FT’nin yazarlarından David Gardner’ın kaleme aldığı makalede Erdoğan’a geri adım attıran neden olarak kampüste altı ay boyunca devam eden direnişe dikkat çekildi: “2013 ortalarındaki sivil ayaklanmadan bu yana ülke genelinde en sürdürülebilir kitle hareketiydi. Öğrenciler İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun eylemcilere ‘terörist’ ve ‘sapkın’ demesine rağmen protestodan vazgeçmedi.”
Erdoğan’ın 2013’ten beri Türkiye’nin parlamenter sistemini Rusya tarzı bir cumhurbaşkanlığıyla değiştirerek tek adam rejimine doğru ilerlediği belirtilen analizde şöyle dendi: “Yargı, akademi ve medya gibi kurumları ele geçirdi. Yine de neo-İslamcı AKP ve aşırı sağcı milliyetçi ortağına karşı çıkan Türkiye nüfusunun yarısını ezmeyi başaramadı.”
‘Erdoğan üniversite sayısını üçe katladı ana nicelik yok’
Gardner, Bulu’nun atanmasının Boğaziçi’nin akademisyenleri ve mezunları tarafından bir hakaret olarak karşılandığını yazdı: “Erdoğan, 20 yılda üniversite sayısını üçe katlayarak yüksek öğretime erişimi genişletti, ancak nitelik değil nicelik sağladı. Kendi rektörlerini seçmeye alışmış Boğaziçi, akademik sıradanlığı kabul etmeyi reddetti.”
‘Erdoğan’ın çarkı karşısında zafer için erken’
Erdoğan’ın bu çarkı karşısında zafer ilan etmek için çok erken olduğu belirtilen analizde şu ifadeleri yer verildi: “Örneğin geçen kasımda Erdoğan’ın şımarık damadı Berat Albayrak maliye bakanlığından istifa ettiğinde, muhalefet çok sevinmişti. Ancak ondan sonra gelen isimler de yetkin değil geleneksel yöneticilerdi.”
‘Bulu kararı taktiksel bir hamle olabilir’
Erdoğan’ın Bulu kararının, diğer cephelerde intikam almaya yöneltecek taktiksel bir geri çekilme de olabileceğini söyleyen Gardner, “Erdoğan gibi savaşçı bir siyasetçi geri adım attığı zaman karşı hamleye dikkat edilmeli” dedi.
‘Erdoğan dalkavukları tercih etti’
Gardner AKP’nin son durumunu ise şu ifadelerle anlattı: “Bir düzineden fazla seçim yarışından zaferle ayrılan AKP’nin içi boşaltıldı. Erdoğan, kendisine duymak istediklerini söyleyen dalkavukları tercih ederek eski yoldaşlarını ve kurucu ortaklarını tasfiye etti. 2019 yerel seçimlerinde, bir zamanlar belediye başkanlığını yaptığı İstanbul’u, başkent Ankara’yı ve Türkiye’nin büyük şehirlerinin çoğunu kaybetti. Siyasi düşüşüne ilişkin işaretler son zamanlarda AKP’nin anketlerdeki gerileyişiyle daha da güçlendi. Erdoğan’ın ucuz kredi, tüketim ve inşaata dayalı büyüme modelinin sonuna gelindi. Albayrak 100 milyar dolardan fazla dolar rezervini tüketmesine rağmen lirayı koruyamadı.”
‘Otokratik kaprisleri ona karşı güç topluyor’
Otokratik kaprisleri, ona karşı güç topluyor. Sadece laik Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) değil, eski başbakan Ahmet Davutoğlu, eski cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve eski başbakan yardımcısı Ali Babacan gibi bir kenara atılanlara iktidara giden yolu açtı.
‘Türkiye’de pek çok kişi yeteneğinin azaldığını düşünüyor’
Erdoğan’ın oportünizmi çoğu zaman fırsatçı oldu. Ancak Türkiye’deki pek çok kişi, onun artık yeteneğinin kesinlikle azaldığını ve şansının tükeniyor olabileceğini düşünüyor.”
ÇEVİRİ: DİKEN