkidaşı Antony Blinken ile görüşebileceği belirtiliyor.
En son geçen Mayıs ayında TBMM Dışişleri Komisyonu Başkanı Akif Çağatay Kılıç başkanlığında bir parlamento heyeti ABD’ye giderek temaslarda bulunmuştu.
Çağaptay: İki ülke ilişkilerinin olumlu seyri önemli
F-16’larla ilgili sürecin 2023’le beraber hızlanması bekleniyor. DW Türkçe’ye sürece dair değerlendirmelerde bulunan Washington Enstitüsü Türkiye Araştırmaları Programı Direktörü Soner Çağaptay, Demokrat Parti üyesi Senatör Menendez’in satışa itirazının devam ettiğini ancak yönetimin istemesi durumunda bunu aşma yöntemi de bulunduğunu söylüyor.
Kongre’nin bütçesinde F-16’larla ilgili konulan şartların kaldırılmasının olumlu bir gelişme olduğunu hatırlatan Çağaptay, bunun Beyaz Saray’ın da devreye girmesi ile mümkün olabildiğini ancak Menendez’in karşı çıkmasının önemli olduğunu çünkü tek bir senatörün dahi bu tür silah satışlarını engelleyebildiğini belirtiyor.
Ancak son dönemde yönetimin bu itirazı baypas etmeye çalışabileceği de Ankara’da dile getirilen bir husus.
Kongre’yi baypas etmek mümkün
Çağaptay, bu baypas yönteminin teknik olarak bazı durumlarda mümkün olabildiğini söyleyerek, yönetimin bir silah satış anlaşmasını Kongre’ye resmi istek olarak iletmesi durumunda Kongre’nin bu isteğe ‘hayır’ demesi için ortak oturum yapması ve iki kanadın ortak oturumunda çoğunluk kararının ‘hayır’ çıkması gerektiğini kaydediyor. ABD yönetiminin Birleşik Arap Emirlikleri’ne silah satışı konusunda bu yöntemi kullandığını ve Kongre’yi baypas ettiğini söyleyen Çağaptay, ancak bunun çok sık kullanılan ve çok tercih edilen bir yöntem olmadığını da vurguluyor.
Beyaz Saray’ın bu satışı istediğini düşündüğünü söyleyen Çağaptay, şöyle konuşuyor:
“Bu süreçte önümüzdeki sene başında teknik detaylar sonuçlandırılabilir. Resmi olarak Beyaz Saray bu isteği Kongre’ye sunmaya hazır hâle o zaman gelecek. O aşamada Türkiye-ABD ilişkilerinde Washington’un bakış açısına göre sorunlu başka başlık noktaları olursa, mesela İsveç’in NATO’ya girişi ya da Suriye’ye yeni bir harekât gibi, bu durumda yönetim herhalde bu satışı, böyle kendisine siyasi olarak biraz da sorun yaratacak bir metot üzerinden gerçekleştirmeyebilir.”
İsveç ve Finlandiya’nın NATO’ya üyelikleri Türkiye tarafından hâlen onaylanmadı.
Çağaptay, şu andaki görünümün yönetimin bu satışı gerçekleştirmek istediği şeklinde olduğunu belirterek, “Türkiye-ABD ilişkilerindeki iyileşme havası devam ederse ve Suriye ya da NATO genişlemesi bazlı bir kriz çıkmazsa ben Menendez’in itirazına rağmen Biden’in bu isteği Kongre’ye yollayacağını ve yollaması durumunda da Menendez’in çoğunluğu yanına alamayacağını düşünüyorum” diye konuşuyor.
ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Ned Price, birkaç hafta önce yaptığı bir açıklamada “Türkiye’nin önemli bir NATO müttefiki olarak rolünü sürdürmesi için ihtiyaç duyduğu savunma yeteneklerine sahip olmasını sağlamaya çalışıyoruz” demişti.
KAYNAK: DEUTSCHE WELLE TÜRKÇE – GÜLSEN SOLAKER