İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, iptal edilen İstanbul seçimlerine ilişkin dönemin YSK üyelerine “ahmak” dediği iddiasıyla İstanbul Anadolu 7. Asliye Ceza Mahkemesi’nde açılan davada 2 yıl 7 ay 15 gün hapis cezasına çarptırıldı. Ceza, bir yılın üzerinde olduğu için İmamoğlu’na aynı zamanda siyasi yasak maddesi uygulanacak. Ancak bunun için kararın istinaf ve Yargıtay aşamalarından geçip kesinleşmesi gerekiyor.
İmamoğlu, “Kurul halinde çalışan kamu görevlilerine karşı görevlerinden dolayı alenen zincirleme hakaret” suçlamasıyla 4 yıl 1 aya kadar hapis istemiyle yargılanıyordu. Mahkeme, İmamoğlu’na “siyasi yasak” sonucunu doğuran Türk Ceza Kanunu’nun 53’üncü maddesinin de uygulanmasına karar verdi.
Davanın Haziran ayındaki duruşması öncesi hakim Hüseyin Zengin, isteği dışında İstanbul’dan Samsun’a atanmış, yerine ise Mehdi Komşul getirilmişti.
TCK 53’üncü madde nedir?
TCK’nın 53’üncü maddesinde hüküm giyen kişiye siyasi yasak uygulanmasını öngörüyor. Söz konusu maddede siyasi yasak konusunun şartları şöyle düzenleniyor:
“Madde 53- (1) Kişi, kasten işlemiş olduğu suçtan dolayı hapis cezasına mahkûmiyetin kanuni sonucu olarak; a) Sürekli, süreli veya geçici bir kamu görevinin üstlenilmesinden; bu kapsamda, Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeliğinden veya Devlet, il, belediye, köy veya bunların denetim ve gözetimi altında bulunan kurum ve kuruluşlarca verilen, atamaya veya seçime tabi bütün memuriyet ve hizmetlerde istihdam edilmekten, b) Seçme ve seçilme ehliyetinden (…)(11) , c) Velayet hakkından; vesayet veya kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan, d) Vakıf, dernek, sendika, şirket, kooperatif ve siyasi parti tüzel kişiliklerinin yöneticisi veya denetçisi olmaktan, e) Bir kamu kurumunun veya kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşunun iznine tabi bir meslek veya sanatı, kendi sorumluluğu altında serbest meslek erbabı veya tacir olarak icra etmekten, yoksun bırakılır.”
Peki siyasi yasak kararı nasıl uygulanabilir?
Siyasi yasak kararı için cezanın kesinleşmesi, yani kararın istinaf ve Yargıtay süreçlerinin tamamlanması gerekiyor. Kararın kesinleşmesinin 2023 Cumhurbaşkanlığı seçimlerinden sonra olması bekleniyor. Eğer öncesinde karar kesinleşirse, İmamoğlu 2023 seçimlerinde Cumhurbaşkanı adayı olamaz.
Yasak kararı belediye başkanlığını etkileyecek mi?
İmamoğlu, 1 yıl ve üzeri ceza aldığı için belediye başkanlığı görevi son bulacak, ayrıca CHP üyeliği de düşecek. Bu durumda ise İBB Belediye Meclisi, kendi üyeleri arasında bir kişiyi başkan olarak atayacak. Belediye Meclisi’nde AKP ve MHP’nin çoğunlukta olması nedeniyle sonucun iktidar lehine çıkması bekleniyor. Yine bu durum 2024’teki belediye başkanlığı adaylığını engelleyecek.
İmamoğlu siyasi yasak gelmesi ihtimaline karşı ne demişti?
“Olur da siyaseten yasaklanırsanız ne yapacaksınız?” sorusunu yanıtlayan İmamoğlu, böyle bir durumda rakiplerine fark atacaklarını belirterek “Diyelim 31 Mart’ta 13 bin oyla mı kazandık, bütün yayın kuruluşları karşımızda, devletin bütün imkanları karşımızda. Rakibimiz kadar sayın Cumhurbaşkanı miting yapıyor. Bakanların her biri birer ilçede. Böyle bir İstanbul propagandası yaptılar değil mi. Ona rağmen 13 bin oy fakla kazandık seçimi. Kaldı ki 3 aylık bir kampanyayla. Yani neticede dediler ki ‘kimse tanımaz, yüzde 14 tanınırlığı var.’ Bunun anlamı şu; tabii ki seçimi iptal ettikleri için bir etki doğurdu. Ama ben diyelim ki 3 ay daha kampanya yapsaydım zaten 800 bin oy fark atardım onlara. Yani milyona da çıkma ihtimali vardı” demişti. Hinde
İmamoğlu’na yöneltilen suçlamalar neydi?
Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı’nca hazırlanan iddianamede, 31 Mart 2019 tarihinde yapılan İBB başkanlığı seçiminin 6 Mayıs’ta iptal edildiği, yenilenen seçimde Ekrem İmamoğlu’nun seçildiği, 4 Kasım tarihli basın açıklamasında YSK üyelerine hakaret ettiği öne sürülüyordu. İddianamede İmamoğlu’nun ‘Kurul halinde çalışan kamu görevlilerine karşı görevlerinden dolayı alenen zincirleme hakaret’ suçundan 1 yıl 3 ay 15 günden 4 yıl 1 aya kadar cezalandırılması isteniyordu. İddianamede dönemin YSK Başkanı Sadi Güven’in de aralarında olduğu 11 kişinin mağdur olduğu belirtiliyor. Anadolu 7. Asliye Ceza Mahkemesi’ndeki 11 Kasım tarihinde görülen duruşmada savcı mütalaasını açıklamıştı. Cumhuriyet savcısı mütalaasında ‘Kurul halinde çalışan kamu görevlilerine karşı görevlerinden dolayı alenen zincirleme hakaret’ suçundan 1 yıl 3 ay 15 günden 4 yıl 1 aya kadar cezalandırılması isterken, siyasi yasak uygulanmasını da talep ediyordu.
Ne olmuştu?
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, 2019’da İmamoğlu’nu kast ederek, “Avrupa Parlamentosu’na gidip, Türkiye’yi şikayet eden ahmağa söylüyorum; bunun bedelini bu millet sana ödetecek” demişti. İmamoğlu da buna yanıt olarak “31 Mart’ta seçimi iptal edenler ve dünyada, Avrupa’da, onların gözünde nereye düştüğümüz noktasında, o olan şeylere, biten şeylere baktığımızda, tam da işte 31 Mart’ta seçimi iptal edenler ahmaktır” karşılığını vermişti. İmamoğlu, bu sözlerinin hedefinin YSK üyeleri değil, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu olduğunu belirtiyor.
Peki İmamoğlu kime “ahmak” dedi?
Peki, Ekrem İmamoğlu “ahmak” ifadesini kime karşı kullandı?
İmamoğlu, geçen Ocak ayında katıldığı duruşmada bu sözlerinin hedefinin YSK üyeleri değil, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu olduğunu vurgulamıştı. İçişleri Bakanı Soylu, 2019 yılında İmamoğlu’nu kast ederek, “Avrupa Parlamentosu’na gidip, Türkiye’yi şikayet eden ahmağa söylüyorum; bunun bedelini bu millet sana ödetecek” demişti. İmamoğlu da buna yanıt olarak “31 Mart’ta seçimi iptal edenler ve dünyada, Avrupa’da, onların gözünde nereye düştüğümüz noktasında, o olan şeylere, biten şeylere baktığımızda, tam da işte 31 Mart’ta seçimi iptal edenler ahmaktır” karşılığını vermişti. Dava sürecinde İçişleri Bakanı Soylu’nun avukatları da mahkemeye dilekçe vererek, davaya katılma talebinde bulunmuş ve İmamoğlu’ndan şikayeti olmuştu.
KAYNAK: DEUTSCHE WELLE TÜRKÇE – ALİCAN ULUDAĞ