Fosilin ait olduğu dönem dinozorların gezegene hakim olduğu Kretase Periyodu ve fosil 92 milyon yıl öncesinden kalma.
Araştırmanın yazarlarından Kenshu Shimada DePaul Üniversitesi’nde paleobiyolog olarak görev yapıyor ve Rhinconichthys’lerin önemli derecede nadir olduğunu, bundan önceki tek tür örneğinin İngiltere’de bulunan bir fosil olduğunu belirtiyor.
Ancak Kuzey Amerika’da -Colorado- keşfedilen yeni bir kafatası, Japonya’da keşfedilen başka bir kafatasının yeniden analizi ile birlikte düşünüldüğünde cinse ait bilinen tür sayısının üçe katlanmasını sağladı.
Üstelik çok geniş bir coğrafi alana da yayıldıklarını söylemek yanlış olmaz. Amerka’da ve Japonya’da bulunan türler de sırasıyla R. purgatoirensis ve R. uyenoi isimleri ile adlandırıldı.
Araştırmanın orijinali uluslararası geçerliliği olan bilim dergisi Cretaceous Research’ün yeni sayısında tüm detayları ve sonuçları ile yayımlanacak. Gerçekleştirilen çalışmada ise farklı üniversitelerden, devlet kurumlarından, özel kuruluşlardan ve müzelerden araştırmacılar görev aldı.
Rhinconichthys cinsi soyları tükenmiş olan pachycormids adlı bir kemikli balık grubunun üyesidir. Aynı grupta yeryüzüne gelmiş bilinen en büyük kemikli balık türü de bulunmaktadır. Yeni keşfedilen tür ise bu balık grubunun çok kolay anlaşılamayan ‘plankton yiyen’ bir üyesi.
Rhinconichthys’lerin 2 metre uzunluğa ulaşabildikleri ve yine de planktonlarla beslendikleri tahmin ediliyor. Bu da kemikli balıklar düşünüldüğünde bir hayli alışılmadık bir durum.
Shimada’ya göre; hyomandibula olarak bilinen bir kemik çifti, dev bir kürek biçiminde kaldıraç görevi görerek bu balıkların hali hazırda büyük olan ağızlarını daha da fazla açmalarını sağlayarak daha fazla plankton yutabilmelerine olanak sağlıyordu. Bu model birçok köpek balığı türünün çenesini açmasını sağlayan model ile aynı.
Süspansiyon-beslenme olarak bilinen ‘planktivorus diyeti’ bugün de yaşamakta olan mavi balina, balina köpek balığı ve manta vatozu gibi omurgalı deniz türlerinde de görülen bir beslenme biçimi.
Ne var ki, dinozorların çağı için süspansiyon-beslenme biçimi böylelikle yeni açılan bir araştırma olanı olarak karşımıza çıkıyor.
Artık elimizde Dünya’nın farklı ve uzak coğrafi bölgelerinden üç ayrı Rhinconichthys cinsine ait türün kafatası fosilleri bulunuyor. Shimada’ya göre bu bile Dünya tarihi boyunca ne kadar büyük bir biyoçeşitliliğin var olmuş olduğunu ve bizim ne kadar az miktarda bilgi sahibi olduğumuzu görmek için yeterli.
KAYNAK: BİLİMFİLİ
