Ekonomist Haluk Bürümcekçi, 20 Mayıs’a kadar MB’nin 40 milyar dolara yakın sattığını hesapladı.
TL ay başından beri dolar karşısında yüzde 8’in üstünde değer kaybederken, 2022’deki toplam kayıp yüzde 19’a yaklaştı. Bu yükselişi durdurmak için çıkarılan kur korumalı mevduat gibi ürünlerin de tutmadığını gösteriyor.
Kuru dizginlemek için harcanan rezervler de boşa gitti.
Bankacılar kamu kontrollü döviz politikasında son dönemde rezerv kayıplarının hızlandığına dikkat çekiyor.
Uzmanlar, yıl boyunca kamu bankaları ve Merkez Bankası’nın dövizi ‘arka kapı’ satışlarıyla dengelemeye çabaladığını sık sık tekrarlıyor ancak satışın ne kadar olduğu resmen açıklanmıyor.
Ekonomist Haluk Bürümcekçi tıpkı Mart 2019’da başlayan ve 128 milyar dolara kadar ulaşan rezerv erimesini takip ettiği gibi bu yılki değişimleri de verilerle ortaya koydu. Bürümcekçi’nin hesabına göre ocak-nisan döneminde Merkez Bankası’nın satışları 30 milyar doları aştı: ”Satışların mayısta daha da yoğunlaştığı günlük analitik bilanço verilerinden hareketle söylenebiliyor… Nitekim, banka swaplarıyla düzeltilmiş net uluslararası rezerv büyüklüğünün mayısın ilk 20 günü sonunda 7,7 milyar dolar daha gerilediğini hesaplamaktayız”.
Reuters’ın görüşlerine başvurduğu birçok döviz işlemcisi de benzer şekilde mayıs başından beri MB’nin döviz satışlarına hız verdiğini ve günlük net 500 milyon dolar üzerinde rezerv kaybına neden olacak döviz satılığını söylüyor. Bu da geçen aylara göre satışların arttığı anlamına geliyor.
Bir bankanın döviz masası işlemcisi, “Turizm iyi geçecek, kış enerji ithalatı azalacak bunlar pozitif. Ancak KKM girişleri zayıfladı. Rezervlerse her gün daha çok zayıflıyor. Eğer kur politikasının sürmesi isteniyorsa bu dengeyi değiştirecek yeni bir gelişmeye, yeni bir döviz kaynağına ihtiyaç var. Burada bireylerin 139 milyar dolarlık birikimlerini çekebilecek bir tahvil ihracı ya da Suudi Arabistan vb kaynaklı yeni bir döviz kaynağı sağlanıp sağlanamayacağını takip edeceğiz” dedi.
