Sülyeman Soylu, süreci “Bizans oyunu” diye nitelendirdi ve şunları söyledi:
“Türkiye’nin bir hukuk devleti olduğunu avazımız çıktığı kadar bağırmalıyız ve söylemeliyiz. Buna herkes sonuna kadar saygı duymalı. Karar eleştirilebilir. Ama hukukun kendi ilkeleri çerçevesinde eleştirilebilir. Ama buna baskı yapmak ve mahkemenin etrafına insanları toplamak, bunları daha yeni görüyoruz, görmeye devam edeceğiz.”
Yargı kararına konu olan söylemin 4 Kasım 2019’a ait olduğunu hatırlatan Soylu:
“Tam iki buçuk yıl sonra benim için aynı sözlerden neden yargıya müracaat ediliyor? Madem bu yargı kararı eleştiriliyor, iki buçuk yıl sonra ben bir yargı kararının mağduruyum diye bir siyaset bina ediliyor, peki benim söylediğim sözden iki buçuk yıl sonra ne oluyor da benimle ilgili, benim de ceza almamı temin edecek bir karar için müracaat ediliyor? Demek ki burada bir samimiyet söz konusu değil.
“İşin ikinci kısmı siyaset kısmıdır. Buna Bizans oyunu denir. Kendi içlerindeki siyasal tartışmayı bizi basamak kullanarak siyasallaştırmaya çalışan, ‘acaba buradan kendi adıma elde edeceğim pozisyonlar için bir adım öne geçebilir miyim’ diye ortaya çıkarılan bir süreçtir. Yargı devam ediyor, kararını verecektir.
“Öbürü siyasaldır, siyaset pozisyonudur. Bu da tamamen kendi içlerine dönük bir anlayışın kendisidir.
“Çöpünü toplamaktan aciz bir belediye başkanı, İETT otobüslerini çalıştırmaktan aciz bir belediye başkanı, belki de tarihin İstanbul’da gördüğü en aciz belediye başkanı, bütün bu yapamadıklarını ‘acaba hukukun verdiği bir karar üzerinden örtüp başka bir adım atabilir miyim’… Siyasette her şey halkın önünde olur ve halk her şeyi görür. Bir hadsizliğe de müsaade etmemek lazım.
“Tayyip Erdoğan, İstanbul’un ve tarihin görmüş olduğu en başarılı belediye başkanıdır. Tarihin en başarısız belediye başkanıyla Tayyip Erdoğan’ı kıyas bile etmek çok büyük bir hadsizlik örneğidir, bunu altını çizerek söylüyorum.
“Birileri Bizans oyunlarıyla beceriksizliklerini örtmeye çalışabilirler ama her şey halkın önünde cereyan etmektedir.” dedi.