Üç aydır rejim karşıtı gösterilerle ve devletin sert müdahale ve cezalarıyla sarsılan İran’da ekonominin iyice bozulması nedeniyle gıda alışverişinde takas yöntemini kullananların sayısı artıyor.
Reformist yayın politikasına sahip Şark gazetesi et, yağ veya pirinç karşılığında spor ayakkabı veya kitap gibi kişisel eşyaların satışa sunulduğu internet ilanlarına dikkat çekti. Örneğin, yaklaşık 8 ABD Doları eden bir gömlek karşılığında bir kilo dana eti veya 4 kilo tavuk eti alınabiliyor.
İlanlardan birinde, “Gömleğim karşılığında birkaç kilo pirinç” yazıyor.
Marketlerde meyve satışıysa artık genellikle kilo yerine tane hesabıyla yapılıyor.
Resmi verilere göre, 21 Kasım itibarıyla İran’da enflasyon yüzde 50 civarındayken, 31 eyaletin 12’sinde gıda enflasyonu yüzde 70’i aştı. Gıda fiyatlarındaki yıllık artış güneydoğudaki Sistan-Belucistan Eyaleti’nde yüzde 84’ü, batıdaki Luristan Eyaleti’nde yüzde 78’i gördü.
Aslında enflasyon geçen aylara göre geriledi. İran İstatistik Merkezi’ne göre, haziranda gıda enflasyonu 2021’in aynı ayına göre yüzde 87 artmıştı. Hızlı artışın başlıca sebebi, hükümetin mayısta 15 milyar dolar tasarruf etmek için ithal gıda ürünlerine verilen desteği kesmesiydi.
İran para birimi riyalin dolar karşısında 13 Aralık’ta tarihinin en düşük düzeyi olan 380 bine kadar düşmesi, çalışanların aylık ücret ortalamasının 100-120 dolara kadar gerilemesine yol açtı. Dolar/riyal endeksi, İran’a nükleer programı nedeniyle yeniden yaptırımlar uygulanmaya başlandığı 2018’de 35,000 seviyesindeydi.
Katar Üniversitesi Körfez Araştırmaları Merkezi’nden Doçent Nikolay Kozanov, Washington merkezli Ortadoğu Enstitüsü’nün internet sitesinde, İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi hükümetinin yapısal ekonomik sorunları çözmek zorunda olduğunu yazdı:
İran liderlerinin, yavaş da olsa sağlanan ekonomik büyümeyi sosyal kalkınmaya dönüştürememesi başka bir uzun vadeli yapısal mesele. 2010’ların ortasından beri satın alma gücü ve İran’ın ortalama hanehalkı geliri sürekli düşüyor.
Günlük ekonomi gazetesi Dünya-yı İktisat’ın aktardığına göre, İran’da nüfusun yüzde 18,4’ü mutlak yoksulluk çekerken, yaklaşık yüzde 60’ı yoksulluk sınırının altında yaşıyor. İşsizlik oranı kadınlar arasında yüzde 13, erkekler arasında yüzde 7,5 tahmin edilirken, 18-35 yaş grubunda işsizliğin iki kat daha fazla olduğu hesaplanıyor.
Şirketler siyasi seçkinlerin elinde
İran’ın resmi yayın kuruluşu IRIB’in başkanlığından 2016’da istifa eden Muhammed Serefraz, 11 Aralık’ta Youtube’da yayınlanan röportajında, rejimin en tepesindeki dini lider Ali Hameney’e eleştiriler getirirken, ülkenin finans sisteminin durumuna ilişkin açıklamalarda da bulundu.
Serefraz, ekonominin yüzde 80 oranında kamu şirketlerinin kontrolünde olduğu İran’da 15 yıl önce başlayan özelleştirme kampanyasıyla ortaya çıkan yarı-resmi şirketlerin, zaten zayıf olan özel sektörü tamamen bitirmeye yaklaştığını söyledi. Eski İranlı yetkili, teşvik yardımı alırken özel şirket gibi davranan, vergi verirken kamu şirketi muamelesi gören bu şirketlerin karşısında gerçek özel şirketlerin rekabet şansı olmadığını savundu.
Bu şirketlerin, devletin döviz ve altın piyasalarına yapacağı müdahaleleri önceden haber aldığını anlatan Serefraz, söz konusu kuruluşların arkasındaki İslam Devrimi Muhafızları Ordusu ve Hameney ailesi mensuplarının mali ve siyasi güçleriyle ülkeyi yönettiğini iddia etti:
Aynı kişi ve kurumlar devlet televizyonunu da kontrol ederek, olayları nasıl haber vereceğine, siyasi tutuklulardan nasıl zorla itiraflar alınıp yayınlanacağına karar veriyor. Halkın devlet televizyonuna hiçbir güveninin olmamasının bir nedeni bu. Gerçeği söylememekle kalmıyorlar, başka bir hikaye sunmak için haber uyduruyorlar.
Daha önce Hameney’e yakın olan Serefraz, dini liderin oğlu Mücteba Hameney ve eski istihbarat şefi Hüseyin Taib’in IRIB’in para kaynaklarına müdahale ettiği gerekçesiyle istifa etmişti.
KAYNAK: INDEPENDENT TÜRKÇE – ENGİN ESEN