2020’de unutulmaz bir beş günlük süreçte ülke üç ayrı devlet başkanı görmüştü.
Ama 7 Aralık’tan bu yana yaşananlar bunların da ötesine geçti.
Art arda gerçekleşen olayların hızının yanı sıra sonuçları da ağızları açık bıraktı.
Devlet Başkanı Pedro Castillo, Anayasa Mahkemesi’nin “darbe girişimi” olarak nitelediği bazı adımlar atmaya çalıştıktan sonra gözaltına alındı ve şu an cezaevinde.
Yardımcılığını yapan Dina Boluarte yeni devlet başkanı oldu fakat onun da o koltukta ne kadar dayanabileceği meçhul.
Ülke genelinde yüzlerce kişinin yaralanmasına yol açan kitlesel protestoları bastırmak için son olarak olağanüstü hal ilan edildi.
Ne oldu?
Siyasi krizin koşulları bir süredir hazırlanıyordu fakat bunun gerçekleşme şekli, krizin merkezindeki adamın etrafındakiler için bile şaşırtıcıydı.
2021’deki siyasi krizin ardından öfke oylarıyla iktidara gelen, mütevazı bir kırsal kökeni olan 53 yaşındaki eski öğretmen Devlet Başkanı Pedro Castillo 7 Aralık’ta sürpriz bir ulusa sesleniş yaptı.
Elindeki metni duraksayarak, titreyen elleriyle okuyup Kongre’yi lağvettiğini ve yerine “olağanüstü acil durum hükümeti kurduğunu” duyurdu.
Ülke genelinde de olağanüstü hal ilan etti.
Bu adımların “hukukun üstünlüğü ve demokrasiyi yeniden inşa etmek için” atıldığını söyledi.
Tepkiler nasıl oldu?
Bu herkesi şok etti. Anayasa Mahkemesi Başkanı, Castillo’yu darbe yapmakla itham etti.
Savunma Bakanı’nın da aralarında bulunduğu pek çok bakan anında istifa etti.
Devlet Başkanı Yardımcısı Dina Boluarte ise Twitter hesabından, Kongre’nin feshedilmesini kınadı.
Polis ve ordu ortak bir bildiri yayınlayarak anayasanın arkasında olduklarını duyurdu.
Kongre Castillo’yu dinlemedi, olağanüstü toplanarak onu görevden aldı.
Bu noktaya nasıl gelindi?
Devlet Başkanı Pedro Castillo, 7 Aralık’ta ulusa seslendiği günlerde Kongre’de kendisini azletmek için oylama hazırlığı vardı.
Görevden alınması için yapılan önceki iki oylamada yeterince oy çıkmamıştı ve çoğu siyasi analist, bu oylamanın da onun iktidarına son vermeye yeterli olamayacağını düşünüyordu. Zira azledilmesi için Kongre’nin üçte ikisinin aleyhinde oy kullanması gerekiyordu.
Peru Kongresi’nde çoğunluk muhalif partilerden oluşsa da bunların bir çoğunun birbiriyle çatışma içindeki küçük partiler olması, Castillo’ya karşı bir araya gelmelerini zorlaştırıyordu.
Ona yöneltilen suçlamanın “ahlaki acizlik” gibi muğlak bir itham olması da Castillo’nun elini güçlendirecekti.
Azil süreci neden başlamıştı?
Pedro Castillo’nun başkanlığı, başından beri zorluydu. Solcu bir eski öğretmen olarak Haziran 2021’de sağcı rakibi Keiko Fujimori’yi az farkla yenerek göreve başladı.
Siyasi tecrübesi ve bağlantıları az olan Castillo’nun karşısında, muhalefetin kontrolünde olan bir Kongre’nin yer alması, onun ülkeyi yönetmesini zorlaştırıyordu.
Kabinesi sürekli değişti ve görevde kaldığı 17 ayda beş ayrı başbakanla çalıştı.
Bu kısa sürede sık sık yolsuzluk suçlamalarına maruz kalsa da bunların siyasi olduğunu savundu.
Castillo neden Kongre’yi feshetti?
Esas soru bu. Castillo elindeki metni okurken kendinden emin gözükmüyordu ve gergindi.
El Pais gazetesine konuşan en yakın danışmanlarından biri, Castillo’nun böyle bir şey yapacağına dair hiçbir bilgisi olmadığını söyledi.
Bazıları bunu, Şubat’tan 24 Kasım’a kadar başbakanlık görevinde bulunan Anibal Torres’in etkisiyle yapmış olabileceğini düşünüyor.
Castillo ulusa seslenirken de, sonrasında gözaltına alınırken de Torres yanındaydı.
Bu teoriye göre halk desteği azalan (yine de, hiç beğenilmeyen Kongre’nin halk desteğine kıyasla hâlâ yüksek olan) Castillo, seçilmiş fakat bölünmüş Kongre’yle ülkeyi yönetmektense kararnamelerle yönetmeye karar verdi.
Castillo’nun yanı sıra Torres’e de “isyana teşvik” soruşturması açıldı.
Bir Twitter paylaşımında gizleneceğini söyledi. Şu an nerede olduğu bilinmiyor.
Kongre ne yaptı?
Kongre, Castillo’nun fesih kararını dinlemeyerek toplandı ve onu görevden aldı.
Azil oylaması 6’ya karşı 101 oyla geçti, 10 vekil de oylamaya katılmadı.
Ardından Boluarte’yi yeni devlet başkanı olarak göreve başlaması için davet ettiler ve Boluarte yemin etti.
Sonrasında Castillo ne yaptı?
Castillo ailesiyle birlikte Başkanlık Sarayı’ndan ayrılarak, sığınma istemeyi planladığı Meksika Büyükelçiliği’ne doğru yola çıktı.
Fakat yolda Castillo’nun koruma polisleri, üstlerinden gelen emirle arabayı durdurdu ve elçilik yerine karakola gittiler.
Orada bir başsavcı tarafından gözaltına alındı.
Şimdi de tutuklu bir şekilde yargılanmayı bekliyor.
Peruluların tepkisi nasıl oldu?
Pek çoğu Castillo’nun Kongre’yi feshetme kararını kınadı ve bunun “otokratça bir adım olduğunu” söyledi.
Bu durumu 1992’de askerin desteğini alarak Kongre ve yargıyı lağveden Eski Devlet Başkanı Alberto Fujimori’nin yaptığı darbeye benzetenler de oldu.
Castillo’nun istediğini başaramaması çoğu kişiyi rahatlatsa da bundan sonra olacaklara dair kaygılar sürüyor.
Halkın Kongre’ye desteği hâlâ düşük. Göstericiler erken seçim talebiyle sokaklara çıktı ve polisle pek çok çatışma yaşandı.
Castillo’nun destekçileriyse serbest bırakılması talebiyle sokaklarda.
Bundan sonra ne olacak?
Peru siyasi bir çıkmaza girmiş durumda.
Dina Boluarte göreve başlarken, normal seçim tarihi olan Temmuz 2026’ya kadar görevde kalacağını söyledi.
Beş gün sonra, 12 Aralık’ta, seçimi iki yıl öne çekerek Nisan 2024’te yapabileceklerini açıkladı.
Bundan iki gün sonra daha da erkene çekti ve Aralık 2023’ü işaret etti.
Boluarte’nin önceliği, göreve başladığı günden bu yana dinmek binmeyen protestoları sonlandırmak olacak. Bunun için 14 Aralık’ta Savunma Bakanı 30 günlük olağanüstü hal ilan etti.
Fakat Castillo’nun destekçileri protestolara devam edecek gibi gözüküyor.
Polislerin protestocuları öldürmesi her seferinde öfkeyi büyütüyor.
Öte yandan protestolar nedeniyle seyahat edemeyen ve işe gidemeyen kişiler de her geçen gün sabırsızlanıyor.
Memnuniyetsizlik artarken Devlet Başkanı Boluarte’nin göreve başladığı gün Peru halkına söylediği “Ülkeyi birleştirmek için bana zaman ve olanak tanıyın” talebinin kabul görme ihtimali her geçen gün azalıyor.
KAYNAK: BBC TÜRKÇE