İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu hakkında, Yüksek Seçim Kurulu üyelerine hakaret ettiği iddiasıyla açılan davanın duruşması bugün görülüyor. Bu duruşmada hakaret suçunu işlediği yönünde karar çıkması ve hapis cezası verilmesi durumunda İmamoğlu’nun siyasi yasaklı hale gelmesi söz konusu olacak. Ancak bunun için verilen kararın kesinleşmesi de gerekiyor.
İmamoğlu’nun avukatları, tanık beyanlarıyla ilgili süre istedi. Hâkim tüm talepleri ‘davayı uzatmaya yönelik’ diyerek reddetti. İmamoğlu’nun avukatlarının esas hakkındaki mütalaaya karşı beyanda bulunmaları için duruşmaya saat 16.00’a kadar ara verildi. CHP’li vekillerin genel başkan yardımcılarıyla durum değerlendirmesi yapacağı öğrenildi.
İstanbul Anadolu 7. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen davada bugün karar çıkması bekleniyor. Duruşma salonun olduğu koridor bariyerle kapatıldı.
Davayı takip eden isimler arasında; Mahmut Tanal, Erdoğan Toprak, Taylan Yıldız, Doğan Subaşı, Tarık Balyalı, Nurhayat Altaca, Murat Ongun, Gökhan Zeybek, Seyit Torun, Deniz Yavuzyılmaz, Erdem Gül, Özgür Karabat, Bahadır Erdem, Buğra Kavuncu yer aldı.
“RTÜK’ün kendi kararı var, ‘ahmak’ kelimesi suç teşkil etmez diyor”
Dava öncesinde T24’e konuşan CHP’li Mahmut Tanal, “Türkiye’de TCK’nın birinci maddesi, suçta ve cezada eşitlik ilkesini düzenler. Ayrıca AİHM Sözleşmesi de adil yargılama ilkesini düzenler. Yani Türkiye’de yargılama yapılırken Ali’ye, Ayşe’ye, Fatma’ya ayrı hukuk uygulanmaz. Duruşma günleri vatandaş ayrımına, statüsüne siyasi kimliğine bakmaksızın tek bir celsede karar verilmesi gerekir. Baktığımız zaman 6 yaşındaki çocuğa tecavüzle ilgili siz 2 yıldan beri soruşturma başlatacaksınız. Duruşmasını 2023’ün mayıs ayına atacaksınız, ancak toplumsal baskı nedeniyle bunu iyilik yapmış gibi ocak ayına alacaksınız. Bu hakikaten hukukun uygulanmadığı, gecikmiş olan adaletin adaletsizlik olacağı hükmüne baktığımız zaman siz o davaya o kadar uzun süre vereceksiniz, İmamoğlu’na bir an önce cezalandırabilmek için 20 günlük bir duruşma süresi verdiler. Ekrem İmamoğlu’nun siyasi kimliği olmamış olsaydı, Ekrem İmamoğlu İBB Başkanı olmasaydı duruşması 20 gün sonraya atılmazdı. Mahkeme bir an önce karar vermek istiyor. Ülkemizde hukukun kırıntısı varsa, İmamoğlu’nun beyanları düşünce ve ifade özgürlüğü çerçevesindedir. ‘Ahmak’ kavramı aklını gereği gibi kullanmayan kişiye denir. RTÜK’ün kendi kararı var, ‘ahmak’ kelimesi suç teşkil etmez diyor” ifadesini kullandı.
“İlk günden beri hep yanında olduk, takip etmeye de devam edeceğiz”
İyi Parti İstanbul İl Başkanı Buğra Kavuncu, “Böyle bir mücadelenin içinde olmak bile hoş değil. Seçilmiş bir belediye başkanı var… Milyonlarca kişinin oylarıyla başkan olmuş bir kişinin sudan sebeplerle üçüncü, dördüncü seferdir yargılanıyor olması üzüyor. İlk günden beri hep yanında olduk, takip etmeye de devam edeceğiz.” dedi.
Reddi hâkim talebi reddedildi
Duruşmayı takip etmek isteyen gazetecilerin bir kısmı salona alınmadı. Reddi hâkim talebi reddedildi.
“Soylu’nun da tanık olarak dinlenmesini talep ediyoruz”
Avukat Kemal Polat, “Hükmün açıklanmasının geri bırakılmasını kabul etmiyoruz. TCK sürecinde Meclis Alt Komisyonlarında görev yapan Prof. İzzet Özgenç, Prof. Adem Sözüer, Prof. Ahmet Gökçen tarafından mütalaa verildi. 7 ayrı üniversiteden, 7 ayrı hocanın da mütalaası var. Bunların değerlendirilmesini talep ediyoruz. Hocalarımızın uzman görüş olarak tanık olarak dinlenmesini talep ediyoruz. Mahkemeye bir CD sunduk. Soylu ‘İBB Başkanı dava konusu ifadesiyle şahsımı yani hakareti bana yönelttiğini söylemiş. Suç duyurusunda bulundum’ ifadelerinin dosya için çözümünün yapılmasını, Soylu’nun da tanık olarak dinlenmesini talep ediyoruz.” dedi.
Murat Ongun: Gazeteciler İçişleri Bakanı’nı işaret ederek sordular
Tanıklığı kabul edilen Murat Ongun, “Olayın olduğu gün başkanımızla bir aradaydık. Üsküdar’daki Fethi paşa korusunda. Ben başkanımızın basın danışmanı olduğum için medya ile ilişkileri doğal olarak ben kuruyorum. Toplantıda birçok gazeteci arkadaşımız, sabah saatlerinde İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun yaptığı açıklamada İBB Başkanı’na ‘ahmak’ dediğini mesaj olarak gönderdiler. Ve bu konuda İmamoğlu’nun Süleyman Soylu’ya cevap verip vermeyeceğini sordular. Ben de konuyu başkanımıza sordum. O da ‘bu çok yakışıksız bir ifade, biz ona yanıt verelim’ dedi. Ardından gazeteci arkadaşları arayıp davet ettim, onlar da sordukları soruda İçişleri Bakanı’nı işaret ederek sordular. Başkanımız da verdiği yanıtta ‘Lafa bakarım…’ diye devam eden cümleyi kurdu. Açıklamanın ardından toplantıya devam ettik. Binanın içine girerken ben kendisine ‘Acaba Sayın Bakan’a çok mu ağır konuştunuz?’ diye sordum. O da ‘az bile konuştum’ dedi. Gerek başına vermiş olduğu bu demeç öncesinde, ya da sonrasında aynı zamanda ya da başka bir zamanda Sayın Başkan’dan YSK üyelerine karşı herhangi bir olumsuz söz ya da yorum duymuş mudur? Bu olayın olduğu tarihten önce ya da sonra, hatta seçimlerin iptal edildiği 6 Mayıs tarihinde Ekrem İmamoğlu’ndan YSK üyeleri hakkında herhangi bir olumsuz söz duymadım. Bütün açıklamalar siyasi kişiler içindir.” dedi.
Necati Özkan: AKP’den seçilmiş Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı, İmamoğlu’na Strazburg’daki konuşması nedeniyle teşekkür etti
Tanık olarak dinlenen, Necati Özkan, “2013’ten beri Ekrem Bey’in siyasi danışmanıyım ve kampanya yöneticisiyim. Strazburg’daki toplantıda yanındaydım. Seçimlerle ilgili bir oturuma davet edilmiştik. AP’nin seçimlerle ilgili raporu o toplantının ana konusuydu. İzmir Kocaeli gibi belediye başkanlarının da dahil olduğu 14 kişilik heyet olarak gittik. Ekrem Bey’i başta AKP’den seçilmiş Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı olmak üzere parlamenterler gelip Ekrem Bey’e teşekkür ettiler. Demokrasi iradesinin ne kadar güçlü olduğunu söylediler. Bir siyasetçinin, ( İmamoğlu) bu denli yakışıksız suçlamaya yanıt vermemesi olamazdı. İmamoğlu gazetecilerinin sorusu üzerine ‘Lafa bakarım laf mı söyleyene bakarım adam mı’ diye başlayan cümlesiyle Soylu’ya yanıt verdi. Ertesi çıkan bütün gazetelerde “İmamoğlu’dan Soylu’ya” yanıt başlığı attı. Basın böyle dedi, biz öyle anladık. Bu dava nasıl oldu anlamadık” diye konuştu. Özkan’ın “Bu dava nasıl oldu anlamadık” sözleri duruşma salonunda gülüşmelere neden oldu.
Özkan’ın, hâkimin “İmamoğlu’nun hiç YSK ile ilgili bir ifadesi oldu mu?” sorusuna, “Konusu bile geçmedi” yanıtını verdi.
Özkan sözlerini şöyle sürdürdü:
“İçişleri Bakanı, bu davanın başından sonuna kadar İmamoğlu’nu hedef alan eylem ve harekette bulundu. Ekrem Bey, yenilenen seçimlerin arkasındaki iradenin siyasi iktidar olduğunu düşündüğü için konteksinde YSK üyeleri yoktur.”
Avukat Kemal Polat, Soylu’nun konuşmasının çözümünün yapılması, Soylu’nun tanık olarak dinlenmesini akademisyenlerin tanık olarak dinlenmesi talep etti. Hâkim uzman görüşünün olduğu raporun sonuç bölümünü okudu. Suçun oluşmadığını belirten rapor dosyaya girdi.
Bakan Soylu’nun konuşması duruşmada dinletildi
Bakan Soylu’nun CD’deki konuşması dinletildi.Soylu’nun konuşmasının dinletilmesinin ardından söz alan avukat Kemal Polat, “İşte tam da bu nedenle, burada bir manipülasyon ve gerçek olmayan sözler var. Kendi sözünün arkasında durup durmadığı konusunda tanık olarak dinlenmesini talep ederiz. Müvekkilim bir kamu görevlisi. Eğer ahmak kelimesi hakaret ise savcılık resen harekete geçmeli” değerlendirmesini yaptı.
Savcı, akademisyenlerin ve Bakan Soylu’nun dinlenmesine ilişkin olarak kendilerinin talebi olmadığını belirtti.
İmamoğlu’nun avukatları, tanık beyanlarıyla ilgili süre istedi. Hakim tüm talepleri ‘davayı uzatmaya yönelik‘ diyerek reddetti. Savcı, esas hakkındaki mütalaasını tekrar etti.