Özel Sinema Kulübü Sinemia.com’un içerik platformu Sinemia.Social okuyucuları ve Sinemia app kullanıcılarının en çok arattıkları filmler içerisinden, tarihten günümüze hafızalarda iz bırakmış kadınlara adanan filmleri belirledi.
‘Bu Dünyada İz Bırakan 19 Kadının Gerçek Hikayelerini Anlatan 19 Biyografik Film‘ başlığı altındaki derlemede yer alan filmler şu şekilde:
1- Elizabeth (1998)
Katolik kraliçe Mary ölür ve yerine istenmeyen protestan kardeşi Elizabeth geçer. Elizabeth’in destekçileri olduğu kadar, ayağını kaydırmak isteyen de çoktur. Evlenmesi için kilise baskı yapmaktadır. Tam bir kaosun ortasında olan geç kız sonunda İngiltere ile evli kabul eder kendini ve tam 45 yıl İngiltere’nin kraliçesi olur. Yaşamı boyunca hiç evlenmediği için Bakire Kraliçe adıyla anılmaktadır. İngiltere’nin hükümdarları arasında en önemli role sahip olanlardan birisidir.
2- Genç Victoria (The Young Victoria, 2009)
En iyi kostüm dalında Oscar’ı kazanan film. Kraliçe Victoria’nın gencecik yaşında iktidara yürüyüşü, saray entrikaları, iktidar oyunları, Prens Albert (Rupert Friend) ile yaşadığı yakınlaşma, dillere destan evliliğine kadar bir çok konuya değiniliyor filmde. Britanya’ya, tarihinde en uzun hükmeden kraliçe olma özelliğini elinde tutan bu güçlü ve güzel kadının yaşam öyküsünü soluksuz seyredeceksiniz.
3- Coco Chanel’den Önce (Coco Before Chanel, 2009)
Coco Chanel’in ünlü olmadan önceki yaşamının anlatıldığı filmde başrol, güzel Audrey Tautou’nun. Gerçek adı Gabriel Chanel olan Coco’nun; yetimhanelerden, kabare şarkıcılığına ve sonunda, dünyanın en önemli modacısı olarak adını tarihe ve Paris sokaklarına kazıyışını izleyeceğiz.
4- Jeanne D’arc (The Messenger: The Story of Joan of Arc, 2000)
Bir Fransız azizesidir Jeanne D’arc. Kendisi bazı vizyonlar gördüğünü ve seçilmiş kişi olduğunu ve Fransa kralı olan kişiye yardım edeceğini iddia etmiş ve neticesinde 16 yaşında,VII. Charles ile görüşerek, din adamlarının bazı kontrollerinden sonra savaşa katılmıştır. İngilizlere karşı Fransa’yı korumak adına savaşmıştır. İşte filmimizde bu genç ve cesur kadının kısacık yaşamının kahramanlık öyküsü anlatılır.
5- Amy (2015)
Onu tanımayan yok sanırım. Kendisi dünyanın gelmiş geçmiş en iyi soul ve jazz müzik solistlerinden biri olsa gerek. Beş Grammy ödülünü bir gecede kazanan ilk kadın ve ilk İngiliz şarkıcıdır. Kendine has saç ve giyim stili ile şimdiden geleceğin ikon kadınları arasında yerini aldı. Amy Winehouse’un 27 yaşındaki erken ölümü ailesi ve sevenlerini çok üzdü. Belgesel olarak çekilen filmimizde bir yıldızın doğuşunu, doğuştan gelen yeteneğini, şansını ve yaşadığı zorlukları seyredeceğiz .
6- Marie Antoinette (2006)
Dünya tarihinin en kötü şöhrete sahip kadınlarından biri Marie Antoinette. “Ekmek yoksa pasta yesinler” kelamının sahibesi hanımefendi. Ayrıca belirtelim ki böyle bir söz söylemediğini savunanlar da yok değil. Bu filmde kendisine iyi ya da kötü kadın rollerinden herhangi biri biçilmeden, yalnız süsüne düşkün, canı sıkılan, ergenlikten yeni çıkmış bir genç kız gözüyle bakmamız istenmiş gibi… Bu arada filmi izlerken Marie Antoinette’i yemek isteyebilirsiniz.
7- Boleyn Kızı (The Other Boleyn Girl, 2008)
İktidar hırsının bir aileyi çatır çutur nasıl parçaladığını, bir annenin; evlatlarının her birinin bir yerlere savruluşunu acı dolu gözlerle izlemek zorunda kalışına şahit olacağız. Vıcık vıcık entrika, şehvet, iktidar, ihanet… İki kız kardeş, 8.Henry’nin aşkı için rekabet edecekler ve bir şekilde ikisi de kralın yatağını paylaşacaklardır. Her şey sona erdiğinde, onların sonları da kralın insafına kalacaktır.
8- Demir Leydi (The Iron Lady, 2011)
Mükemmel bir Meryl Streep performansı izlemeye hazır olur. Birleşik Krallık’ın eski başbakanı Margaret Thatcher’ın yaşamını anlatıyor film. Herkes güç karşısında acizdir, gücü isteyen muhakkak bedelini öder. Demir Leydi de bir bedel ödüyor elbet.
9- Kleopatra (Cleopatra, 1963)
Bir kadın düşünün güzelliği asırlardır dillere destan dolaşmakta.Kimselerin ulaşamadığı Büyük Roma İmparatoru Sezar’ı koluna takıp arz-ı endam eden sonra Marc Anthony’i de baştan çıkaran tarihin akışını değiştiren zeki ve güzel kraliçenin hayatını izleyeceğiz. Kleopatra rolünde ise güzeller güzeli Elizabeth Taylor. Yakışır ablamıza;)
10- The Eleanor Roosevelt Story (1965)
ABD’nin 32. başkanı Franklin D. Roosevelt’in eşidir kendileri. İnsan Hakları Bildirisi’ne büyük katkıları olan, Birleşmiş Milletler Temsilciliği yapmış olan Eleanor’un biyografisi üzerine çekilen bir film.
11- Rosa Parks’ın Öyküsü (The Rosa Parks Story, 2002)
Amerika’da siyahiler ve beyazlar otobüse ayrı kapıdan biniyor, siyahiler muhakkak arkalara oturuyordu ve hatta eğer bir beyaz ayakta kaldı ise siyahiler ona yer vermek zorundaydı. 1955’de Alabama’da, bu ayrımcılığa tavır koyarak (Rosa Parks, otobüste oturduğu yerden kalkıp kendisine yer vermesini isteyen bir beyaza yer vermeyerek tutuklandı ve hapse atıldı.), sonrasında başlayacak hareketin başını çeken kişidir kendisi. İşte bu cesur kadının hikayesini izleyeceğiz.
12- Elizabeth: Altın Çağ (Elizabeth: The Golden Age, 2007)
Yine yetenekli cadaloz Cate (hafif kıskandığım doğrudur) ve yine Elizabeth. İskoçya Kraliçesi olan Mary Stuart, Elizabeth’in tahtına göz dikmiş kuzenidir. İspanya kralı ile işbirliği yapar. Ülkesini korumak için savaşa hazırlanan Elizabeth, aynı zamanda bir denizciye aşık olur. Aşk ve kraliyet görevleri arasındaki hassas dengeyi tutturmak zor iş vesselam.
13- Diana (2013)
Tüm dünyanın sevdiği Galler Prensesi Prenses Diana’nın son iki yılını anlatıyor film. Çok naif ve tutkulu bir aşk hikayesi izlemek için hazırlanın.
14- Bhutto (2010)
Babasının izinden giderek politikaya devam eden Harvard ve Oxford’da eğitimlerini tamamlayan Benazir, Pakistan’ın başbakanı seçilerek, islam ülkelerindeki ilk kadın başbakanı olacaktır. 2007 de kendisine düzenlenen suikast sonudunda yaşamını yitirmiştir. Mücadeleci, vazgeçmeyen kimliği ile yaşamını anlatan belgeseli izleyeceğiz.
15- Marilyn ile Bir Hafta (My Week With Marilyn, 2012)
Ahh, benim küçük Norma Jeane’im. Onun başına gelen pişmiş tavuğun başına gelmemiştir. Bir kız çocuğu, sahipsiz, ordan oraya savrulan bir yaprak gibi geçmiş ilk gençlik yılları. Akıl hastası anne ve ona hiç bir zaman sahip çıkmayan bir baba. Tüm bu zorluklara rağmen hayatta kalmış ve hatta tüm dünyanın tanıdığı ve hayran olduğu bir sinema yıldızı ve şarkıcı olarak dünya ikonlarının yanında yerini almış. Marliyn’in film çekimleri sırasında geçirdiği bir haftayı, asistanlığını yapan Colin Clark’ın gözünden izleyeceğiz.
16- Florence Nightingale (1985)
Aristokrat bir ailenin kızı olan Florence Nightingale, genç kızlığından bu yana ailesinin tüm itirazlarına rağmen hasta bakıcı olur. Herkesin şaşırdığı bu karar karşısında tüm zorluklara göğüs gererek mücadele eden devrimci, zeki, ilerici bir hemşirenin gerçek yaşamı üzerine kurgulanmış öyküsünü izleyeceğiz.
17- Kaldırım Serçesi (La Vie En Rose, 2007)
Marion Cotillard’ın mükemmel performansı ile nefesiniz kesilecek. Edith Piaf’ın şarkıları ile dolu uzun bir süre veriyor film size. Sirklerde başlayan ve sahne ışıklarının altına kadar devam eden biyografisini izleyeceğiz. Gençlik yıllarında geçirdiği hastalık ve bağımlılıklarının, onu henüz 40 yaşındayken nasıl da 60’larında gösterdiğine ve zaman içinde; yürüme, konuşma, şarkı söyleme gibi yeteneklerini birer birer nasıl kaybettiğine üzülerek şahit olacağız.
18- Frida (2002)
Frida Kahlo, gerek elbiseleri, gerek yaşam tarzı, hayattaki politik ve sosyal duruşu, saçları, takıları, resimleri, yaşadığı büyük aşkı ve aşkları ile günümüzün ikon kadınlar listesinin başında gelen isim. Yapılabilecek en izlemesi keyifli, en akıcı otobiyografilerden biri ile karşı karşıyasınız. Alın sevdiğiniz insanları yanınıza, Salma Hayek’in müthiş performansı ile renkli bir film keyfi yapın derim.
19- Türkan (2011)
Türkan Saylan, tıp bilimcisi, akademisyen, Çağdaş Yaşam Destekleme Derneği genel başkanı. Eğitim ve cüzzamla savaş konusunda, tüm dünyaya örnek olacak girişimlere imza atmış, yaşamı boyunca diğer insanların sağlığı ve geleceği için mücadele etmiş, güçlü kadın figürlerden biridir. Bilinmeyen yönleri, duygu dolu öyküsü ile belgeselini lzlemeye ne dersiniz?