Yüksek Seçim Kurulu üyelerine hakaret ettiği iddiasıyla açılan davada 2 yıl 7 ay 15 gün hapis ve siyasi yasak cezası alan İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, “İstanbul’da başardık, Türkiye’de de başaracağız, 2023’te her şey çok güzel olacak!” dedi. İmamoğlu, 2019 İstanbul seçimleri iptal olduğu zaman yaptığı konuşmaya atıfta bulunarak, “Aradan 3,5 sene geçmiş olabilir ama benim hâlâ gençliğim var gençliğim. Hâlâ umudumuz yüksek. Benim gibi ceketini çıkartıp, kollarını sıvıyacak Türk milleti var. Adalete susamış Türk milleti var” diye konuştu.
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, YSK’ya hakaret suçlamasıyla yargılandığı davada çıkan karar sonrası Saraçhane’ye davet ettiği İstanbullularla buluştu. Saraçhane’yi dolduran kalabalık, “Hükûmet istifa” ve “Ekrem Başkan” sloganları attı.
İmamoğlu, burada yaptığı konuşmada; Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın İBB Başkanı olduğu dönemde okuduğu şiir sonrası siyaset yasak cezası aldığında kullandığı “Görüyoruz ki yargı gerçekten bağımsız değil. Siyasi rakiplerimiz, güç ve çıkar odakları seçim sandıklarında karşımızda duramayacaklarını anlamış olmalılar ki böyle bir yola başvurdular” sözlerini hatırlattı. İmamoğlu, Erdoğan’a “Bu kararı aldıran zat, bu sözler senin değil mi!” diye seslendi.
İmamoğlu, yarın Altılı Masa liderleri ile birlikte Saraçhane’de olacaklarını duyururken, İstanbulluları bir kez daha davet etti, “Dertleşeceğiz” dedi. İmamoğlu, “Birlik ve beraberliğimizin güzel bir anını bu akşam başlatıyoruz, yarın çok daha büyüyecek” ifadesini kullandı.
İmamoğlu’na destek için Ankara’dan Saraçhane’ye gelen İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener de “Bundan yıllar önce okuduğu bir şiirle mahkum olan bir büyükşehir belediye başkanı vardı. O büyükşehir belediye başkanı, buradan sizlere seslenip demişti ki ‘bu şarkı burada bitmez’. Doğrudur, o şarkı orada bitmedi, bugün Meral Akşener olarak söz veriyorum, bu şarkı da burada bitmeyecek” diye konuştu.
İmamoğlu’nun açıklamasından satır başları şöyle:
“Evinize, Saraçhane’ye hoş geldiniz. İstanbul sizin, 16 milyon İstanbullunun. Hangi çılgın, millete ait sürecin önüne set koyabilirmiş? Hangi çılgın zincir vurabilirmiş? Hiç kimse vuramaz! Bu akşam biriz, birlikteyiz. Yarın, daha fazla birlikte olacağız. Birlik ve beraberliğimizin güzel bir anını bu akşam başlatıyoruz, yarın çok daha büyüyecek. Genel Başkanlarımız bir arada olacak yarın, hep birlikte olacağız.”
Biz hayatımızda aklımıza gelmeyecek şeyleri yaşıyoruz. Yarın 6’lı masanın liderleri ile birlikte İstanbulluların evinde bir arada olacağız. Zamanını sizinle paylaşacağım. Bu dava, Türkiye’de düştüğü durumun özetidir.
“Bu bozuk düzen, 31 Mart gecesi seçimi elimizden almaya cesaret ettikleri gün başlamıştır”
Ezan okunurken kalbi temiz insanlarımızın duaları kabul olur. Bugün utanç duyduğumuz bu anı, bu ortamı bize yaşatan bu yargı sürecinin kötü kararını yaşayıp sizleri buraya davet etmeyi elbette istemezdim. Bu dertleşmeyi sizin kararınızın yok sayıldığı bir ortamın bu şekilde bir alışkanlık haline geldiği anda gerçekten bu ülkeyi yaşatmaz hale getirmek isteyenlerin ekmeğine yağ sürmüş olurduk. O yüzden sizi buraya davet ettim. Bu mahkeme, bu dava Türkiye’de adaletin kalmadığını ispatı. Bu dava, ülkeye adalet ve demokrasi gibi en ulvi değerleri getirmek istemeyen insanların yönettiği bir davadır. Hatta, devlet biziz; millet biziz, her şeyin sahibi biziz diyen insanların aymaz, utanmaz bir biçimde süreci etki altına alıp karar verdikleri bir davadır. Keşke bu dava bir hukuk davası olsaydı. Adalet önünde bir yargılanma süreci olsaydı. Bu dava, var olan düzende bozuk düzen diyebileceğimiz bir düzenin davasıdır. Aldıkları her karar, kendi çıkarları için… Milletimizin yaşadığı zorluklar, yoksullaşması, eğitimden adalete birçok sorunun üstünü kapatmak için ortaya koydukları çirkin bir irade sürecinin sonucudur. Çocuklarımızın gelecekle ilgili umudunun kalmadığı bir ortamda, ortada sudan sebeplerle uydurma gerekçelerle dava üreterek hukuku da zedeleyerek hepimizi yaralayan bir süreçtir bugün yaşadığımız dava. Bu bozuk düzeni kuran, bu bozuk düzen sahibi olan o bir avuç insan artık mertçe, dürüstçe, cesurca mücadele etmeyi bırakmışlardır. Kendi düzenlerini korumak için alavere dalavereye başvurarak akla gelmeyen işleri yürürlüğe koyan insanların sürecidir. Bu bozuk düzen, 31 Mart gecesi AA üzerinden o verileri kapatıp, seçimi elimizden almaya cesaret ettikleri gün başlamıştır. İstanbul’da büyük bir irade ortaya koydunuz. Kocaman bir demokrasi tokadı attınız. Seçimi vermek istemediler, söke söke aldınız! 6 Mayıs’ta seçimi iptal ettiler. Tokadı misli misli attınız. Doymadılar, doyamadılar.
Bugünkü davada verdikleri ceza, çirkin bir sonuçtur. Size okuyacağım sözü dinleyin; ‘Görüyoruz ki yargı gerçekten bağımsız değil, böylece yargının işleyişine, adalet ilkelerinin değil, siyasetin egemen olduğu bir kez daha ortaya çıkmıştır. Siyasi rakiplerimiz, güç ve çıkar odakları seçim sandıklarında karşımızda duramayacaklarını, önümüzü kesemeyeceklerini iyiden iyiye anlamış olmalılar ki böyle bir yola başvurdular. Bu yol, yanlış bir yoldur. Adalet, gün gelecek yargıyı siyasallaştıranlara da lazım olacaktır.’ Ne kadar doğru cümleler değil mi? Yahu, bu kararı aldıran zat, bu sözler senin değil mi! Bu sözler, bu belediyenin başkanı iken sizinle ilgili alınan bu kararla ilgili yaptığınız konuşmadan cümleler! Görüyorsunuz değil mi, nereden nereye! O gün yola millet diye çıkanlar, bugün millet biziz diyorlar! Devlet bizim diyorlar. Sonuç alamayacaklar. Bu sabahki umudum bir ise, şu anki umudum bin!
“Yarın yine burada olacağız”
Yarın yine burada olacağız. Dertleşeceğiz. Başta CHP Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu olmak üzere, kıymetli İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener ve 6’lı masanın diğer siyasi parti liderleriyle birlikte olacağız. Demokrasi için mücadele edeceğiz. Bu ülkenin adalete, merhamete, vicdana, umuda ihtiyacı var. Umudunuz eksilmesin.
“İstanbul’da başardık, Türkiye’de başaracağız”
Sadece İstanbul’a değil, Ankara’ya, İzmir’e, Hakkari’ye, Sinop’a, Diyarbakır’a, Trabzon’a, bütün şehirlere sesleniyorum. Bugün burada yaşatılan şey, ülkemizin her yerinde insanlarımıza yaşatılabilir. Milletçe ayağa kalkacağız. Bizi mahkum etmeye kalkanları pişman edeceğiz. Sandıkta edeceğiz! Onlar bizi öfkelendirmek istiyorlar. Bizim ideallerimiz var. Bizim 2023 ideallerimiz var. Hep birlikte omuz omuza gece gündüz çalışacağız. Milletimizi aydınlık günlere taşımak adına 2023 yılında seçimlerde bu ülkenin üstüne çökmeye çalışan zihniyeti hep birlikte göndereceğiz. İstanbul’da başardık, Türkiye’de başaracağız.
Size net olarak söyleyeyim, aradan 3,5 sene geçmiş olabilir. Ama benim hâlâ gençliğim var gençliğim. Hâlâ umudumuz yüksek. Benim gibi, ceketini çıkartıp, kollarını sıvıyacak Türk milleti var. Adalete susamış Türk milleti var. Sizden söz almak istiyorum; 2023’te her şey çok güzel olacak. Ankara duysun, mahkemeye müdahale eden akıl duysun; her şey çok güzel olacak!