Times’ın ilk sayfasındaki haberde duyurduğu verilerin kaynağı, İngiltere’de Channel 4 Televizyonu’nda yayımlanan Dispatches adlı belgesel.
Gazetenin kendi araştırmasına göre ise İngiltere’de polisler, cinsel şiddet ve kişisel zevk için görevi kötüye kullanmakla suçlandıkları vakaların üçte ikisinde, herhangi bir ceza almamış.
Times, bu verilerin, İngiltere’de polislere yönelik cinsel istismar suçlarının rutin şekilde örtbas edildiğini gösterdiğini belirtiyor.
Gazete, “Bu suçlamalarla ilgili davalarda duruşmaların kamuoyuna açık yapılması gerekir. Oysa tam aksi yapılıyor. Davaların sonuçlarına ilişkin çarpıcı bilgiler, internet sitelerinden siliniyor” diyor.
Yine aynı araştırmaya göre cinsel istismar, ırkçılık ve homofobiyle suçlarından yargılanan polislerin davalarının yüzde 25’inde duruşmalar, kamuoyuna açık şekilde yapılmamış.
Theresa May: Görünen o ki polisin önceliği kurumun itibarı, adaletin tecili değil
Eski İngiltere Başbakanı Theresa May, daha önce İçişleri Bakanı olduğu dönemde, bu suçlarla itham edilen polislerin şeffaf bir şekilde yargılanmalarında ısrar etmişti.
Times’ın, “şeffaflık reformlarının mimarı” olarak tanımladığı May, gazeteye şu açıklamayı yapmış:
“Ülkede bazı güçlerin, kamu denetimiyle yüzleşmekten ısrarla kaçınmaları, çok rahatsız edici bir durum. Times’ın verileri de, polisin önceliği, adaletin teciline değil kurumun itibarına verdiği izlenimini doğuruyor.”
İngiltere’de Mart ayında 33 yaşındaki Sarah Everard’ı zorla alıkoyup tecavüz ettikten sonra öldüren polis memuru Wayne Couzens, ömür boyu hapis cezasına çarptırılmıştı.
Couzens’ın, sahte bir suçlamayla gözaltına almakla korkuttuğu Everard’a polis kimliğini gösterdiği ve kelepçe taktığı belirlenmişti.
Londra Emniyet Müdürlüğü’nün de Couzens’ın görevden alındığına ilişkin haberi internet sitesinden sildiği ortaya çıkmıştı.
