İddialarla ilgili konuşan ağabeyi ve iki kız kardeşi kendi hayatlarını da örnek vererek “Öyle bir şey olsa neden biz bilmeyelim ki? Neden biz bilmeyelim. Kadın hakları olarak savunuluyor ablam ama benim annem de bir kadın, ben de bir kadının kardeşim de bir kadın. Sonra biz ablamın iddia ettiklerini duyduk ben şok oldum zaten” dedi. BirGün yazarı Timur Soykan kardeşlerin videosuna ilişkin olarak, “H.K.G.’nin 6 yaşında imam nikahıyla 29 yaşındaki Kadir İstekli’ye teslim edilmesi gibi bir durumun olmadığını iddia ediyor. H.K.G. ise iddianamedeki ifadesinde bunu çok açık bir şekilde anlatıyor.” paylaşımını yaptı.
Hiranur Vakfı’nın kurucusu Yusuf Ziya Gümüşel’in kızı H.K.G. babasının kendisini 6 yaşındayken imam nikahıyla “evlendirdiğini”, çocukluğu boyunca her gün cinsel istismara uğradığını anlatarak şikâyetçi oldu. 6 yaşındayken 29 yaşındaki bir müritle imam nikâhı kıyılan H.K.G. ifadesinde cinsel istismarın kendisine bir oyun gibi gösterildiğini anlattı. Söz konusu iddianamenin detaylarını kamuoyunun dikkatine Birgün yazarı Timur Soykan sundu. Ayrıca Soykan , “H.K.G.’nin çocukken imam nikahı kıyıldığının kanıtı olarak savcılığa verdiği fotoğraflara ulaştığını” da yazdı
“Bizim yaşıtımızdaki kızların hepsi bir tören olduğunda kabarık elbiseler giyerledi”
6 yaşında evlendirildiği iddia edilen kadının, ailesi konuya ilişkin TV5’e konuştu. TV5’in Youtube kanalında yayınlanan videoda H.K.G’nin kardeşleri kendilerini “Ben Birgün gazetesinde haberlere konu olan, mağdur olduğu iddia edilen Hatice Kübra Gümüşel’in abisiyim, ben Fatma Betül Gümüşel, Hatice Kübra Gümüşel’in kız kardeşiyim 21 yaşındayım. Ben Ayşe Hümeyra Gümüşel, Hatice Kübra Gümüşel’in kız kardeşiyim 19 yaşındayım.” diyerek tanıttı.
“Aynı evde büyüdük ve ben böyle bir şeye şahit olmadım”
H.K.G.’nin ağabeyi şunları söyledi:
“Biz dört kardeş, üç kız kardeş bir erkek kardeş bir evde büyüdük. Bizim yaşlarımızın arasında pek yoktur. Birbirimize yakın yaşlardayız. O 6 yaşındayken bende 8 yaşlarındaydım. Böyle bir konu olsaydı herkesten önce başta bizim haberimiz olurdu değil mi? Fakat bizim böyle bir şeyden ne haberimiz oldu, böyle bir şey yok, olma ihtimali de yok. 6 yaşında bir kız nasıl evlendirilebilir ki?
Şahsım olarak onunla aynı evde büyüdüm, iki yıl evvele kadar da hep beraberdik. İki yıl evvel gitmeden 15 gün önce benim çocuğum odu. Çocuğum olduktan 15 gün sonra gitti hatta gitmeden bir gün önce akşam çocuğumu öpüp, içine çektiğini de gözüm gibi hatırlıyorum. Böyle bir durumda bu iddiadan başka bir şey değil. Çünkü aynı evde büyüdük ve ben böyle bir şeye şahit olmadım.”
“İddiayı ablam gittikten sonra öğrendim zaten şok oldum”
Diğer kardeşi Fatma Betül Gümüşel de iddialarla ilgili şöyle konuştu:
“Eğer öyle bir şey olsaydı bizim ablamla yaşlarımız birbirine çok yakın, kardeşim de öyle. Bize de aynısı olurdu. Ben 21 yaşındayım şu ana kadar evlenmedim. Öyle bir baskı da görmedim anne ve babamdan. İddiayı ablam gittikten sonra öğrendim zaten şok oldum öğrendiğim gibi. Eğer öyle bir şey olsa aynı kız kardeş bunu hissetmez mi yada aynı kız kardeşe de olmaz mı aynı şey?
Biz bu evde beraber büyüdük, ablamla çok yakındım. Yediğimiz içtiğimiz aynı gitmezdi ablamla birlikte. Gitmeden son iki yıl önce ablam biraz değişti sadece. İkinci çocuğuna hamile kaldı. O sıralar çok mutluydu, içi içine sığmıyordu. Hatta onun haberini aldığımı hâlâ hatırlıyorum, gözleri parlıyordu. Sonra beşinci aya kadar her gün bir yerlere gidiyordu, çok mutluydu. Her gün benimle birlikte dışarı çıkıyordu, sürekli bir şeyler yapıyorduk. Ablam beşinci ayında bebeğinin cinsiyetini öğrenmeye gittiğinde ablam bebeğini kaybettiğini öğrendi. Ondan sonra bir anda çok değişmeye başladı. O neşeli, içi içine sığmayan insan gitti yerine başka biri geldi sanki.”
Ayşe Hümeyra Gümüşel de “Bende 19 yaşındayım ve halen daha evlenmedim, bekarım hiçbiri üstüme de baskı yapmadılar” dedi.
“Gelinlikli fotoğrafı da beraber gittik biz çektirdik”
Ağabey yeniden söz alarak şöyle devam etti:
“Gerçekten bir tarafımız kan ağlarken öbür taraftan da acı acı gülümsemek zorunda kalıyoruz. Delil niteliği olduğu iddia edilen Halk TV’de dakikalarca üzerinde konuşulan fotoğrafları hakikaten aklı yerinde olanın bunu delil saymayacağı şeyleri ortaya koymaları gerçekten beni o kahrımızın arasında sadece güldürdü. Biz hepimiz hafızız, giden kardeşlerimiz de iki yıl önce bizden ayrılan, bizi hüzne boğan kardeşim de hafızdır. Ben Kur’an-ı Kerim bitirdiğim vakitte hafızlığa geçecekken bana akülü arabalar alındı, hafızlığın yarısına geldim bana etkinlikler düzenlendi. Bitirdiğim vakitte ayrı etkinlikler düzenlendi.
Bu bahse konu olan kardeşimizin özellikle ben gelinlik giyeceğim diye bastıra bastıra üzerinde durduğuna ben şahidim. Ailem onu götürürken ben de yanlarında vardım. Beraber gittik Ümraniye’de şu anda dükkanın ismini tam hatırlayamıyorum fakat yerini biliyorum. Orada gittik diktirdik ama sonra geldik, bunu giyindiği program oldu. Bizim evimizin olduğu bölgeye yakın bir yerde annemin tanıdık bir fotoğrafçı arkadaşı vardı. Biz bunun fotoğrafçısına zaman zaman gidip fotoğraf çektirirdik. Oradaki çiçeklerin önündeki gelinlikli fotoğrafı da o zaman gittik biz çektirdik. Filmin koptuğu yer burası; sadece bunun fotoğrafı mı var, hayır.
19 yaşındaki kardeşim Ayşe Hümeyra, 21 yaşındaki Fatma Betül’e ait fotoğraflarda bizim elimizde mevcut. Gösterdiğim bu fotoğraflar kız kardeşlerime ait. Bu fotoğrafta gelinlikli, merdivenden aşağıya iniyor, bildiğiniz profesyonel stüdyo çekimi. Evlendi mi bu şimdi. Orada şey esnasında efendime söyleyeyim ısrar ediyorlardı. Tam hatırlayamıyorum, hafızlığa geçiş aşamasında mı, Kur’an-ı Kerim bitirdi diye mi; herhangi bir etkinlik esnasında.”
“Gelinlikle fotoğraf çekildiğinde herkes küçük yaşta evlendi anlamına mı geliyor”
Fatma Betül Gümüşel de ağabeyin ardından konuşmasının devamında şu ifadeleri kullandı:
“Abimin de dediği gibi biz üçümüz de sadece ablam da değil, ben de çok ısrar ettim gelinlik giymek için kardeşim Ayşe Hümeyra da. Çünkü etrafımızdaki yaşıtımız kızların hepsi bir tören olduğunda, bir bayramda ya da bir ailevi tören olduğunda hemen gelinlik giyerlerdi. Kabarık kabarık elbiseler giyerlerdi. Şimdi elimde var 23 Nisan yada etkinliklerde olan fotoğraflarda bir sürü gelinlik giymiş kızlar var. Bunların hepsi evli mi yada çocuk mu gelin oldular? Gelinlikle bir fotoğraf çekildiğinde herkes küçük yaşta evlendi anlamında mı oluyor? O zaman ben de kardeşim de öyle olmamız gerekiyordu.”
“Ben de hafızlığa geçtiğimde gelinlik giymiştim”
Ayşe Hümeyra ise şunları ekledi:
“Gelinlikleri annemler bizlere “Hafızlığa başlarken biz sana böyle bir şey giydiriyoruz ama hafızlığı bitirince de daha güzel bir şey giyindireceğiz sana” diyerek heyecan olması amacıyla giyindiriyorlardı. Ben de hafızlığa geçtiğimde gelinlik giymiştim.”
“Timur Soykan Bey, vicdanınız bu konuda rahat edecek mi?”
“Bizim en çok büyük acımız kendimizden ziyade annemize, babamıza annem bu haberleri medyada duyduğundan beri belki ağzını bir lokum ekmek ya koymuştur ya koymamıştır” diyen ağabey sözlerini şöyle sürdürdü:
“Ben bunu böyle bir sanki devleti kurtarırcasına Halk TV’ye çıkıp, bu fotoğrafları ortaya koyarak yayın yapan Timur Soykan Beye sormak istiyorum. Bir anneyi bu hale getirmenin vebalini kaldırabilecek misiniz, vicdanınız bu konuda rahat edecek mi? Böyle bir anneyi bu yangına düşürmenin vebalinden belki bu dünyada kurtulur. Ben bilemem ama yarın ahirette biz onunla hesaplaşacağız.”
““Ablam kadın hakları olarak savunuyor ama benim annem de bir kadın ben de bir kadınım, kardeşim de bir kadın” diyen Fatma Betül Gümüşel, konuşmasının devamında gözyaşlarını tutamayarak şunları söyledi:
“Ablam kadın hakları olarak savunuyor ama benim annem de bir kadın ben de bir kadınım, kardeşim de bir kadın. Ben annemi böyle görmek istemiyorum. Benimle bu kadar ilgilenen, ablamla bu kadar ilgilenen, bizimle bu kadar ilgilenen annemi böyle görmek istemiyorum. babamı da böyle görmek istemiyorum. Kadın hakları diyorlar, bir iddiadan yola çıkarak neden anneme hakaretler yağdırıyorlar. Ablamın gittiğini anladığımda anneme kaç hafta yemek yediremedim. annemle babamı ben hiç öyle görmedim. Daha sonra ablamı bulduklarında gelmek istemediğini ve bizden şikayetçi olduğunu öğrendiğimde ne yaşadığımı bilmiyorum. İki yıl sonra yine aynı şeyler daha fazlasıyla oluyor ben bu baskıya dayanamıyorum. Bir anneye babaya bir iddia üzerinden bu kadar yüklenilir mi? ablamın iddia ettiklerini duydum şok oldum. Şimdi haberlere çıktı herkes ayağa kalkıyor ya, ben o ailede büyüdüm, sadece ben değil eğer yalan söylüyorsam kardeşim Ayşe Hümeyra da o ailede büyüdü. Ağabeyim de o ailede büyüdü. Böyle bir şey olsa neden ilk biz bilmeyelim ki.”
“Kardeşimizi Timur Soykan beyefendiden daha fazla seviyoruz”
Ağabey, konuşmasını “Son olarak şunları söylemek istiyorum. Geçen iki yılda her iki tarafta çok yıpranışlar oldu. Belki ömrümüzün sonuna kadar devam edecek isler bizde bıraktı ama buna rağmen biz kardeşimizi Kardeşimizi buna inansın ki; Timur Soykan beyefendiden daha fazla seviyoruz ve dibine kadar da sevmeye devam edeceğiz. Başka da bir şey demek istemiyorum” diyerek bitirdi.
Timur Soykan’dan yanıt
Soykan Twitter hesabından yaptığı paylaşımda, “İsmailağa tarikatı liderlerinden Yusuf Ziya Gümüşel’in çocukları video yayınlayarak kardeşleri H.K.G.’nin cinsel istismar iddialarını yalanlamış. Öncelikle bu kişiler de bu acıyı yaşadıkları için üzgünüm. Hiçbir çocuk bunları yaşamamalı. Ama iddialarına yanıt vermem gerekiyor. Ekteki videoda kardeşleri H.K.G.’nin 6 yaşında imam nikahıyla 29 yaşındaki Kadir İstekli’ye teslim edilmesi gibi bir durumun olmadığını iddia ediyor. H.K.G. ise iddianamedeki ifadesinde bunu çok açık bir şekilde anlatıyor.” ifadesini kullandı.