Ankara Keskin T Tipi Cezaevi’nde 6 yıldır tutuklu olan KHK’lı memur Mesut Tekkoyun’un eşine yazdığı mektup infaz koruma memurlarına hakaret içerdiği gerekçesiyle gönderilmedi ve Tekkoyun disiplin cezasına çarptırıldı.
Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu çalışırken 2016’da ihraç edilen ve tutuklanan Mesut Akkoyun’un eşine göndermek istediği mektupta cezaevi kütüphanesinden aldığı bir kitaptan yaptığı şu alıntı vardı:
“Burada gardiyanlara infaz koruma memuru deniyor. İnfaz koruma memuru gardiyandan çok daha üstün görülen bir unvan. İnfaz koruma memurlarının çoğu polislikten gelme ya da eski askerler ve şerif yardımcılarıdır. Ve bu işlerde dikiş tutturamayıp iş değiştirmişlerdir. İçlerinde az da olsa iyileri vardır ama çoğu kendi zavallılıklarının bile farkında olmayan zavallılardır. Ancak içimizde bunu onlara söyleyecek olan var mı acaba? Ne kadar aptal olurlarsa olsunlar onlar bizim amirlerimizdir. Bizden çok çok üstündürler ve bunu bize hatırlatmaktan zevk alırlar.”
Bu ifadelerden hoşlanmayan gardiyanlar mektubu yırtıp attı. Hakkında disiplin soruşturması da açılan Akkoyun’a, 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’un 39. maddesinde düzenlenen, “mektuplarda tehdit, hakaret ve sövme gibi çirkin ifadeler kullanma” eylemini gerçekleştirdiği gerekçesiyle kınama cezası verildi.
“YÜZLERİNE KARŞI SÖYLEMEDİĞİ AÇIKTIR”
İnfaz hakimliğine yaptığı itiraz reddedilen Tekkoyun konuyu AYM’ye taşıdı. Dilekçesinde, yazdığı mektuptaki sözlerin kurum kütüphanesinden alarak okuduğu bir kitaptan alıntı olduğunu söyledi.
Yüksek Mahkeme önceki gün açıklanan kararda Akkoyun’u haklı buldu, ifade özgürlüğünün ihlal edildiğine karar verdi ve 5 bin TL tazminat ödenmesine hükmetti.
Kararda “Hükümlü ve tutuklular, Anayasa’nın ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin ortak alanı kapsamında kalan temel hak ve hürriyetlerin tamamına kural olarak sahiptir. Disiplin cezasına konu edilen sözlerin kurum görevlilerinin yüzüne karşı söylenmediği açıktır. İlgili idare ve derece mahkemelerinin kararlarına bakıldığında başvurucunun söz konusu mektupta kullandığı ifadelerin kurum düzeni ve güvenliği üzerindeki etkisi yönünden bir değerlendirme yapılmadığı da görülmektedir.” denildi.