Ankara’da, kentsel dönüşüm kapsamındaki binayı yıkan kepçe operatörü Ayhan Demir, çıkan tozdan rahatsız olarak yumrukla saldıran çevre sakinleri 68 yaşındaki Cengiz Temir ve 71 yaşındaki Hasan Belek’e, iddiaya göre 2 metrelik kalasla vurdu. Asliye Ceza Mahkemesi’nde karşılıklı ‘yaralama’ suçundan açılan davada mahkeme, olayda 2 metrelik kalas parçası kullanıldığı gerekçesiyle dosyayı Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderdi.
TARAFLAR HAKKINDA DAVA AÇILDI
Cumhuriyet savcısının hazırladığı iddianameye göre; Kurtuluş Cebeci Mahallesi’ndeki binanın yıkımı sırasında tozdan rahatsız olan Cengiz Temir ve Hasan Belek, çalışma yapan kepçeye taş attı, operatör Ayhan Demir’e tepki gösterdi. Çıkan kavgada Temir ve Belek, Demir’i yumrukladı. Demir de eline geçirdiği tahta parçasıyla Temir ve Belek’i darbetti. Temir, hafif, Belek ise ağır yaralandı. Müşteki ve sanık olan Temir ve Belek’in ‘hakaret’ ve ‘basit yaralama’, yine müşteki ve sanık olan Demir’in ise ‘yaralama’ suçunda yargılanması istendi.
‘İNŞAATTAN ALDIĞIM SOPAYLA VURDUM’
Ankara 13. Asliye Ceza Mahkemesi’nde açılan davanın 30 Ocak’ta görülen duruşmasında tutuklu müşteki sanık Ayhan Demir ile tutuksuz müşteki sanıklar Cengiz Temir ve Hasan Belek, hazır bulundu. Tutuklu sanık Ayhan Demir savunmasında, Temir ve Belek’in çalışırken kepçenin camlarına taş atarak kırdıklarını ve kendisine hakaret ettiklerini belirterek, “Hasan Belek, eline aldığı taşla omzuma vurdu. Cengiz de yumrukla kulağıma vurdu. Ben de inşaat alanından aldığım sopayla Hasan Belek’in sağ omzunun arka kısmına vurdum. Cengiz Temir’e kesinlikle vurmadım. Hasan Belek’e de yaralayacak şekilde vurmadım. İnşaat alanı olduğu için itişme sırasında yere düştü. Yaralanması bu şekilde olmuş olabilir. Suçsuzum. Tahliyemi ve beraatımı talep ediyorum” dedi.
‘YERDEYKEN KAFAMA KALASLA VURDU’
Müşteki sanıklardan Hasan Belek, kepçeye taş atmadıklarını ve küfür etmediklerini savunarak, “6 gündür yıkım çalışması sürüyordu. Bütün bina tozdan rahatsızdı. Önlem almalarını istedik, belediyeye şikayet ettik. Ancak hiçbir önlem almadıkları gibi inşaat sahibi, ‘böyle çalışacağız, istediğiniz yere şikayet edin’ dedi. Olay günü de kepçenin sesinden dolayı operatöre sesimizi duyurmak istedik. Ancak o aşağıya indi ve eline aldığı kalasla bize vurmaya başladı. Ben kalas darbesiyle yere düştüm. Yerdeyken de kafama kalasla vurdu. Şikayetçiyim ve beraatimi istiyorum” dedi. Cengiz Temir de operatörün kalasla saldırdığını ileri sürdü.
TANIKLAR DA DİNLENDİ
Tanıklardan İbrahim Taşkın, kepçe operatörü Demir’in çıkan tartışma sonrası inşaat alanında bulduğu ‘5-10’ diye tabir edilen kalasla Temir ve Belek’e vurduğunu, yaralanan Belek’in ambulansla hastaneye götürüldüğünü söyledi. Tanık Veli Özdemir de inşaatın sahibi olduğunu, daha önce de Temir ve Belek’in yıkım çalışmalarına tozdan rahatsız oldukları için zorluk çıkarttıklarını ileri sürdü.
DOSYA AĞIR CEZAYA GÖNDERİLDİ
Mahkeme, tanık ve müşteki sanık ifadelerinin tamamlanmasının ardından, Ayhan Demir’in tutukluluk halinin devamına karar verdi. Yargılamanın ‘adam öldürmeye teşebbüs’ suçundan yapılmasına hükmeden mahkeme, görevsizlik kararı vererek, dosyayı Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderdi.
AVUKAT MAHKEMEYE KALASLA GELDİ
Duruşmadan bir gün sonra Ayhan Demir’in avukatı Emrah Güner, marangoz atölyesinden temin ettiği 2 metrelik kalasla adliye geldi. Görevsizlik kararı veren Ankara 13’üncü Asliye Ceza Mahkemesi hakimi ise Avukat Güner’e, kalası, dosyanın gittiği Ankara 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi’ne verilmesi gerektiğini belirtti. Avukat Güler de kalası Ankara 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi’ne dilekçe yazarak tutanakla ibraz etti.
‘KALDIRABİLMESİ DAHİ İMKANSIZDIR’
Avukat Güler dilekçesinde, “Duruşmalarda da çok açık görüldüğü üzere müvekkilimin boyu 1.50 metre civarındadır. 2 metre boyunda 5-10 eninde kalası dilekçemiz ekinde dosyaya sunmaktayız. Böyle bir kalasla müvekkilimin hareket etmesi, kaldırabilmesi dahi imkansızdır. Gerekirse görevli mahkeme tarafından iş bu dosyaya sunduğumuz örnek kalas ile keşif yapılmasını, Adli Tıp Kurumu’nda da rapor alınmasını talep etmekteyiz. Bu durum taraf beyanlarının gerçeği yansıtmadığını ispat etmektedir. İddia edilen oluşun da gerçek olmadığını açık ve seçik biçimde göstermektedir” dedi.
Mahkemenin kalası delil olarak kabul edip etmeyeceği duruşmanın görülmesinden sonra ortaya çıkacak.