Milli Eğitim Bakanlığı, İzmir’in Seferihisar ilçesinde bulunan bir öğrenci yurdunun, Anadolu İmam Hatip lisesi hizmetlerinde kullanılması için 25 yıllığına İnsan Eğitim Kültür ve Yardımlaşma Vakfı’na verilmesini öngören (İnsan Vakfı) bir protokol imzaladı. Protokolde öğrencilerin sosyal, kültürel, eğitim gibi faaliyetlerinin İnsan Vakfı yetkilileri tarafından yürütüleceği yer aldı.
Eğitim-Sen, söz konusu pansiyonun dini faaliyetlerde bulunan İnsan Vakfı’na 25 yıllığına kiralanmasının hukuka aykırı olacağını belirterek İzmir Bölge İdare Mahkemesi Beşinci İdari Dava Dairesi’nde başvurdu.
Gazete Duvar’dan Hacı Bişkin’in haberine göre; sendika, mahkemeye yaptığı başvuruda, öğrencilerin ‘niteliksiz olan vakıf yetkililerine’ teslim edildiğini, vakfın etkinliklerinin gönüllülük ilkesine aykırı olduğunu gerekçe gösterdi ve protokolün iptal edilmesini istedi.
Milli Eğitim Bakanlığı ise protokolün ‘kamu yararı gözetilerek’ hazırlandığını ve yasal mevzuata uygun olduğunu ileri sürerek davanın reddini talep etti.
İzmir Bölge İdare Mahkemesi Beşinci İdari Dava Dairesi, Anayasa’nın ikinci maddesine atıfta bulunarak, Türkiye’nin demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devleti olduğunun altını çizdi. Mahkeme, eğitim ve öğretimin, Atatürk ilkeleri ve inkılâpları doğrultusunda, çağdaş bilim ve eğitim esaslarına göre, devletin gözetim ve denetimi altında yapılacağı yönünde değerlendirmelerde bulunarak bu ilkelere aykırı olan eğitim ve öğretim yerlerinin açılamayacağını belirtti.
“Devletin hizmet alanaı içerisinde”
Mahkeme, protokol hükümlerinin amaç ve kapsamını aştığı, eğitim öğretim hizmetinin yürütülmesine ilişkin yetkinin üst hukuk normlarına uygun olarak kullanılmadığı yönünde karar verdi. Mahkeme ayrıca, örgün eğitimdeki öğrencilere yönelik her türlü eğitim-öğretim, sosyal kültürel etkinliklerin devletin hizmet alanı içerisinde olduğunu hatırlattı. İdare mahkemesi son olarak hukuksal düzenlemelerin amaç ve kapsamını aşması nedeniyle davaya konu protokolün hukuka aykırı olduğuna karar verdi.