İstanbul’da 13 yıl önce işlenen Münevver Karabulut cinayeti son günlerde yeniden gündeme geldi.
Habertürk muhabiri Mustafa Şekeroğlu’nun özel haberine göre, Münevver Karabulut’un babası Süreyya Karabulut’un, katil Cem Garipoğlu’nun ölmediği iddiası üzerine mezarının açılması talebi reddedildi.
Karabulut Ailesi’nin avukatı Dr. Rezan Epözdemir ise kendilerine kararın henüz ulaşmadığını ancak ulaştıktan sonra 15 gün içinde itiraz edeceklerini söyledi.
197 günün sırrı çözülemedi
Yıllarca konuşulan ve her dönem gündemde yer alan Münevver Karabulut cinayetinde merak edilen sorulardan biri, Cem Garipoğlu’nun 197 gün nerede saklandığıydı.
Cinayet Büro Amirliği ekipleri tarafından gözaltına alınmaya gidilirken, Cem Garipoğlu, babası Nida Garipoğlu tarafından evden alınarak saklandı. Ve 197 gün sonra ailenin isteği üzerine avukatı ile teslim edildi. O dönem Cem’in yerini tespit etmek için çalışma yapan polis memurlarından biri de Erdoğan Yangaz’dı. Cinayet Büro’da görevli olan deneyimli polis memuru baba Garipoğlu’nu gözaltına alan isimdi.
‘Toplantı odasından aldım’
Emekli polis memuru Erdoğan Yangaz o soruşturmada yaşadıklarını Habertürk’e anlattı.
Cem’in yakalanması için çeşitli çalışmalar yaptığını anlatan Yangaz, “Savcılığın talimatı üzerine Cem’in babası Nida Garipoğlu’nun gözaltına alınması istendi. O göreve ben gittim. Ekibimle işyerine gittim. Ekibimi girişte önlem amaçlı tuttum. İçeri girdim babayı sordum ‘Toplantı odasında haber verelim’ dediler. Güvenlik görevlisi bir düğmeye basacaktı. Hemen engelledim. Sakın bir yere basmayın ve kimseye haber vermeyin ben kendim giderim dedim. Ne olur ne olmaz binanın başka çıkış yeri olur kaçarsa diye önlem aldım. Toplantı odasına çıktım. Cinayet bürodan geldiğimi söyleyerek Nida Garipoğlu’nu gözaltına aldım. O gün anne Tülay Garipoğlu da gözaltına alındı.”
Asayiş Şube Müdürlüğü’nde işlemlerin ardından baba ve anneyi adliyeye götürdüklerini anlatan Yangaz, baba Nida Garipoğlu’nun tutuklama talebiyle mahkemeye sevk edildiğini belirtti.
Mahkemeden de baba hakkında tutuklama kararı çıktığını söyleyen Yangaz “Babayı Metris cezaevine götürmek için yola çıktık. Baba arka koltukta ben de yanında oturuyorum. Önde de başkomiserimiz Aydın vardı. Aracı da diğer ekip arkadaşım sürüyordu. Ben yoldayken baba Nida ile diyalog kurarak onu konuşturarak Cem’in yerini öğrenmek istiyordum. Çünkü ifadesinde Cem’in nerede olduğunu bilmediğini söylüyordu. Ona sorular sormaya başladım ve ‘Oğlun bir yavrucağı katletti. Nerede olduğunu biliyorsun’ dedim. ‘Bilmiyorum’ diye bana cevap verdi. Ben de ona cep telefonunda Münevver’in başı kesilmiş cesedinin fotoğraflarını gösterdim. ‘İşte bak oğlun masum bir kızı bu hale getirmiş’ dedim. Fotoğrafları görünce şok geçirdi. Bakamadı başını hemen çevirdi.’ Vicdanın varsa konuş’ dedim. Ama sonra tek kelime bile etmedi.”
Metris Cezaevi’ne geldiklerinde her zaman şüphelileri kendilerinin içeriye teslim ettiğini söyleyen Yangaz bu kez öyle olmadığını söyledi.
Yangaz, “Biz hazırlandık babayı cezaevindeki işlemlerini yapmak için Aydın Başkomiserimiz ‘Siz bekleyin ben teslim edeceğim’ dedi. İlk defa rütbeli biri bir suçluyu teslim etti. Biz dışarıda bekledik. Aydın Başkomiser neden öyle yaptı anlam veremedik “ dedi.
Ne olmuştu?
17 yaşındaki Münevver Karabulut 3 Mart 2009’da erkek arkadaşı Cem Garipoğlu tarafından Bahçeşehir’deki villada vahşice öldürüldü. Cem Garipoğlu, 197 gün sonra avukatı tarafından polise teslim edildi. Cem, tutuklandıktan 5 yıl sonra Silivri Cezaevi’nde intihar etti.