Her yıl üç milyondan fazla kişinin bu nedenlerle hastalandığı belirtilen raporda, kirliliğin neden olduğu kanserden 1,3 kişinin öldüğü kaydedildi.
Avrupa Komisyonu hava kirliliğinden kaynaklanan kanseri sağlık alanındaki temel önceliklerinden biri haline getirmeyi kararlaştırdı. Birliğin yönetim organı insanların çevresel kanser risklerine maruz kalmasını azaltmak amacıyla hava ve su kirliliğinin azaltılmasına yönelik yasa tekliflerini teşvik etti.
Avrupa Çevre Ajansı Başkanı Hans Bruyninck, “Çevremizdeki kirliliğin Avrupa vatandaşlarının sağlığı ve yaşam kalitesi üzerindeki etkisini görüyoruz ve bu nedenle kirliliğin önlenmesi refahımız için çok önemli” dedi.
Avrupa Çevre Ajansı ayrıca son zamanlarda yapılan çalışmaların partiküllere uzun süreli maruz kalma ile lösemi arasında bir bağlantı bulduğunu da belirtiyor.
AB 2015 yılında hava kirliliğiyle mücadele için yasal olarak bağlayıcı hava kalitesi standartları belirledi. Fakat Avrupa nüfusunun büyük çoğunluğu hala Dünya Sağlık Örgütü’nün uluslararası hava kalitesi sınırının üzerinde kirlilik konsantrasyonlarına maruz kalıyor.
Bu çerçevede, AB hava kalitesi kurallarını uygulamadıkları gerekçesiyle 18 üye devlet aleyhine devam eden 29 ihlal prosedürü bulunuyor.
AB’de hava kirliliğinin DSÖ tarafından tavsiye edilen seviyelere düşürülmesinin her yıl 51 binin üzerinde erken ölümü önleyebileceği tahmin ediliyor.
Kanser ve iklim değişikliği
Binalardaki zehirli radon emisyonuna maruz kalma, kanser vakalarının yüzde ikisi ile ilişkilendirilirken, çoğunlukla güneşten yayılan ultraviyole radyasyonun Avrupa’daki tüm vakaların yüzde dördüne neden olduğu tahmin ediliyor.
Avrupa’da son on yılda artış gösterdiği belirlenen bir tür cilt kanseri melanoma bağlı vakaların Norveç, Danimarka, İsveç, Hollanda ve Almanya’da 2020 yılında Avrupa’nın en yüksek sayısına ulaştığı tespit edildi.
Kimyasal kirlilik
Ayrıca, asbest ve pestisitler gibi bazı kimyasallara maruz kalmanın da Avrupa Çevre Ajansı tarafından kansere yol açan risk faktörleri listesinde yer buldu.
Avrupa Birliği (AB) 2005 yılında asbesti yasaklamış olsa da, bina yenileme ve yıkım işlerinde çalışan pek çok işçi bu kanserojen maddelere yüksek düzeyde maruz kalıyor. Asbestin işle ilgili tüm akciğer kanserlerinin yüzde 55 ile 88’ine neden olduğu düşünülüyor.
Benzer şekilde, iş yerlerinde de kimyasallara maruz kalındığı belirtilirken tahminlere göre AB çalışanlarının yaklaşık yüzde 17’si çalışma sürelerinin en az dörtte birinde tehlikeli kimyasallara maruz kalıyor.
Genel olarak, AB’de her yıl 34 milyon toksik kimyasal üretilip tüketiliyor.
