Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, piyasada bulunan 7 bin kalem içinde erişimine sorun yaşanan 950 ilacın alınan önlemler sonucunda 154’e kadar düştüğünü söyledi. Bakan Koca, gelecek 3-4 hafta içinde durumun normale döneceğini belirtti. Buna karşılık Tüm Eczacı İşverenler Sendikası Başkanı Nurten Saydan düzenlediği basın toplantısında, erişim sorununun sürdüğünü, ithal ham maddeye bağlı ilaç üretiminin, satış fiyatlarındaki düşüklük nedeniyle maliyet sorunu yaşanması nedeniyle sorunun devam edeceğini savundu.
Dün yapılan kabine toplantısının ardından gazetecilerin sorularını yanıtlayan Fahrettin Koca, “Piyasada bulunan 7 bin kalem ilaç içinde az bulunan 950 ilacın, şu an 154’e kadar düştüğünü söyleyebilirim. Önümüzdeki 3-4 hafta içinde normale döneceğini bekliyoruz” dedi. Koca, kur güncellemesinin yanında, erişim sorunu yaşanan ilaçların ihracatının da yasaklandığını hatırlattı. Mevsimsel olarak antibiyotiklere yönelik talebin arttığını, bunun öngörülerek üretimin yüzde 29 artırıldığını belirten Koca, gelecek 3-4 hafta içinde üretimin daha da yükseleceğini belirtti.
Son dönemde üst solunum yolları hastalıklarındaki artışa da değinen Koca, “Üst solunum yolu enfeksiyonu şikayetiyle müracaat eden hastaların yüzde 6,2’si yani yaklaşık 15 hastadan biri COVID. Hastalıkların yaygınlığını sıralamak gerekirse, ağırlıklı olarak influenza yani grip, RSV, Rhinovirus ve son olarak COVID şeklinde” bilgisini verdi.
TEİS Başkanı Saydan: İlaç yokluğu sorunu hala çözülmedi
Tüm Eczacı İşverenler Sendikası (TEİS) Başkanı Nurten Saydan, açıklamaların aksine ilaç yokluğu sorununun devam ettiğini söyledi.
Ankara’da düzenlediği basın toplantısında konuşan Saydan, ilaç fiyatlarının belirlenmesinde kullanılan Euro kurunun 10,76 TL’ye güncellenmesine rağmen bazı ilaçlara erişimin mümkün olmadığını söyledi. Reel kur ile belirlenen kur arasındaki farkın hala çok yüksek olduğuna işaret eden Saydan, “Avro kuru güncellemesinden önce yok olan ilaçlar hala bulunmuyor. Özellikle çocuk antibiyotikleri, ateş düşürücü şuruplar, mevsimsel grip şurupları ,öksürük şuruplarında sorun artarak devam ediyor. Ecza depolarından nöbetçi eczanelere bile günlük 1-2 kutu tevzi gönderiliyor. Hastalar sorun çözüldü zannedip eczacılara sözlü ve fiziki şiddet uyguluyor. Sorun yok diyerek sorun çözülemez! Biz demiştik demek istemiyoruz lakin eczanelerimiz perişan, ilaç hizmeti veremiyoruz” diye konuştu.
Nöbetçi eczane azlığına bağlı olarak ilaçlara erişim sorunu yaşandığı yönündeki değerlendirmeleri “hayretle karşıladıklarını” vurgulayan Nurten Saydan, “Hasta vatandaşlarımız bulamadıkları her 3 ilaçtan birisi için diğer nöbetçinin hasta kuyruğuna girmektedir. Bulunmayan ilaç o nöbetçi eczanede de bulunmadığı için hastalar diğer nöbetçiye gitmekte bu fasit daire sabaha kadar sürmektedir. Sırf bu sorun yüzünden Eskişehir’de bir nöbetçi meslektaşımız hasta yakını tarafından fiziki saldırıya uğramış durumdadır. Meslektaşımıza yapılan bu menfur saldırının vebali ise sorunu çözemeyenlerin boynundadır” diye konuştu.
İlaç hammaddelerinin yüzde 98 oranında ithalatla sağlandığını söyleyen Nurten Saydan, hammadde fiyatlarında kur nedeniyle yaşanan artışa karşılık, satış fiyatlarındaki seviyenin düşük kaldığını, bu nedenle üretim sorunu olduğuna işaret etti. İlaç yokluğunun tedavinin yapılamaması anlamına geldiğini söyleyen Nurten Saydan, “İlaçların bulunamıyor olması insan ve toplum sağlığı için ciddi bir sorun halini almış durumda. Dünyanın en büyük hastanelerini kurup, en iyi doktorları yetiştirseniz, en iyi tetkikleri yapsanız, en doğru teşhisleri koysanız bile tedavi için kullanacağınız İLAÇ yoksa bütün bu artı değerler sıfırlanır, hiçbir işe yaramaz. Ülkemiz maalesef bu durumu yaşamakta ve biz eczane eczacıları ‘ilaç hizmeti’ vermek istediğimiz için de ‘imdat’ çığlığımızın artık duyulmasını istiyoruz” dedi.